Kore Hikayeleri
Kore Hikayeleri
Kore Hikayeleri
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

.
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 …O ve Ben…

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Cassie
Admin & Yazar & Okur
Cassie


Mesaj Sayısı : 3310
Kayıt tarihi : 29/01/11

…O ve Ben… Empty
MesajKonu: …O ve Ben…   …O ve Ben… Icon_minitimePaz Şub. 27, 2011 7:35 pm

…O ve Ben… Acı...Acı...Acı...Sadece acı hissediyorum bu günlerde. Onun beni terk edişinin üzerinden neredeyse 3 ay geçti ve ben hala bir boşluktayım sanki...Hissedebileceğim hiç bir şey yok. Kalmadı...Yavaşça oturduğum yerden doldurdum ve aynada kendime şöyle bir baktım.Ne
kadarda zayıflamıştım bu 3 aylık süre zarfında... Arkadaşlarım çok
uğraşmışlardı benim için, ancak hiçbiri beni hayata döndürmeyi
başaramamıştı.Kumral rengi uzun saçlarım artık parlamıyordu ve çok pis gözüküyorlardi...Onunlayken masmavi olan gözlerim eskisi gibi mavi değil…Zaten zayıf olan bedenim bu acıya dayanamayarak daha da zayıflamış.Evin hali ise benim durumumdan daha iyi bir durumda değil.Eskiden çok sevdiğim evim artık gözüme o kadarda güzel gözükmüyor...Hayat
anlamsızlaşmıştı artık... Artık kendime çeki-düzen vermek istiyordum
ama bir türlü yapamıyorum... Üzerime elime ne geldiyse giyerek dışarı
atıyorum kendimi... Evde durmak istemiyorum sanki artık... Boğuluyorum
gittikçe...Ayaklarım beni nereye götürüyorsa oraya gidiyorum,
ancak beynim buna bir son vermemi istiyor. Cünkü yine onun eski evinin
önüne götürüyor beni ayaklarım. Yine ve yine...Beni terk ettiğinde her şeyini değiştirmişti...Onunla konuşmak istediğim için onu arıyordum ve o artık bundan bıkmıştı...Bu yüzden bütün her şeyini değiştirdi. Evini, işini, telefon numarasını...Orada daha fazla duramayarak onunla ilk randevumuzun geçtiği yere gidiyorum.Sahile...Sahile
gittiğimde ayakkabılarımı elime aldım ve kumsaldaki o yumuşak kumların
beni kısa bir süreliğine de olsa rahatlatmasına izin verdim.Kısa bir süre...Sahil
boyunca yürüyorum ve sadece yürüyorum. Saçlarımı savuran rüzgara
kendimi bırakıyorum ... Yürümek artık beni sakinleştirmeye yetmiyor ve
ben koşmaya başlıyorum...Hiç bir şeye aldırmadan koşuyorum…Duruyorum. Ne kadar kalbim ağrıyarak parçalansa da etrafıma bakmaya devam ediyorum, etrafı incelemeye...Artık gücüm kalmıyor ve eve gitmek istiyorum. Ama ondan önce gitmek istediğim bir yer daha var...Annemin mezarı...Oraya
gittiğimde birini daha görüyorum, gözü yaşlı. Onun kim olduğunu
anladığımda donup kalıyorum ve hareket kabiliyetimi kaybediyorum sanki.O , “O” çıkıyor karşıma tekrardan. onu unutmak istiyorum…Benim
geldiğimi fark ediyor ve dönüp bana bakıyor. Onun da şaşırdığını
hissediyorum. Yavaşça ayağa kalkıyor ve bu beni kendime getiren hareket
oluyor. Hızlıca arkamı dönüp yarı sinirli yarı üzgün koşmaya başlıyorum.Rüzgar saçlarıma ve yüzüme vurdukça sinirim gittikçe azalıyor ve yerini daha yoğun bir üzüntüye bırakıyor.Gözlerimden engellemeye çalışıp da başaramadığım yaşlar akıyor. Koşuyorum… arkama bakmadan koşuyor ve ağlıyorum…Kendimi
bir parka attığımda gözüme bir bank ilişiyor ve oturuyorum… Banka yan
oturup ayaklarımı karnıma çekiyor ve durmadan ağlıyorum…Omzumda bir el hissediyorum ve o elin sahibine bakıyorum…Onunla birçok anımızın olduğu kişiye bakıyor ve yerimden zıplayarak kalkıyorum…Arkamı dönmüş yürümeye başlıyorum ki o elin sahibi kolumu tutarak beni durdurup kendine çekiyor ve bana sarılıyor.Başım göğsüne çarpıyor istemsizce ve acıyor. Başım değil, kalbim acıyor aslında…“Seni
Seviyorum!” diyor ancak ben hala bir rüyada gibiyim sanki… Onun
kokusunu içime çekmeyi bile özlemişken beynim ve düşüncelerim bana
ihanet ederek ona daha sıkı sarılıyor… Hiçbir şey idrak edemiyor beynim…Tekrar “Seni seviyorum!” diyor. Sonun dediklerini idrak ediyor ve cevap veriyorum. “Beni neden bıraktın?”Bu sorumdan sonra huzursuzca kıpırdanıyor ve biraz bekledikten sonra bana fısıldar gibi cevap veriyor.“Biliyorum
aşkım. Seni hiç bırakmamalıydım… Umarım beni affedersin. Bunun için çok
çalışacağım. Inan bana lütfen. Tekrar beraber olalım!”Bu sorudan
sonra gözyaşlarım kendilerini tekrar ortaya çıkarıyor ve akmaya yeniden
başlıyor. Bu soruya yanıtım ise tek ve kısa bir “Ben de seni çok
seviyorum!” oluyor… ----1 yılın ardından---- Bugün hayatımın en mutlu günü… Aradan geçen 1 yılın ardında sade bir törenle evleniyoruz…Yanımda babam, kola girmiş bir vaziyette duruyor ve bana “Sakin ol… çok güzelsin!” diye fısıldayarak destek çıkıyor…Kilisenin
uzun koridorunun ardında, mihrabın ortasında ise bir papaz ile birlikte
hayatımın aşkı duruyor ve beni bekliyor. Gözlerinden onun da çok
heyecanlı olduğunu anlıyorum ve bu beni çok mutlu ediyor…Onu asla bırakmayacağım… SON Yazar: ÖZGE KIRLI
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
…O ve Ben…
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Kore Hikayeleri :: Hanguk Iyagi :: Tek Bölümlük Hikayeler-
Buraya geçin: