Mavi Sacli Kiz

Yazar:Ayça Kara



Konusu: Dram



Karakterler: Ae-cha (ana karakter), Chang-uk ( ana karakter), Chin-Sun,
Ch'anyom (daha karakterler eklenicektir)



Ae-Cha: Çirkindir (güzelleşicekdir) ama sevimli bir kızdır.Hayal perest ve
çook inatçıdır.Büyük babası çook zengindir annesini ve babasını kazada
kaybetmiştir .Busan’dan Seul’e taşınır ve hayatı değişir.



Chang-uk: Çok yakışıklıdır ama çok gıcık vede çok çapkındır,ailesi çok
zengindir ve Ae-Cha onun okuluna gelir.



Chin-Sun: Çok nazik ve çok güzeldir hatta okulun en güzel kızıdır Chang-uk
ile kardeştir.Ae-Cha ile çok iyi dost olacakdır.



Ch'anyom: Ae-Cha’nın büyük babasıdır



1. BÖLÜM:



…Ae-Cha’Nın Ağzından…



Gitmek istemiyordum , seul ’a gitmek istemiyordum büyük babam zorlayıp
duruyordu ben Busan’da mutluydum, beni niye hep zorluyordu ve bir an birinin
arkadan ağzımın kapattığını hissettim…Uyanmıştım ve uçaktayım vede şoklardayım
büyük babam yanımda uyuyor ve biz Seul’a GİDİYORUZ. Aişşşş içimden lanetler
ediyorum.Bu büyük babamdan beklenicek bişeydi of of … Şimdi kendimi tanıtıyım
kocaman gözlüklerim var ama bazen takmam bide ontidontilerim(diş tellerim)var
herkese göre çok çirkin bir kızım ama büyük babam seni güzeleştirebilirim der
ama ben beni güzelleştirmesini istemem nedenini bende bilmiyorum. Büyük babamın
horultusundan (Zzzzzz) uyuyamıyorum... Evet sonunda uyanmıştım ve zaten
gelmiştik ne zamanlama ama büyük babamı uyandırdım ve uçaktan çıktık, arabayla
gidiyorduk ve eve gelmiştik büyük bir evdi saray gibi ama ben Busa’nı çok
seviyordum ordaki evimiz daha büyüktü.T_T işte eşyalar dizilmiş benim odam 90m2
filanmış. Çok yorgundum yatağa uzandım ve en büyük hayalimi düşünmeye başladım
saçlarımın mavi olmasını nedenmi anneminde en büyük hayali göllerin prensesi
olup saçlarının mavi olmasıymış benimde hayalim bu işte. Onun için, büyük babam
bana Mavi Saçlı Kız Der. Çok uykum vardı, hemen ayıcıklı geceliklerimi giyip
yattım.



………..Zzzz (Z.Z)





Sabah büyük babamın zorlamasıyla uyandım:





-‘’Hadi kalk kızım okula gidiceksin.’’

-‘’Neee! ‘’







Kararlıydım o okula gitmeyecektim zaten buraya zorla getirilmiştim
bide zorla istemediğim bi okula gönderiliyordum. Büyük babama dedim:



-‘’Beni zaten buraya zorla getirdin büyük baba ben o okula git-me-ye-ce-ğim
o lanet okula gitmeyeceğim.’’



-‘’Ama birazcık dursan birazcık beni dinlesen ne olur hep böle yapıyorsun
Ae-cha!’’



-‘’Of büyük baba dinliyorum söyle hadi…’’



Büyük babamı uzun bir süre dinledim burada yeni arkadaşlar edineceğimi
Busan’da hiç arkadaşım olmadığını söyledi. Biraz düşündüm belki alışabilirdim
olabilirdi niye olmasın odama çıkıp okul kıyafafetlerimi giyindim, up uzun
saçlarımı arkadan topladım ve aşağıya indim ve şoför beni okula bıraktı okul
kocamandı güzel bir okuldu okulun o büyük kapısından geçip kocaman bahçesine
vardım herkes bana bakıyordu çoğunluklada kızlar dalga geçer gibi. Bu çok can
sıkıcı ve sağıma soluma bakıp yürürken birine çarpmışım, zaten duvara çarpmışım
gibi hissettim çok yakışıklı kaslı bir çocuktu özür dileyip gidiyordum ki:

-‘’Hey sen dişlerinden tiren yolu geçmiş dört gözlü kız!’’



-‘’Aaaiiişş , ne!’’



-‘’Bir özürle gidebiliceğini mi sandın?’’



-‘’Aiişşşş salak mısın? Özür diledim daha ne istiyorsun!’’



-‘’Mesela oppa beni affet
oppa pardon gibi bir şey.’’



-‘’Yha kızı rahat bıraksana Chang-uk!’’



-‘’Sana ne her şeye burnunu sokma top kek!’’



-‘’Neyse senle uğraşamam ben şu kızı senin yanından kurtarıyım bari aptal.’’



O kızla yürüyorduk daha ismini bile bilmiordum garip bir durum ismini
sormalımıyım, ama biraz utandım daha yeni bu okula gelmiştim. Ben yha tabi
utanırdım.



-‘’Şey isminiz nedir acaba *?’’



-‘’İsmim Chin-sun seninki ne?‘’



-‘’İsmim Ae-cha anlamı şirin kız demek sanırım seninkide kıymetli demek.’’



-‘’Evet aynen öyle şey, bana kızmasan sana bişe soracağım niye bu kadar
kendine bakmıyorsun yani bu okula geldiğine göre zengin olmasının, kendini güzelleştirebilirsin
hatta ben sana yardım edebilirim hem kardeşimi o zaman çok utandırırız.’’



-‘’ O senin kardeşin mi? İnanılmaz çok zıtsınız sen melek gibisn o şeytan
şey bu söylediğin fikir güzel ne zaman buluşalım?’’



-‘’Hemen şimdi gidelim sorun olmaz benim derslerim zaten boş sende yeni
öğrencisin bişey olmaz hadi gidelim.’’



Garip bi his büyük babam dediği zaman istememiştim ama bu kız çook sıcak
kanlı çok svecen ona hayır diyemedim. Çıkmıştık Seul Caddelerinde dolaşıyorduk
ilk olarak dişciye gittik diş tellerimi çıkartık. Sonra lensciye gittik ve
gözlük yerine lens takdırdık saç sitilimi zaten istediğim gibi yapabilirdim
kısa istediğim zaman saçlarımı arkadan gözükmeyecek bi şekilde toplardım. Hala
dolaşıyorduk kıyafet arıyorduk Chin-sun bugün beni evine davet etmişti büyük
babamda izin vermişti. Bugün orda kalıcaktım ve benim değişimim tamamlanmıştı .

Üstüme gömlek kısa şort ve spor bir ceketi belime sarmıştım Chin-sun
durmanda haika oldun diyordu bu çok güzel bi şeydi hazırdık eve gidiyorduk saçlarımda
kıvırcık yapmıştım çook şirin olmuştum. Kapıyı çaldık hizmetci açtı ve içeri
girdik salonda bi kadın annesi olmalı birde adam vardı o da kesin babasıydı.
Chang-Uk tam da merdivenlerden iniyordu bende annesi ve babası ile
tanışıyordum, Chang-uk indi ve beni görünce ''Oha!'' dedi hemen Chin-sun’un
yanında gidip:



-‘’Canım kardeşim beni arkadaşınla tanıştırsana.’’



-‘’Zaten tanışıyoruz ben dişlerinden tiren yolu geçmiş dört gözlü kız. Hi!‘’



-‘’Oha! Değişime uğramışsın yuh!’’



İçimde garip şeyler oluyor sanki kelebekler uçuşuyor YOKSA BEN AŞIK MI
OLUYORUM ! ! !

Yazar: Ayça Kara



2. Bölüm:



Chin-sun’a bugün burada kalamaycağı mı söyleyip kendimi dışarı attım yağmur
yağıyordu üstüme kalın bir şeyler almam lazımdı hemen bir mağazaya girip kalın
giysiler aldım giyindim ve dışarı çıktım birde şemsiye aldım. Çok garip bir
duygu vardı içimde sebebimi ben ilk defa birine aşık olmuştum.Ve o kişi sanırım
beni hiç mi hiç sevmiyordu, zaten eminim bir sevgiliside vardır.Bu çok can
yakıcı seul sokaklarında dolaşıp duruyordum sıkılmıştım ,hep dolaştım ve bir
göl gördüm ve hemen yanında durdum ve yere çöktüm.Her zamanki hayalime bir
hayal daha eklenmişti. Bari hayallerimi baştan sayıyım 1.Saçlarımın mavi
olması. 2.Chang-uk beni sevmesi. Artık yeni bir hayalim olmuştu .Yağmur
şiddetlenmeden evin yolunu tutum.Büyük babam bugün evde olmayacaktı . ufak bir
iş için yurt dışına çıkmıştı , ve içeri girip kendimi koltuğa gömdüm evde kimse
yoktu ve içerden tıkırtılar geliyordu.Altıma yapacağım.Chin-sun’u çağırmam
lazım onu hemen aradım 5dakika sonra Chang-uk ile geldi.İçeri girdiler bende
korktuğumu anlattım sonra Chin-sun’a kardeşine aşık olduğumu anlatmalıyım dedim
ve başladım anlatmaya :



-‘’Ben Chang-Uk seviyorum.’’



-‘’Sen… Ciddi misin sen ? ondan, nefret ettiğini düşünmüştüm .’’



-‘’Öle değilmiş işte , elden ne gelir.’’



-‘’hiçbir şey seni daha güzel yapacağım ve o sana aşık olacak Aja Aja
Fignet!’’



Sabah uykulu gözlerle uyandım .Yataktan kalktım ve Chin-Sun’u uyandırmaya gittim.Onu
uyandırdım ve Chang-Uk’u uyandırmaya gittim.Ama yatağında yoktu.Ama Chin-Sun
onun gittiğini söyledi , sonra kahvaltı hazırlamaya başladık.Kahvaltımızı
yaptık ve hepsini mutfağa bırakıp çıkdık.Okula Gelmiştik.



Chin-Sun ile geziyorduk Chang-Uk beni kolumdan çekiştirdi ve
götürüyordu.

Aiiişşş gıcık şey bildiğini sürüklüyor:



-‘’Aiiişşş bırak sana !!!’’

-‘’Bağırmayı kes.’’

-‘’Kabasın Ne Olacak !’’

Beni yangın merdivenlerine götürmüştü oraya oturdu:



-‘’ Niye güzelleştin.’’



-‘’Bundan sanane ki sana söylemek zorundaydım sanki!’’



-‘’Tamam gidebilirsin.’’

-‘’Sen salak mısın ? arkadaşım aklında problem olmalı !’’



Yangın merdivenlerinden çıktım. Koridora girdim. Kabul ben korkuyordum.Aşık
olmaktan geriye eski halime dönmeliydim.Bu böyle olmazdı korktuğu bir aşkın
peşine düşemezdim bu bencilce olurdu.Eski çirkin halime dönecektim okuldan
çıktım.Gözlük aldım diş tellerimi takdırdım.İğrenç kıyafetler giyinip saçımın
küçücük bir parçasını topladım yine eski bendim yine 1 tane hayalim vardı.
Chang-uk’tan vazgeçicektim ben onu sevemezdim Kore’ce ünlü Playboy bana niçin
aşık olsun ki ben salak mıyım ? Bırakacaktım ona olan aşkımı sevmiycektim onu
sevmiycektim dışarıda dolanıyordum telefonum çalmışdı .Bu büyük babamdı demek
ki gelmişti açtım telefonu:





-‘’Mavi saçlı Kız hadi eveee…’’

-‘’Tamam büyükbaba hemen geliyorum…’’



Gelmiştim eve oturup konuştuk ben yatmaya odama çıktım ama Chang-uk
bir türlü aklımdan çıkmıyordu Of.of…Zzzzzz



Sabah okula gittim.Tabi Chang-uk beni öyle görünce şaşırdı gözlükler
,saçım berbat yani kestirmeden tipim kaymış.Bana doğru geliyordu kalbim böle
davul gibi Dum Dum Dam ediyordu.Ama o yanımdan , çekip gitti ve bir kıza
sarıldı.Ağlıyordum hem de koşuyordum sol yanımdaki acı beni hızlandırıyordu.
Arka bahçeye gelmiştim 10- 15 dakika sonrada Chin-Sun gelmişti:

-‘’Ben üzgünüm, Chang-Uk Jessica diye bir kızı seviyormuş onunla 1-2 gün
önce sözlenmiş ben üzgünüm. ‘’



-‘’Ben eve gideceğim ve Chang-Uk’a olan aşkımı unutacağım. ‘’

……Yazarın ağzından…..



Tabi ki de Chang-uk onları dinliyordu çünkü oda hep buraya gelirdi .Tam
geldiği zaman konuşmaya başlamışlardı, Chang-Uk çok şaşkındı. İnanamıyordu o
çirkin kız onamı aşıktı.İğrenç onların yanına gitti, ve Ae-Cha’Ya :



-‘’Benden uzak dur gerizekalı, sakar ,beceriksiz kız .Benim yakınıma
yaklaşma bir daha!’’

Dedi ve oradan uzaklaştı.

Ae-Cha’Nın Ağzından

Duydu…Her şeyi… Duydu … Ben… Ne… Yapacağım !



Bölüm Sonu***



Arkadaşlar Nie Bu Kadar Hızlı İlerliyor Dersenz Böyle Olması Gerek
Çnkü Hikaye Aşktan Snra Bşlıcak.^^

Yazar: Ayça Kara



2. BÖLÜM:



Artık beni duymuştu, ne yapacağım ben onu unutacaktım onun için
kaçmayacaktım , Chin-Sun ile ön bahçeye geçtik yürüyorduk bize doğru kızıl
saçları alev gibi uçan bir kız geliyordu çok güzeldi , yanında kısacık saçları
siyah ama üstünde parça parça beyazlar olan bir kız oda çok güzel , ve onun
yanında da uzun saçları simsiyah ve oda ÇOK Güzel Aiiişşş. Bize doğru geldiler
ve kızıl saçlı kız dedi ki :

-‘’Şey biz okula daha yeni geldik hiç… Arkadaşımız yok ,bizimle arkadaş olur
musunuz acaba? Lütfen.’’



-‘’Tabi ki adınızı öğrene bilir miyiz ? Ben Ae-cha buda arkadaşım
Chin-sun.’’



-‘’Ben Ji Hyun buda (kısa saçlı kız) So Hyun, oda Ji yeon tanıştığımıza
memnun olduk birlikte bir yerlere gidelim mi *?i’’

-‘’Olur gidelim bildiğim bir cafe var.’’



Cafeye gelmiştik bu kızlar çok , iyiydi ama ben onu unutamıyordum.Ben
eve gitmeliydim. Kızlardan özür dileyip evin yolunu tutum , araba
kullanmıyordum sevmiyordum.ben eve gelmiştim. Her şey berbattı hayat Dünya her
şey iğrençti iğrenç.



……………… 2 Ay Sonra…………….





Doktorun dediğine göre depresyondayım yataktan kalkmıyorum , arkadaşlarımla
görüşmüyorum, okula gitmiyorum. Kendimi iğrenç hissediyorum , ben ona ne zaman
bu kadar aşık oldum , Ji Hyun, So Hyun , Chin-sun , Ji Yeon beni bıkmadan her
gün 50 kere arıyorlarmış, ben hiç birine cevap vermiyorum.Zaten sırtımdaki
ağrılar,kafamdaki ağrılar artıyordu zaten kansızda olmuşum doktor dedi.Bugünde
muayene olacağım ama evde değil hastane de.1Aydır ilk defa odadan dışarı
çıkmıştım.Hastaneye gelmiştik, doktor beni muayene etti ve beni bekleme odasına
aldılar.Büyük Babam doktorun yanındaydı ve içeriden bir adamın çığlığı koptu ,
bu büyük babamdı.Hemen odaya daldım büyük babamın elinde bir belge vardı.Belge
yere düştü dikkatimi çekti, Lösemi yazıyordu ne Lösemimi belgeyi aldım ve ayağa
kalktım…Ben Lösemiymişim , yere çöktüm ben hep onun yüzünden Lösemi oldum
..sorun depresyon ben…Ben…Öleceğim niye ben niye benim suçum ne bağırıyordum
avazım çıktığı kadar…Ve her şey karardı……….. Kalktığımda bir yatakta yatıyordum
büyük babam yanımdaydı uyuyordu gözümden , bir yaş süzüldü ama kendime söz
veriyorum sadece, yalnızken ağlayacaktım birinin yanında ağlamayacaktım
asla.Onları üzmeyecektim Pollyanna’cılık yapacağım onları üzmeyeceğim bunu
yapmayacağım.Hep güleceğim hep.Geriye kendimi uykuya verdim çünkü çok yorgun
hissediyordum.

Zzzzzzz…





Sabah gözüme vuran güneş ışıklarıyla uyandım gülümsedim güneşi
severdim, büyük babam hala uyuyordu , bende hava almak için dışarı çıkacaktım ,
hastane kıyafetleri mavi uzun bir ceket ve de mavi bir gecelik bari saçlarımı
düzeltiyim dedim ve aynaya geçtim , en sevdiğim şeylerden biride saçlarımdı çok
uzunlardı kalçama kadardı hatta daha uzundu saçlarımı arkadan tutturdum ve hava
almak için dışarı çıktım. Hiç kimsenin olmadığı bir yer bulmak istiyordum ve
bir yer vardı.Oraya güneş çok vuruyordu , oraya doğru ilerledim
yemyeşilliklerle doluydu.Çok güzeldi ,peki burada niye hiç kimse yoktu demek ki
böyle bir yer aramak istemediler. Ben dolaşıp durdum.Ve bir salıncak buldum
,hemen oturdum salıncağa bayılırdım , sallanmaya başladım yüzme vuran rüzgar, o
kocaman gözlerimi kıstıran Güneş. Evet ben bu Dünya’dan gidecektim onun için
tadını çıkarmalıyım, ama başım dönüyor en iyisi odaya geri dönmek .Geçtiğim
yoları aklıma iyice kazıdım ki bir daha gelebileyim diye. Odaya gelmiştim büyük
babam beni görünce gülümsedi bende kocaman sırıttım. Kahvaltı yaptık doktorlar
filan geldi yanımda konuştular serum taktılar, iğne vurdular ama benim çok
uykum vardı. Hemen gözlerimi kapattım uyuyacaktım… (Z.Z) Kalktım yatağa
bakmadan zıpladım hemen aynaya koştum sanki saçlarım çok bozuk gibime geldi
aynaya bir baktım ve, bu nasıl olur bağırmak istiyordum bağırmak ,çağırmak ama
olmuyordu.Büyük babamı uyandıramazdım bunu yapamazdım ,sadece aynaya bakmakla
yetindim hiç saçım kalmamıştı ben…Ben sadece yere çöktüm zaten yataktan öyle
hızlı fırlayınca serum kolumdan çıkmıştı kanıyordu.O kanasa ne olur ki benim
içim kanıyorken, ne fark ederdi. Gidip büyük babamı uyandırdım kendimi
sıkıyordum ağlamayacaktım ama ona gülümsüyordum bana baktı ve;





-‘’Bu olamaz ben…Ne yapacağım saçların gitmiş hepsi yatakta ben bu kadar
çabuk döküleceğini beklemiyordum!’’



Deyip ağlamaya başladı ben gülüyordum söz vermiştim gülecektim…Hep .

Büyük babam oturuyordu yanına gidip oturdum elini tutum bana
baktı.Gülümsedim ona dönüp:



-‘’Ben büyük baba…Ben mavi bir peruk istiyorum lütfen.’’



-‘’Tamam Mavi Saçlı Kızım.’’



Dedi. Ve odadan çıktı ben yalnızdım saçlarım yoktu çekmeceleri
karıştırıp bir tülbent bulup kafama bağladım.Büyük babam gelmişti be çabuk
kesin adamları halletmiştir torbadan peruğu çıkartı ve tülbentti kafamdan
attım. Kafama onu taktım çok güzel olmuştum bu peruğu kafama sabit bir şekilde
koydum zaten yapışkanlı yani düşmez , bu gün okula gitmek istiyordum büyük
babam izin vermişti. Okul kıyafetlerimi giyindim büyük babamın korumaları ile
okula geldik. Herkes bana bakıyordu canımı yakıyordu karşıdan bizim kızlar
koşturarak geldi.Bana taramalı gibi sorular soruyorlardı ‘’Nerdeydin sen’’ ,
‘’Niye telefonlarımıza cevap vermedin’’ Daha bir çok soru en sonunda:



-‘’Ben Lösemiyim !’’



Dedim.Dona kaldılar saçıma baktılar ve hepsinin gözlerinden yaşlar
süzüldü.



………… Chin-Sun’Un Ağzından…..





Bu Da ne şimdi benim en yakın arkadaşlarımdan biri Lösemi ve de hepsi
benim o salak kardeşim yüzünden babamların ve büyük babamın zoruyla hasta bir
kızla evleneciği için yasta ama neler yarattığını farkında değil ve de hala o
salak sevgilisi Jessica ile çıkıyor.Bugün okula gelmedi ama bir eve gideyim ona
neler yapacağım.



……….Chin –Sun Eve Gelir…..





-‘’ Chang-Uk buraya gel çabuk !!!’’



Annem ve babam bana soran gözlerle bakıyordum onlara ‘’susun’’ dedim.
Chang-Uk sevgilisiyle indi ;



-‘’ Sen iğrençsin mide bulandırıcı bir ahmaksın!!!!!!



-‘Sorun ne!’’



-‘’Sorun mu , Ae-Cha !!



-‘’Of ondan bana ne !’’



-‘’O senin…Yüzünden…Lösemi oldu ! ‘’



-‘’Ne…Benim suçum ne ?’’



-‘’Evet senin yüzünden depresyona girdi ve hasta olmuş hep senin
yüzünden, sen daha ailemiz iflasın eşiğinde olduğu için o kızla evleneceksin ,
diye yastasın ama arkanda bıraktıkların ne olacak ha!’’



…. Chang-uk ‘un Ağzından…..



Chin-sun ne dedi öyle *? Benim suçum ne ben onu sevmiyorum ne
yapabilirim ama kötü hissettim yazık olmuş acıdım bir an… Jessica bağırmaya
başladı:



-‘’Ben bundan sonra senle çıkamam Chang-uk hem benim tipim değilsin!’’



-‘’Ne niye ama aşkım ne oldu şimdi*?’’



-‘’Anla seni istemiyorum ben!’’



…. Yazarın Ağzından….





Jessica odadan çıkıp gitmişti.Chang-Uk donup kalmıştı niye anlamamıştı
ki Jessica’nın onla parası için çıktığını…



Bölüm Sonu

Evet Her şey şimdi başlayacak Neler Olacak Neler…



Bu Arada Bana Esas Kızla Esas Oğlanı Bulmamda Yardımcı Olan Mine Yalur’a Sonsuz
Teşekkürler^^

4. Bölüm:



Yine hastanedeyim, burası artık bana zindan gibi geliyor dışarıdan birini
odaya almıyorlar sadece büyük babam.Bide hastane görevlileri , hastanede hiç
arkadaşım yok belki de sebeb pek odadan dışarı çıkmam.Evet kaç zamandır , gizli
bahçeme gitmiyorum oraya bu ismi verdim.Eminim bilen çok kişi vardır.Ama ben
gittiğim zaman pek fazla kişi olmuyor.Odadan çıktım, yürüdüm ve bahçemi buldum
hemen yere uzandım.Beni buradan hiç kimse kaldırmasın ben burada mutluyum ,
rüzgar , güneş , gül kokuları aaa bide ben demeyi unuttum.Burada gül bahçesi de
var pembe, kırmızı, sarı hepsi çok güzel.Ama gitme vakti, ayaklandım hemen
odaya gittim.Odamın manzarası da güzeldi. Bu hastane 30 katlıydı bizde
25.katındaydık buradan rahatlıkla Seul’u izleyebiliyordum.Ve bir den buraya
gelmek istemeyişimi hatırladım.Eminim ki büyük babam keşke gelmeseydik
diyordur.O da beni birazcık dinleseydi böyle olmazdı.Büyük babam burada değildi
bir şirketle görüşmesi varmış.Benim yüzümden işlerini aksatmasını istemediğim
için bu görüşmeye gitmesini söyledim.O da gitti. Ben dışarı çıkmak istiyordum
sıkılmıştım artık . Kendimi Seul sokaklarına atmak istiyordum ve bunu
yapacaktım.Büyük babam izin vermese kaçacağım.Büyük babamı aradım:



-‘’Alo ne oldu Ae-Cha!’’



-‘’Bir şey olmadı büyük baba,ben biraz Seul’u gezmek istiyorum.Tek
Ba-şı-ma!’’



-‘’Olmaz korumalarda senle gelsin sana bir şey olabilir tatlım.’’



-‘’Of Of tamam!’’



Tabi korumalarla gitmeyecektim. Ben kaçacaktım …Üstümü giyindim,mavi
saçlarımı arkadan topladım, bu peruk doğal saç gibi duruyordu.Bu daha iyiydi
peruk olduğu anlaşılmıyordu.Ama nasıl çıkacaktım dışarı kılık değiştirmem
lazımdı.Gözlük evet gözlük hemen küçük doktorların taktığı gözlük aramaya
başladım.Evet doktorların odasında vardır.Benim doktorun odasını tık tıkladım
ses gelmedi.Bende içeri daldım.Kimse yoktu masada bizim doktorun gözlüğü
vardı.Onu aldım gözüme taktım sonra bir tanede, beyaz önlük giyindim ve dışarı
çıktım.Bizim korumalar ordaydı.Of beni tanırlardı hemen duvar gözüme
çarptı.Oraya tırmanıyordum ki kafam bir şeye çarptı.Of acıyor, kafamı yukarı
bir kaldırdım ki yüzü çok güzel bir çocukla karşılaştım.Ben hemen aşağıya
zıpladım.Yeppudaa hastaneden çıkmıştım.Çocukta atladı.Bende:



-‘’Özür dilerim ben görmedim pardon.’’



-‘’Aaaiiişşş cidden halan daha acıyor ama bende özür dilerim.’’



-‘’Sen hastaneden mi kaçıyordun acaba ?’’



-‘’Evet sendemi kaçıyorsun ?’’



-‘’Evet bende kaçıyorum.’’

-‘’Ben Hyun-Ki.’’



-‘’Bende Ae-Cha tanıştığıma memnun oldum.’’



-‘’Şey ben Seul’u pek bilmiyorum.Ben buraya Paris’ten geldim.Ben tedavi
olmaya kanserimde.’’



-‘’Bende Lösemiyim.’’



-‘’Şey şu karşıda bir cafe var oraya gidebilir miyiz?



-‘’ Ben daha senle gelmeyi kabul etmedim ama.’’



-‘’Şey pardon ben özür dilerim.’’



-‘’Tamam tamam üzülmene utanmana gerek yok gidelim ama sadece 1 saat çünkü
unutma biz şuan kaçmış bulunuyoruz geriye dönmeliyiz.’’



-‘’Tamam sen ne dersen o.’’



Oturduk.Ben dondurma yedim oda limonata içti.1Saat öyle oturduk.Sora
ben kalktım o da arkamdan geldi.Bebek gibiydi, benim peşimi bırakmıyordu.Ben
duvardan atladım o da atladı.Ben direk asansöre bindim…Asansörden hemen indim
direk odaya girdim.Büyük babam gelmişti ona arka bahçede oturuyordum dedim.Ve
yatağa uzandım:



-‘’Ae-Cha sana bir şey söylemem.’’



-‘’Söyle büyük baba dinliyorum seni.’’



-‘’Senin biriyle evlenmen lazım!’’



-‘’Ne! Büyük baba ben hastayım evleneceğim kişi çok kötü hisseder.Bu olmaz
istemiyorum!!’’



-‘’Üzgünüm Ae-Cha ama ben çoktan Ryang Şirketiyle anlaştım.Onlar iflasın
eşiğinde bana böyle bir teklif sundular bende kabul ettim hem belki çocuğu
seversen mutlu olursun Ae-Cha.’’



-‘’Hayır büyük baba, mutlu olmam istemiyorum ben öleceğim…



* Bölüm Sonu*



Yine Çok Hızlı Diyeceksiniz Ama böyle olması lazım daha yeni başladı yani
daha böyle devam etmiycek araya komedide girebilir yani.Bu bölümden sonra esas
Kızla Esas Oğlanın İşler Çok Zor Olacak Onun İçin Bana Çok Hızlı Gidiyor
Demeyin.^^

Mavi Saçlı Kız 5.Bölüm (Ben Hastayım Evlenemem!)





Evet,ben öleceğim…Ben hastayım evlenemem!Evleneceğim kişiye acırım…Bu
olmaz ki.Ben öleceğim öldüğüm zaman , çok acı çeker bu ona haksızlık
olur.Olmaz…Bu…Evlilik olmaz olamaz ki.Evlenirsek tabi böyle bir şey
olmayacak.Ben veya o bana aşık olursa ben ölünce acı çeker.Bu çok bencilce
olur.Büyük babam hep kızardı hep bencil olmamaya çalışırmışım biraz kendimi
düşünecekmişim.Bu saçmalık hayata sadece kendini düşünmek için bencil olmak
için gelmemişlerdir insanlar.Aman neyse, nasihatın sırası değil.Büyük babam çay
içiyordu bana döndü ve:



-‘’Ae-Cha yarın hastaneden çıkıp evleneceğin kişiyle buluşmaya gideceğiz
ailesi de orda olacak.’’



Ben bir şey demedim.Ama gitmeyeceğim aylayım ama kaçayım vayaaa amaa
yha.(bebekçe^^) Aman bir de delirmediğim eksikti.Ne yapabilirim büyük babamın
yanında delirmemek mümkün mü.Artık korkuyorum bu adamdan,yatağa yapışmış
duruyorum,yine bayıltır filan korku var içimde yani anlayın beni.Odaya bir
hemşire geldi.Allah elinde,suşiler , Kim chiler…Daha neler neler.Önüme koydu
afiyet olsun dedi ve çıktı.Tabi ben yemeklere yumuldum benim o halimi
görseydiniz gülme krizine girerdiniz , herhalde.Bütün yemekleri yedim.Of sanki
10 kilo birden almış gibi hissetim.Kapının önüne tabelayla dikkat edin
patlayabilir diye bir yazı asacağım.O kadar yani,ama benim gözlerim
kapanıyor.Of büyük baba Of…



Kalktım ve üstümde pembe bir elbise. Başımda küçücük bir toka ,büyük
babamın oyununu yine yedim nasıl bir saflık var bende.Hala akıl
erdiremedim.Büyük babam geldi:



-‘’Hadi tatlım,gidiyoruz içerde bizi bekliyorlar.’’



-‘’Of gelmeyeceğim demiştim sana gelmem diye.Zorla getirdin beni.Yine!’’



-‘’Yürü küçük hanım yürü yoksa bu beş kardeş sana çok yakışacak cuk diye
oturacak.Hadi fırla bakalım.’’



Of mecburi kalktım.Büyük babam koluma girdi.Çünkü başım çok
dönüyordu,yani elimde her rezil olabilirsin belgesi vardı.Büyük babamla yavaşça
ilerliyorduk.Odaya girmemle şok olmam bir oldu.Bu…Bu…Chang-Uk.Oha ,büyük babam
olmasa yerdeyim öyle şaşırmış durumdayım.En yakın arkadaşım Chin-Sun’da orda
onlarda bana bakıyor ve şok oldukları kesin.Büyük babam beni yürüttü ve
sandalyeye oturttu.Sadece öyle duruyordum.Taha ki Chang-Uk’un masaya vurup
ayağa kalkmasıyla:



-‘’Bana sırılsıklam aşık olan,bu sülük gibi kızla evlenmem.Hem bu kız hasta
birkaç güne tahtalı köyü boylar.Bu kızın bir ayağı çukurda.Anlayın ben birkaç
gün olsa bile bu ölecek

Kızla geçirmem bana da bir şey bulaştırır maazallah!’’



Büyük babamda bir şey demiyordu bende.Haklıydı da ondan
konuşamıyordum.Kendimi savunamıyordum.O bana gözlerinden ateşler
saçarak.zehirli oklarını bana yöneltirken.ben ona aşık olmuştum.Bunu ona
söylemek çok isterdim.Ben safmışım hem de çok safmışım niye ona aşık
olmuştum.Niye…niye beni anlayan beni sevecek birine aşık olmamıştım.



Hala bağırıyordu,bende masadan kalktım koşturuyordum kapının önünde
durdum ve ona döndüm:



-‘’Ben bu elbiseyi isteyerek giymedim,saçımı isteyerek yapmadım,buraya
isteyerek gelmedim.Ben sana isteyerek aşık olmadım..!’’





Bölüm Sonu





Arkadaşlar bu sözü ‘’O bana gözlerinden ateşler saçarak.zehirli oklarını
bana yöneltirken.ben ona aşık olmuştum.’’Kendim Yazmadım Canan Tan’In
Kitabından Bir Söz Çok Hoşuma Gitti Bende Uyduğu İçin Yazdım.^^

Mavi Saçlı Kız 6.Bölüm (Trafik Kazası!)



O sözcüklerden sonra hışımla oradan çıktım. Üstümde yerlere kadar
uzanan balo elbisesi gibi bir elbise altımda topuklu ayakkabılar.Of ama
topuklular çok acıtıyor,pes ettim ve topukluları elime alıp çıplak ayakla
yürümeye başladım.Naşım çok dönüyordu.5Dakikada bir durmak zorunda
kalıyordum.Karşıdan karşıya geçecektim.Çünkü orda bir çocuk parkı çocukları çok
severdim,onlarla iyi anlaşırdım.Ben tam kırmızı ışığa yetişiyim derken yeşil
yandı.Şimdi 10 dakika bekleyemem ben tam geçiyordum ki.Başım çok kötü döndü ve
durmak zorunda kaldım.Gözlerim kapandı ve geriye kalan her şey karartı…



Kalktığımda bir hastanedeydim,of başımda çok acıyor 1 dakika,bana ne
oldu.En son bir arabanın frenini duydum o kadar.Aiişşş araba kesin bana çarptı
ben şansızlığı çekiyorum herhalde.Bir ara kazası eksikti, o da oldu.Aiişş
yanımda bir adam var.Ona döndüm ve:



-‘’Sen kimsin acaba?’’



-‘’Sana çarpan adam ama benim bir suçum yok sen bir ana durdun.’’



-‘’Evet özür dilerim ben bunu isteyerek yapmadım başım çok kötü döndüde.’’



-‘’Önemli değil.’’



-‘’Şey masadaki telefonu verir misiniz acaba?’’



-‘’Hemen veriyorum buyurun.’’



-‘’Büyük baba ben hastanedeyim benim yattığım hastane yok bir şey olmadı,
sen bir gel ben anlatacağım olanları büyük baba.’’



10 Dakika sonra büyük babam gelmişti:



-‘’Ne oldu sana başın niye sarılı?’’



-‘’Ahaa başım sarılıymış , fark etmedim şey bir trafik kazası geçirmişim o
kadarcık.’’



-‘’Bu adamı çarptı sana ?!’’



-‘’Evet ama benim suçum , yeşil ışıkta geçtim bide başım döndüğü için durmak
zorunda kaldım.Yani hepsi benim suçumdu.’’



-‘’Sen küçük hanım çok oluyorsun artık . Bayım siz odadan çıkar mısınız?
Teşekkürler,sen niye böyle yapıyorsun bıktım artık çıt çıkart mıyım hasta . Bir
şey olmasın dedim ama yeter artık , o çocukla evleneceksin!’’



-‘’Hayır evlenmeyeceğim!’’



Yüzümde bir acı ve sıcaklık hissetim ve birde kapı çarpması.Büyük
babam bana , tokat atmıştı . Ben ne yapmıştım , Chang-Uk’un bana dediklerini
duymuştu . Niye böyle olmuştuk büyük babamla , yanağım da acıyordu ama sol
yanım daha ço…k acıyordu…Acıyordu yanaklarımdan damlalar süzülüyordu . Durmadan
akıyordu … Durmadan



Bölüm Sonu





Arkadaşlar Lütfen Bana Bu Kızın Başına Gelmeyen Kalmıo Demeyin Çünkü Kızn
İlk Acı Çekmesi Lazım.Çünkü Sonunu Mutlu Bitiriceim İçin Birde Şu Şarkıyı
dinleyip klibini izlersenz mtlu olurm ^^Bide Bu Bölümde Kısa Oldu Ama Şmdi
2-3Bölüm Daha Verebilirm Ama Belli Olmaz Blkide Hiç Veremem Ama Vermeye
Çalışıcm^^



Şarkı için Link: https://www.youtube.com/watch?v=BzE1mX4Px0I

Mavi Saçlı Kız 7.Bölüm (Kaçıyorum!)



Büyük Babam odaya girdi . Sanırım ben yatağın içine gömülmüş durumdayım .
Örtüyüde başıma kadar çektim , aslında havasızlıktan öleceğim birazdan . Büyük
babam:



-‘’Ae-Cha yarın sözünüz var . Haberin olsun!’’



Oha falan oldum.Tamamdır kafaya koydum kaçıyorum.Of ama lösemiliğim
ilerliyor ya yolda giderken bir şey olursa.Of bana bir şey olmaz ya.Ama dur
Hyun-Ki onu çağıracağım o da benimle gelmek ister , umarım yani . Odadan çıktım
onun odasına gidiyordum . Aha sanırım bu odaydı . Kapıyı tık tıkladım içeriden
‘’Gir’’diye bir ses geldi . Bende nazikçe içeri girdim . Odada sadece Hyun-ki
vardı . Beni görünce çocuk gibi sevindi .Olanları anlattım ve kabul etti .
Zaten o da kaçmayı düşünüyormuş . Odadan çıktık , yine o duvarın oraya gitti ve
hemen duvarın üstünden atladık . Bu Hyun-ki benden daha safa benziyor ya ama
çok şirin , böyle , bebek gibi yanaklarının böyle sıkasın gelir . O kadar şirin
yani kaçmıştık . Bir otobüse atladık ve bilmediğimiz bir yere gitmeye başladık
. Yanımda para boldu , onun yanında da yüklü bir miktarda para varmış . İşte
öyle bilmediğimiz bir yerde otobüs durdu ve aşağıya indik . Tam karşımızda bir
cafe vardı . Direk , hiç durmadan oraya girdik . Kesin büyük babam beni her
yerde arıyordur . Hyun –ki’nin de ailesi arıyordur . Cafe’ye girmemizle birine
çarpmam bir oldu . Kafamı kaldırdım ve…Oha Chang-Uk ve Chin-sun öyle kala
kaldım . Şans yüzüme gülmez ki benim lanet olası şey yine karşıma çıktı , mide
bulandırıcı yaratık ne olacak . Bana baktı ve:



-‘’Senin burada ne işin var.Koca göz!’’



-‘’Bu seni ilgilendirmez.Merhaba Chin-Sun.’’



-‘’Sen de kaçtın dimi Ae-Cha.’’



-‘’Evet Chin-Sun yoksa sizde mi kaçtınız ?’’



-‘’Evet de bu çocuk kim?



Bir an aklıma süper bir fikir geldi . Hem de çok güzel bir fikir…



-‘’Hyun-Ki’mi sevgilim.’’



Hyun-Ki’yi cim cikledim tabi o da anladı ve kafasıyla onayladı….





Bölüm Sonu





Yarım Saate Yeni Bölüm Gelebilir ^^

Bir de Sizde Şu Müziğide Dinlemenizi istiorum Ben Bu Şarkıya Bayılıorum
Süper Bir Ses Var Kızda

https://www.youtube.com/watch?v=w2kjFtttUdA

Mavi Saçlı Kız 8.Bölüm (Ama Ben Ona AşıK Oldum!)





Chang-Uk sadece öyle duruyordu . Biz gidip bir masaya gidip oturduk .
Chin-Sun Chang-uk’u sürükleyerek bizim masaya oturttu . Sonra bize dönüp:



-‘’Aslında yakışmışsınız , iki gerizekalı olarak bir birinizi bulmuşsunuz .
Bu harika.



Hyun-Ki çok sinirlenmişti . Hemen ayağa kalktı ve Chang-Uk’a bir
yumruk attı . Bir an içimin yağları cızır cızır eridi ha . Sonra Hyun-ki
Chang-Uk’a dönüp:



-‘’Ayağını denk al Chang-Uk!’’



-‘’Almasam ne olur , bu iş burada kızların yanında olmaz sizi dışarı davet
ediyorum!’’



-‘’Yaa saçmalamayı kesin lütfen!’’



-‘’Tamam çıkalım hadi!’’



Dışarı çıkıyorlardı , biz Chin-sun ile birbirimize bakıp koşturarak
dışarı çıktık . Onlar şimdiden başlamışlardı . Çok kötü kavga ediyorlardı , hem
de çok kötü . Benim başım çok dönüyordu.Onlara ‘’Yetee…r!’’ Diye bağırdım ,
gerisi karanlık…



Chang-Uk’un Ağzından



AaaaOvvv! Ae-Cha bayıldı . Yerden onu kucakladım ve hemen bir taksi durdurup
bindim . Şuan kucağımdaydı ona dikkatlice baktım . Yüzü çoo..k güzeldi . Yüzü
çok masumdu diskolarda takıldığım kızların yüzünden çok zıttı . Dikkat ettiğim
zaman burnunda küçücük bir ben olduğunu anladım . Öyle masum duruyordu ki .
Aiişşş ben ne diyorum ben onu sevmiyorum , ben ona aşık değilim . Kendine gel
Chang-Uk sen onu sevemezsin . Ama ben ona aşık olmadım . Hayır ya olmadım . Of
yoksa… Yoksa ben cidden Ae-Cha’Ya aşık mı oldum.Yaaa…



Bölüm Sonu



Hikaye Bu Bölümden Sonra Komedi Olucak Söyliyim O Chang-Uk’u Dövmek
İsteyn Arkadşlr Çok Mutlu Olucak Garanti Veriyorum^^



Yeni Bölüm 30Dk ‘ya gelebilir bugün daha bir sürü bölüm atabilirm söylüyüm

Kısa bir bölümdü ama daha bir sürü bölüm gelecek^^ ♥

Mavi Saçlı Kız 9.Bölüm (Evlenelim İşte Yaa!)



….Chang-Uk’Un Ağzından…





Ben Ae-Cha’ya aşık olmuştum . O konu tamam da , ben en iyisi onu
hastaneye götür miyim . Büyük babasına götüreyim . Hem söz daha 2 saat var .
Gelip gittiğimiz anlaşılmaz . Ama bir dakika o lösemi ya ölürse ya onu
kaybedersem . Ne yaparım ben , taksi durmuştu .Tamda meydanda yani buraya sözün
yapılacağı yer çok yakındı , hemen onu kucağıma aldım ve sözün olacağı yere
götürdüm . Büyük babasına olanları anlattım . O da tamam dedi ve müstakbel
eşimin makyajına başlandı . Ben odadan çıktım ve hazırlanmaya gittim…



Valla çok yakışıklıyım ha . Aşağı İnmemize son 5 dakika , içerinden
bir çığlık koptu tam içeri giriyordum ki kadın girme . ‘’Onu göremezsin’’ dedi
. Bende mecburi beklemeye başladım , müstakbel sevgilim bir çıktı . Aboo böyle
bir güzellik yok öleyim , biteyim yerim kız seni . Bana baktı ve :



-‘’Üzgünüm , şey kaçabilirim hiç kimse görmez , sende kurtulursun.’’



-‘’Yok ben böyle iyiyim evlenelim işte yaa!’’



-‘’Ne sen evlenelim mi? Dedin sen beni sevmiyorsun bile!’’



-‘’Bir dakika sevmediğimi nerden biliyorsun ki!’’



-‘’Ne…Ne dedin . Biliyorum işte sevmiyordun ki1’’



-‘’Aiişş boş ver hadi gidelim artık müstakbel eşim.’’



-‘’Ne müstakbel eşim mi senin kafana saksımı düştü yavv.’’



-‘’Yo benim kafama aşk düştü aşk…





Bölüm Sonu





Yeni Bölüm 30Dk Sonra ^^ Kabul Çok Kısa Ama Hemen Yni Bölümü Yazıp
Gndercm^^♥

Mavi Saçlı Kız 10.Bölüm (Seni Seviyorum Biliyor musun?)





Chang-Uk’Un Ağzından



Şu an merdivenlerden iniyoruz , yanımda dünya güzeli bir peri var . Aşkım ya
yerim ben onu lup ederim lup şeker parem , Bihter çikolatam , fındık kurdum .
Her şeyim benim her şeyim . Yerim kız seni , neyse ben önüme bakıyım yoksa
böyle aşağıya yuvarlanacağım . Aşağıya indik söz yüzüklerimizi taktılar . Sonra
herkes , ‘’öp öp’’diye bağırmaya başlar mı ? Hoppa ben şimdi ne yapacağım
aslında öperimde yani çok utanır askım olmaz . Bari alnına bir öpücük
kondurayım . Ahanda öptüm Allah’ım bir kızardı , bir kızardı . Domates gibi
oldu . Allah’ım karşımda öyle bir kız var ki , parlıyor ya parlıyor . Büyük
babası bizi zorla dışarı çıkartma çabasında:



-‘’Hadi bir dışarı çıkın hava alın olurmu?’’



-‘’Ya büyük baba gitmek istemiyorum!’’



-‘’Tamam büyük baba ben Ae-Cha’yı alıp çıkacağız . Hadi git üstünü değiştir
sen .’’



-‘’Ama…’’



-‘’Derhal yukarı küçük hanım!’’



-‘’Tamam çıkıyorum hemen..’’



