Kore Hikayeleri
Kore Hikayeleri
Kore Hikayeleri
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

.
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Hoşgeldin.

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Cassie
Admin & Yazar & Okur
Cassie


Mesaj Sayısı : 3310
Kayıt tarihi : 29/01/11

Hoşgeldin. Empty
MesajKonu: Hoşgeldin.   Hoşgeldin. Icon_minitimePaz Şub. 27, 2011 7:27 pm

HOŞGELDİN


Seo-min "eyvah!" diye
çığlığı bastığında, yan dairede Mrs.Park kimi bıçakladırlar diye
düşünürken mahallenin sonunda oturan Mr. Coi kızının yine birşeyi
yaktığına ya da kırdığına bahse girebilirdi. Evet Seo-min en sevdiği
elbisesini ütülerken yakmayı başarmış ve kendisine küfürler ederken
endişelenmemesi için babasının numarasını çeviriyordu. "Baba merak etme
çok sevmezdim zaten, eskimişti." diyebildi ağladığını belli etmemeye
çalışarak."Ahh be kızım ne diye ayrı ev istersin ki. Bak görüyosun hizmetçisiz yapamıyorsun""Hayır baba anlaşma anlaşmadır. Sakın unutma""Bu
duruma çok üzüldüğümü biliyorsun. Ayrıca erkek arkadaşın olursa hemen
eve dönüceksin tamam mı?" dedi adam . Eğer daha fazla ayrı yaşarsa
kendini yaralayacağına adı gibi emindi. Belki erkek arkadaşı olursa eve
dönmesini istemek için geçerli bir mazeretimde olur diye düşündü.
Nerdeyse erkek arkadaşı olsun diye dua edicekti!"Baba biliyorum
ama bende kendi ayaklarımın üstünde durmak istiyorum. Neden anlamak
istemiyorsun?" Seo-min' in sesi sitem dolu çıkmıştı."Tamam
Seo-min tamam 5 ay sonra görüşürücez tabi o zaman kadar kendini
sakatlamazsan" diyip telefonu kapattı adam. 1 ay önce babasıyla anlaşma
imzalamış ayrı eve çıkmıştı.Eğer yalnız yaşayabiliceğini kanıtlarsa
istediği yere taşınabilicek ve babasının küçük kızı olmaktan
kurtulucaktı. Şimdilik babasının evine yakın bir dairede kalıyordu.
Babası madem ayrı yaşamak istiyosun yalnız yaşayabiliceğini kanıtla
demişti çok sevdiği kızına. "Bunu yapabilrsin Seo-min.aja aja fighting"
dedikten sonra göz yaşlarını elinin tersiyle sildi ve elbisesini çöpe
attı. Sanırım giyicek birşey kalmadı diye düşünürken saatin geç olduğunu
bu saatten sonra gitmenin yararı olmuycağını anlayıp mutfağa doğru
ilerledi. ________ Joon'un en yakın
arkadaşı gelmiş, bir eliyle sırtına vururken bir yandan konuşuyordu.
"Hey adamım naber ya? Çok yakışıklı olmuşsun." ."Sululuğu bırak Kim yapıcak başka işin yok mu?" dedi elindeki viski kadehini kanepelerin yanına koyarak."Partide
başka ne yapılır adamım eğlenmeye geldik.Hiç eğleniyormuş gibi
durmuyosun" arkadaşının yüzüne yaklaşıp endişeli baktığını anlamıştı.."Seo-min' i bekliyorum ama gelmedi." suratını hepten asmıştı. Gören partide değil cenazede sanıcaktı."Doğru ya hislerini bu akşam açıklıycaktın. Günler çuvala girmedi Joon başka birgün söylersin elbet.""Çuvalda
değil tam 2 senedir yerin dibinde resmen. Uğraşıyorum uğraşıyorum ama
olmuyor işte." Birden Kim' in suratına baktı. "Daha fazla bekleyemem ben
