Iblis Avcisi

Yazar:Kübra Nur KıranAttığı her adımla hışırdayan yapraklar,
uğuldayarak garip sesler çıkaran rüzgara eşlik ediyordu.Bunların dışında
bazı hayvanların ürkütücü sesleri duyuluyordu kulaklarda.Gece,
sıklaşmış ağaçların ardında gizlenen dolunaya rağmen karanlıktı.Küçük
çekik gözlerini yuvalarından çıkartacak kadar açsa bile en fazla iki
adım ötesine kadar görebiliyordu Min Hee Yun.Sırtında taşıdığı parlak
kılıç etrafı gözlemlemesine az da olsa katkı sağlıyordu.Iki yandan sıkı
silik örülmüş uzun siyah saçları, ışıl ışıl kahverengi gözleri, küçücük
burnuyla adeta ben şirin bir cocugum diyordu.10 yaşındaki küçük Min Hee
Yun, yaşıtlarının aksine korkuya inat yol alıyordu.Min Hee Yun,
kafasını yavaşça sağa sola çevirerek etrafını gözlemliyordu.Ağaçların
seyreklestigi boş bir arazinin ortasında buldu kendini.Ağaçlar dolunayın
parlamasına izin vermiş, çekmişlerdi dallarını.Ağaçların arkasına
saklanan iblisler, karanlıkta kamufle olmayı gerçekten
başarabiliyorlardı.Min Hee Yun kılıcını hızla sırtından çıkardı, iki
eliyle sımsıkı tutmaya başladı.iblislerse Hee Yun'a yaklaşarak
kurdukları tuzak dairesinın alanını azaltıyorlardı.Iblisler,
filmlerdeki yaratıklar gibi vahşice sesleri çıkarmak yerine gayet sessiz
ve huzur verici ortama eslik ediyordu.Huzur mu dedim?Kesinlikle
korkutucu bir sessizlik vardı.Arkasından sinsice yaklaşan iblise dibine
girene kadar hiçbir tepki vermemişti Hee Yun, hatta iblisin sıcak
nefesini ensesinde hissediyordu.Ani bir hareketle dönüp iblisin
gövdesini kafasıyla ayırdı.Tek hamlede yaptığı bu islem kılıcının
keskinliğini herkese gösteriyordu.Saniyeler içinde çılgın bir av
başladı.Hızla koşarak yaklaşık 4 metre ötede olan birkaç iblisi
kılıcından geçirdi.Bir anda iblisler küçük bir yuvarlağın içine aldılar
Hee Yun'u.Hee Yun buradan kurtulabilmek için hızla dönüp birkaç iblisi
sert tekmelerinin gazabına uğrattı.biraz yükseğe zıplayıp iblis
çemberinden kurtulmayı başardı.Havada taklalar atarken iblislere
kılıcıyla vurmayı da eksık etmiyordu.Dakikalardir boğazında atan
kalbi, şimdi sakinleşmisti.Uzun bir süre avlanmanin verdiği yorgunlukla
kılıcını toprağ saplayip kolunu kılıcın tepesine yaşladı.alnındaki
birkaç damla teri silerken şah eserine baktı.Her tarafta ölü iblislerin
kokusu yazılmıştı.Hafifçe tebessüm eden dudaklarının arasından
mırıldandı" Waoh!Bu seferki av saklambaçtan bile eğlenceliydi."Belli ki
büyükbabasından kalan bu görevi bir oyun olarak görüyordu.Kılıcını
topraktan çıkardı, tepenin arkasına saklanan dolunayla beraber ufuktan
kayboldu.Min Hee Yun...Yaşı küçük, görevi büyük şirin mi şirin bir iblis
avcısı...