5-10 Dakika sonra….





Aşağıya inmişti üstünde kareli bir gömlek , içinde Dafidak’lı bir t-short ,
ve de altına mavi daracık bir etek , böyle sanki bebek gibi olmuş ya … Arabaya
bindi ve hemen dürmeye başladım . Allahım yeeerümm seni ya . Şirinlik abidem
benim . Arabayı ani bir frenle durdurdum . Bana sinirle döndü ama bir şey
demedi . Bende :



-‘’Seni seviyorum biliyor musun?



-‘’Hım evet… Nee!...Ne dedin sen . Oha , yuh ciddi ciddi . Yuuu..h !!’’



-‘’Ben böyle şaşıracağını bilseydim söylemezdim , aşkım yaa



-‘’Aşkım derken ?



-‘’Aşkım işte ne var bunda aşkım?’’



-‘’Yuh Büüürrrşş yavaş hayvan , ne ara senin aşkın oldum ben ?’’



-‘’Oldun işte aşkım . Hayvan diyen dillerini yerim senin.’’



-‘’İstersen ben senin dilini koparıyım haa ne dersin!’’

-‘’Aşkımsın derim.’’



-‘’Bende sana hayvan ağır ol derim!’’



-‘’De aşkım de .’’



-‘’Oğlum kendine gel ya . Hani ben sülüğün tekiydim . Ne oldu şimdi aşkın
mı? Oldum .



-‘’Sülük benim aşkım sen ise bir meleksin.’’



-‘’Bir uç ya iyice aklını yedin sen ha . Sen kim beni sevmek kim .’’



-‘’İnanmıyor musun? Gör o zaman



Arabadan indim burası bir caddeydi bir dürü insan vardı . Arabamın
üstüne çıktım ve :



-‘’Hey insanlar beni dinleyin . Şu arabada gördüğünüz kız var ya ben onu çok
seviyorum . Ona sırılsıklam aşığım . Beni aşk yağmuruna tuttu bu kız !’’



Herkes alkışlıyordu , tabi Ae-Cha şok içinde arabanın içine girdim ve
:



‘’Sen , tüm şatafatlı tanımlarından sıyrılıp en doğal halinle , yaramazlık
yapan çocuklar gibi boynunu bükmüş bağışlanmayı beklerken ben sana aşık
oldum…’’





Yine Bir Bölüm Sonu^^





Yeni Bir Bölüm Dha atabilirm Blki Blli Olmaz Pc’ye Ablm Oturabilr Blki
Ondn Yni Bölm Atamaya Blrm Ama Brde Ablam Olmasydı Size Böyle Her Gün Bir Srü
Bölm Vermzdm Ablcm Ben Yazyım Die Kaç Gnlerdr Pc’ye Hiç Oturmuyor



Bu sözde ‘’Sen , tüm şatafatlı tanımlarından sıyrılıp en doğal halinle ,
yaramazlık yapan çocuklar gibi boynunu bükmüş bağışlanmayı beklerken ben sana
aşık oldum…’’ Canan Tan’dan ^^

Mavi Saçlı Kız 11.Bölüm Final !(Mektup)



----------Chang-Uk’un Ağzında--------.



-‘’İşte seni sevdiğimi anladın mı ?’’



-‘’Emin ol anladım.’’



-‘’O zaman evlenir misin benimle!’’



-‘’Ben…Ne diyeceğim bilmiyorum ki!’’



-‘’He de geç!’’



-‘’Tamam he deyip
geçiyorum.’’



-‘’Allah’ım bu rüya değil
dimi . Dur bir tokat atayım kendime ‘’Çat’’ of valla rüya değil ! Yarın
evlenelim mi ya !’’



-‘’Ne daha hazırlık bile
yapmadık !’’



-‘’O sorun mu? Senden habersiz gelinlik diktirildi . Yer tutuldu her şey
hazır yarın evlenelim ya!’’



-‘’Ama büyük babam.’’



-‘’Hemen arıyorum.’’



2-3 Dakika sonra





-‘’Bu işte tamam!’’



-‘’Harika!’’



.Yarın.





Aşık olduğum kızla evleniyordum . Bu harika , o nasıl hissediyor acaba
merak etmeden edemiyorum…





*…Ae-Cha’Nın Ağzından…*





Dayanılmaz kemik ağrılarım var . Ölecekmiş gibi hissediyorum ama gülüyorum .
Başımda çok ağrıyor niye böyleyim ki . Oh şimdi sakinleşmem lazım . Çünkü artık
aşağıya inme zamanı çok heyecanlıyım . Büyük babamın koluna girdim ve yürümeye
başladık . Başım çok dönüyordu her an yere yığılabilirdim . Büyük babam beni
Chang-Uk’un yanına bıraktı ve yanımızdan uzaklaştı ve benim baş dönmem arttı .
Ve gerisi karanlık!



…



Gözlerimi açtığımda hastanedeydim . Yanımda Chang-Uk vardı . Bana
baktı ve :



-‘’Çay ister misin dedi?’’



-‘’Evet.’’



Dedim.Çay almaya gittiği zaman hemen ona bir mektup yazdım . Çünkü ameliyata
giricektim birazdan doktor önceden söylemişti . Doktorlar beni almaya geldiği
zaman mektubu yatağın üstüne bıraktım … Evlada sevgilim!





Chang-Uk Ağzından.





Çay alıp gelmiştim . Ama yoktu yatakta yoktu , sadece bir mektup açtım
ve okumaya başladım:



‘’Evet aşkım bu Dünya’dan göçüp gideceğim . Hem de senle evlenmeden . acı
veriyor tabi . Senin durumun daha kötü . Sevdiğin kişi ölecek . Bunları sen çay
almaya gittiğin zaman yazdım . Ben şimdi ameliyat’a giriyorum . Ameliyattan
yüzümün üstünde beyaz bir örtüyle çıkarsam korkama .



Çünkü yaşam ve ölüm arasındaki çizgi bazen çok incelebilir . Bu
çizgide yaşanan hayatlar vardır . Can yakıcı hayatlar .



Emek emek büyütülen sevgiler vardır . Cesaret olmadan tek adım
atılmayacak tehlikelerin içine sokar insanı . Acıya beklenmedik faturalar
çıkarır . En umulmadık anda , renkler değişir.



Küçük bir yaşamın ardında kalan , insanın kendisinden büyütüp sevdiği
, koromaya yazgılı bağlılıklar vardır.



Ama sonunda kopan!

Ae-Cha ‘’



1 Saat sonra



Ameliyattan çıkmıştı . 1 Saat sonra uyanacağını söylediler …

Ae-Cha uyanmıştı ona öyle bir sarıldım ki hiç bırakmayacakmış gibi!