gidiyorum" dedi gözleri ışıltılı koşmaya başlamıştı ."Hey nereye ?"Arkasını dönüp bağırdı. "Yerin dibine aşkımı bulmaya". ________ Seo-min
her zamanki gibi aptallığına kızıyodu. "Sen kim ayrı ev kim. Bu yaşına
kadar hizmetçilerle büyümüşsün al işte bir yumurta kırmayı bile
beceremiyosun. Elbiseyide yaktın gitmeyi o kadar çok isterken hemde.
Joon'u görme fırsatınıda kaçırdın." Seo-min üniversiteye başladığından
beri Joon' a aşıktı. Bu da yaklaşık 2 sene ediyordu. Duygularını
söylemeyi düşündü ama sonunda ya engel çıkıyor ya da karşılığını
alamıycak diye korkup vazgeçiyordu. Bu durumu dışarıya yansıdığı için
babasıda kızındaki farklılıkları anlamadan geriye bir tek şey kalıyordu :
ayrı eve çıkıp, kafa dinleyip bu olanları düşünmek.Yanmış tavaya
bakarak konuşmaya devam etti." Hayır ama olmaz, pes edemem tava. Ben
artık babamın küçük kızı değilim. Kendi çareme bakabilicek yaşa,
sorunlarımı çözebilicek olgunluğa eriştim. Ahh tanrım! kimi kandırıyorum
ben. Tavayı mı? " Hayal kırıklığıyla başını öne eğdi. Zilin çalmasıyla
yerinden zıpladı. "Kim bu saatte? Hııh babam olmasın sakın" diye
korkuyla mırıldanarak elindeki tavayı dolabın içine fırlattı, etrafa bir
göz attıp üstüne çeki düzen verdi."Kim o?" diye sordu merakla."Benim
Joon. Seo-min konuşabilir miyiz?" dedi tedirgin ve heyecanlı olduğu
belli olan ses tonuyla. Ahh babam gelse daha iyiydi. Ne yapıcam şimdi?Seo-min kapıyı açtı. "İçeri geç lütfen. Kusura bakma biraz dağınık.""Biraz mı? Sen burda nasıl yaşıyorsun?" söylerken tek kaşını kaldırmış şaşkın bir ifadeyle Seo-min' e bakmıştı."..şey..
ben yalnızlığı seviyorum Joon neresi olursa olsun.Ve sanırım biraz
şey.. yani baya pasaklıyım ve beceriksizde" diyebildi. Daha ne kadar
eziceksin kendini Seo-min!. Sevdiğin çocuğun yanında kendine demediğini
bırakmadın. Ayrıca salaksında bunuda söyl.."Seni daha fazla yalnız bırakmak istemiyorum desem?" dedi birden Joon."Hı?"
Ağzı açık kalmıştı. O düşünecelere dalmışken ne demişti Joon? Yalnız
bırakmak istemiyorum mu? Yoksa.. ah tanrım! heyecandan ölebilirim."Seni
seviyorum Seo-min. 2 yıldır sana aşığım. İlk günden beri.." söylediği
bu sözlerden sonra rahatlamıştı. Ne tepki vericek diye Seo-minin yüzüne
bakıyordu. Seo-min ise donup kalmıştı."Seo-min cevap ver?
Seo-min?" endişeyle Seo-min' i sarsmaya başladı. Seo-min birden kendine
gelip genç adama sarıldı " Evet! evet! evet! kabul ediyorum!" diye
bağırmaya başladı. Joon da Seo-min' e sarılıp " Evlilik teklifi değildi
ama olsun" diye gülmeye başladı. Joon kendini geri çekerek Seo-min' in
dudaklarına bir buse kondurdu. İkisininde yüzü kızarmıştı. Seo-min
yılların özlemini çıkartmak için dayanamayıp tekrar sarılmıştı Joon'a.
Bu sırada kapıda kendilerine şaşkın ve gülen gözlerle bakan babasını
gördü. "Hoşgeldin sevgili, elveda yeni ev" diye geçirdi içinden.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Hoşgeldin.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Kore Hikayeleri :: Hanguk Iyagi :: Tek Bölümlük Hikayeler-
Buraya geçin: