| . |
| | *.* Yasak İlişkiler *.* | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Cassie Admin & Yazar & Okur
Mesaj Sayısı : 3310 Kayıt tarihi : 29/01/11
| Konu: *.* Yasak İlişkiler *.* Cuma Tem. 08, 2011 3:47 pm | |
| *.* Yasak İlişkiler *.* ( Tanıtım)
Yazan: Sibel ÇANAK ( sassy )
Yüzyıllardan beri süren savaş bir vampir prens ile bir melek prensesin buluşması ile sona ermiştir. Güzel bir gün, prensesin yok olması ile kötüye dönmüştür. Tüm evreni kötü güçler ele geçirmiş. İblisler, meleklere eziyet edip onları yok etmiştir. Onları durduran ise kendi türlerinden olan vampirlerdir. Vampirler kendi türlerine ihanet edip, meleklere yardım etmiştir ve iblisleri cehenneme tekrar göndermiştir. Fakat iblisler bir gün geri dönecekleri ve intikam alacakları için yemin etmiştir.
Karakter Tanıtımı
Ana Karakterler…
Kim Jonghyun: Kendisi bir vampir prenstir. Yaklaşık 210 yaşındadır. Bir savaş sonrası geçmişi ile ilgili bir bölümünü unutmuştur. Artık sevdiği kadını hatırlamıyordur. Kendisi bir lise öğrencisidir. Ukala, şımarık, çok bilmiş ve kendini beğenmiş bir erkektir.
Ji Yeon: Kendisi bir melek prensestir. 200 yaşında bir lise öğrencisidir. Yaklaşık 10 yıl önce bir savaşta kaçırılmış ve tüm geçmişini unutmuştur. Sessiz, dürüst ve çok güzel bir kızdır.
Choi Minho: Jonghyun’un en yakın arkadaşıdır. 210 yaşında bir lise öğrencisidir. 2 yıldır Kiera’yı seviyordur fakat bunu ona söyleyemiyordur. Yakışıklı, dürüst ve ukala bir erkektir.
Kiera: Ji Yeon’un en yakın arkadaşıdır. 18 yaşında lise öğrencisidir. Erkek arkadaşı tarafından aldatılmış ve ondan sonra hiçbir erkeği sevmemiştir. Güzel, çalışkan ve dürüst bir kızdır.
Diğer Karakterler…
Vampirler: Kim Kibum, Lee JinKi, Lee Taemin…
İnsanlar: Min Ji, Seo Ra, Luna
| |
| | | Cassie Admin & Yazar & Okur
Mesaj Sayısı : 3310 Kayıt tarihi : 29/01/11
| Konu: Geri: *.* Yasak İlişkiler *.* Cuma Tem. 08, 2011 3:48 pm | |
| *.* Yasak İlişkiler *.* (Bölüm 1)
Yazan: Sibel ÇANAK ( sassy )
Bu gece Seul sokakları normaline göre çok daha hareketliydi. Vampirler sokaklara dağılmış, insan avlıyorlardır. O vampirleri uzaktan izleyen birileri saatin biraz daha ilerlemesini bekliyorlardır. Sadece 1 saat, 1 saat sonra dolunay çıkacaktır ve yer altında yaşayan yaratıklar yeryüzüne çıkacaklardır. 10 yıl önce olan savaş tekrarlanacaktır, fakat tek fark iblisler, meleklere karşı değil. İblisler, kendi türleri olan vampirlere karşı bir savaş verecektir. Yaklaşık 10 yıldır intikam için bekleyen iblisler, nihayet vampirleri yok edeceklerdir. Yada onlar öyle sanıyorlardır.
_^^_
‘’ Bu gece ay ne kadar da parlak, gökyüzü yıldızlarla dolmuş… ‘’ diye düşünen Ji Yeon, Kiera’ya dönerek ‘’ Kiera bu gece dolaşalım mı? ‘’der. Kiera ise okuduğu kitaptan başını kaldırarak Ji Yeon’a cevap verir. ‘’ Hayır, benim canım istemiyor. Bence sende çıkma ve benim gibi kitap oku. ‘’ der. Ji Yeon, Kiera’nın yanına oturarak kitaba bakar. ‘’ Gece Yaratıkları mı? Bu kitap neyi anlatıyor. ‘’ der. Kiera, kaldığı sayfayı katlayarak, kitabı masanın üzerine koyar ve Ji Yeon’a cevap verir. ‘’ 10 yıl önce olmuş bir savaşı anlatıyor. Vampirler ve iblislerin savaşı… Vampirler, iblislere ihanet eder ve iblisler intikam alır. Nedense anlamadıpım bir şey var. ‘’ der. Ji Yeon ise Kiera’ya şaşkın bir şekilde ‘’ Nedir o? ‘’ diye sorar. ‘’ Bu savaştan bana büyükbabam da bahsetmişti. Ama farklı bir şey var. Vampirler neden sebepsiz yere kendi türlerine ihanet etsin ve büyükbabam bu hikayeye nerden biliyor. Bu hikaye daha bu sene yazılıp, basıldı. ‘’ der. Ji Yeon ise masada duran kitaba bakar ve daha sonra tekrar Kiera’ya döner. ‘’ Tesadüf ‘’ der. Kiera ise bu tepkiye gülerek cevap verir. ‘’Tesadüf? Ben tesadüflere, inanmam. Bence sende inanma. Tesadüf diye bir şey yoktur. ‘’ der. Ji Yeon ise arkadaşına dil çıkarır ve ‘’ tesadüf diye bir şey vardır.’’ deyip yatağına yatar.
_^^_
Dolunay bulutların içinden süzülerek Seul sokaklarını aydınlatır. Bu güzelliği bozan tek şey ise cesetler ve keskin kan kokularıdır. Vahşi vampirlerin öldürdüğü insanlar bir çöp gibi sokağa atılmış, kan kokuları bütün sokağı esir almıştır. İblisler ise birkaç saniye içinde yeryüzüne çıkmış ve vampirlere meydan okumuşlardır.
_^^_
Biraz korkulu ve biraz ciddi bir ses tonu ile Minho, ‘’ Jonghyun olanları duydun mu? İblis dostlarımız harekete geçmiş ve birçok vampiri yok etmişler.’’ der. Jonghyun ise oturduğu yumuşak koltuktan kalkıp Minho’nun yanına doğru yürür ve ona, ‘’ Hadi iblis dostlarımıza kendimizi tanıtalım. Diğerlerini de çağırmayı unutma onları bu eğlenceden mahrum bırakmak istemem ‘’ der. Minho suratına alaycı bir gülümseme yerleştirerek, ‘’ olmuş bil dostum. ‘’ der. Yaklaşık 1 dakika içinde hazırlanan grup sokağa çıkar ve kendilerini ayışığına teslim ederler. Ayışı beş yakışıklı vampirin suratlarını daha çekici yaparken, diğer yandan da onları biraz daha güçlendirir. 5 yakışıklı vampir, ışık hızıyla iblislerin yanına giderler. İblisler daha ne olduğunu anlamadan bütün vampirler yok olur.
‘’ Bundan sonra Seul şehrine adım bile atmayacaksınız.’’ İblisler sesin nerden geldiğini öğrenmek için etraflarına bakarlar ama hiçbir şey göremezler.’’
‘’ Biz sizi çok iyi görüyoruz. Boşuna etrafınıza bakmayın bizi göremezsiniz. Biz diğerlerine göre daha hızlıyız.’’
Aradan birkaç saniye geçer ve Seul sokakları 5 farklı renkle aydınlanmaya başlar. Bu renkler çok hızlı bir şekilde yer değiştirip, ortadan kayboluyordur. Bunlara anlam verememiş iblisler, birden kendilerini zincirlenmiş bir şekilde bulurlar. Etraflarına bakarlar. Tek gördükleri şey 5 farklı renkte yazılmış ‘’geçmiş olsun’’ yazısıdır.
_^^_
Sabahın ilk ışıklarında Seul’u aydınlatan güneşin UV ışınları sadece vampir prens Jonghyun’un odasına vurmuyordur. Odası tamamen siyah mobilyalarla dolmuş, yatak yerine gösterişli ve büyük bir tabut, büyük bir LCD televizyon, tavanda örümcek ağları, yaklaşık yüzü aşkın CD, bir o kadarda DVD, siyah incilerle süslenmiş büyük bir piyano, siyah tüylü bir maymun oyuncak ve şarap kadehleri bu odayı tamamlamaya yeterde artar bile. Odanın içinde iki ayrı oda, b,r, banyo diğeri ise prensin giysi odasıdır. Bunun aksine melek prenses Ji Yeon’un odası bembeyazdır. Beyaz ve kahve tonlarında mobilyalar, cam kenarında rengarenk çiçekler, büyük bir yatak, bir CD player, bir çok müzik CD’si, beyaz büyük bir piyano, kahverengi tüylü bir köpek oyuncak ve bir çok resim çerçevesi vardır.
_^^_
‘’Sabahlardan nefret ediyorum.’’ diye söylenerek yataktan kalkan Jonghyun banyoya gidip güzel bir duş alır. Sonra okul üniformasını giyip, kendine çeki düzen verir. Odasından çıkıp mutfağa iner ve dolaptan bir şeyler atıştırır. Bir prens olmasına rağmen, kendi evinde hiçbir hizmetçi bulundurmaz. Kahvaltısını yapan Jonghyun, evinden dışarı çıkar ve BMW’sine binip okulun yolunu tutar. Okula geldiğinde gözüne ilk çarpan kişi etrafa gülücükler saçan Ji Yeon olmuştur. Jonghyun’un o kızda anlamadığı bir şeyler vardır. Jonghyun’a hem yakın hem de uzak geliyordur, genç kızın davranışları… Sanki onu önceden görmüş ama bir türlü hatırlayamıyordur. O kızı her zaman okulun büyük ve gösterişli salonunda piyano çalarken görüyordur. Fakat anlamadığı bir şey vardır. Genç kızın piyanoda çaldığı her nota ona özlemi ve aşkı anlatıyordur. Jonghyun bu düşüncelerle boğuşurken, genç kız Jonghyun’u görmezden gelerek yanından geçmiştir. Genç kızın parfümü rüzgarla birlikte Jonghyun’a kadar gelmiştir. Jonghyun bu büyülü kokuyu içine çektiğinde gözleri kararır ve yere yığılır.
_SON_
İlk defa bir vampir hikayesi yazdım umarım beğenirsiniz. Beğenmezseniz de sağlık olsun =D
| |
| | | Cassie Admin & Yazar & Okur
Mesaj Sayısı : 3310 Kayıt tarihi : 29/01/11
| Konu: Geri: *.* Yasak İlişkiler *.* Cuma Tem. 08, 2011 3:48 pm | |
| *.* Yasak İlişkiler *.* ( Bölüm 2)
Yazan: Sibel ÇANAK ( sassy)
Ji Yeon arkasına döndüğünde hiç tanımadığı biri yerde hareketsiz yatıyordur. Ji Yeon, genç oğlanın yanına koşar ve başını kaldırıp suratına bakar. Vücudu bembeyaz ve dudakları kırmızıdır. Ji Yeon, genç oğlana biraz daha yaklaşır. Zihninde belirli belirsiz anılar canlanır. Ji Yeon gözlerini kapatıp, elini genç oğlanın yüzüne koyar. İlk önce bir parlama, ardından bir kıvılcım patlaması ve sıcaklık hisseder Ji Yeon, genç oğlanın yüzünde. Ji Yeon bu sıcaklığı hissedir hissetmez elini geri çeker ve genç oğlanı yavaşça kaldırıp, kolunu omzuna atar. Onu okul revirine götürmeye başlar.
_^^_
Minho. Taemin, Key ve Onew bahçede birbirleri ile şakalaşırken Minho, Jonghyun’u bir kızın kollarında baygın görür. Hızla onlara doğru yürümeye başlar. Tam yanlarına gittiğinde, karşıdan topallayarak gelen Kiera’yı görür. Hiç atmayan kalbi, onu görünce atmaya başlar. Birden Jonghyun ve yanında ki kızı unutup, Kiera’ya doğru yürümeye başlar. Onun yanına gittiğinde, direk koluna girer. Kiera ona şaşkın gözlerle bakmaya ve sinirli bir şekilde bağırmaya başlar.
‘’ Hey, ne yaptığını sanıyorsun. ’’
Minho, hiç istifini bozmadan ona cevap verir.
‘’ Sana yardım ediyorum. ‘’
Kiera, sesini biraz daha yükselterek Minho’ya bağırır.
‘’ Yardıma ihtiyacım yok. Şimdi beni rahat bırak. ‘’ Minho, Kiera’nın gözlerinin içine bakar ve saniyeler sonra Kiera, Minho’nun kucağına -kollarına- düşer. Minho’nun yaptığı şey ise Kiera’yı derin bir uykuya yatırır. Minho, Kiera’yı kuçağına alıp okulun dışına çıkar, arabasına binip hastanenin yolunu tutar.
_^^_
Ji Yeon, Jonghyun’u revire götürür ve bir sedyeye yatırır, daha sonra revirde bulunan hemşirelerden birini çağırır. Hemşire birkaç kontrol yapar ama ne olduğu anlamaz. Belki beyninde bir sorun vardır diye onu hastaneye nakleder. Ji Yeon ise, hiç tanımadığı bu genci bir an olsun yalnız bırakmıyordur. Hastaneye getirilen Jonghyun ilk önce bir odaya alınır ve bazı tahliller yapılır fakat tahlil sonuçlarında bir şey yoktur. Doktorlar, onun filmini çekmek için karyoloji bölümüne götürürler. Kısa bir beklemeden sonra Jonghyun’un filimi çekilir ama filimde Jonghyun’un hiçbir organı görünmüyordur. Doktorlar, ne olduğunu anlamak için Jonghyun’a bakarlar fakat Jonghyun orada yoktur. Doktorlar, dışarı çıkıp etrafa bakarlar ama ne Ji Yeon nede Jonghyun ortadadır. İkisi de kaybolmuştur.
_^^_
‘’ Yah! Nereye gidiyoruz. ‘’ diye bağıran Ji Yeon, hem Jonghyun’u yumrukluyor hem de onun kucağından inmeye çalışıyordur. Fakat Jonghyun hiç bir şey demeden koşmaya devam ediyordur. Jonghyun en sonunda küçük ama şirin bir evin önünde durup Ji Yeon’u kucağından indirir. Ji Yeon etrafına bakınmaya başlar, daha sonra korku dolu gözlerle Jonghuyn’un bulunduğu tarafa döner ama Jonghyun orada yoktur. Ji Yeon eve doğru yürümeye başlar. Eve biraz daha yaklaştığında, ev ortadan kaybolur ve yerini görkemli bir şato alır. Şatonun etrafında ise başka evler… Ji Yeon bu görkemli büyük şatoya doğru yürümeye başlar. Her adım attığında kuşlar daha fazla ötmeye, ağaçların dalları daha fazla sallanmaya başlıyordur. Ji Yeon, şatoya girdiğinde bir güç duvarı onu baştan aşağıya değiştirir. Okul kıyafetlerinin yerini beyaz ve uzun bir elbise alır. Suratı ise pürüzsüzdür. Vücudunda belirsiz şekilde işaretler, gözlerinin yanında ufak semboller onu gizemli kılıyordur. Şatoya girdiği andan itibaren herkes ona bakmaya, ona tatlı ve sıcak bir şekilde gülümsemeye başlar. Onun önünde eğilmiş, ona siyah bir gül uzatan genç adamı görünce Ji Yeon’da gülümsemeye başlar. Genç adamın elinde ki gülü aldığı an ise, bu güzel ve tatlı rüyadan uyanır. Gözlerini ovuşturup etrafa bakar ve hâlâ hastanede olduğunun farkına varır. Jonghyun’un bulunduğu odaya gider ve onu uyur vaziyette bulur. Daha sonra doktorun yanına gider ve ne olduğunu sorar. Doktor ise Ji Yeon’a ‘’ Sadece yorgun düşmüş ve sanırım ağır parfümlere karşı bir alerjisi var. Senin parfümün çok ağır olmalı ki onun bayılmasına sebep oldu. ‘’ diyerek oradan uzaklaşır. Ji Yeon ise hiç tanımadığı gencin kaldığı odaya girerek genç adamın yattığı yatağa oturur. Çantasından bir kalem çıkarır ve genç adamın eline bir şeyler yazar daha sonra odadan çıkıp gider.
_SON_
| |
| | | Cassie Admin & Yazar & Okur
Mesaj Sayısı : 3310 Kayıt tarihi : 29/01/11
| Konu: Geri: *.* Yasak İlişkiler *.* Cuma Tem. 08, 2011 3:48 pm | |
| *.* Yasak İlişkiler *.* ( Bölüm 3 )
Yazar: Sibel ÇANAK (sassy)
Jonghyun, uyandığında yanında kimseyi göremedi. Yataktan kalktı ve odasından çıktı. Koridorda yürürken elinde bir yazı gördü ve okumaya başladı. Okuduktan sonra gülümsedi ve hastaneden çıkışını yaptırıp evine gitti.
_ Geriye Bakış_
Ji Yeon hiç tanımadı gencin kaldığı odaya girer ve gencin yattığı yatağa oturur. Daha sonra çantasından bir kalem çıkarıp, gencin eline ‘’ Adım Ji Yeon. 5******** işte numaram. Bir şey olursa lütfen ara. ‘’ yazıp, odadan çıkar.
_ Geriye Bakış Son_
_^^_
Minho, Kiera’yı hastanede boş olan odalardan birine yatırmış ve doktorun gelmesini bekliyordur. Doktor kısa bir süre sonra gelip Kiera’yı kontrol eder. Bacağında ufak bir sorun tespit eder. Kiera’nın 1 hafta boyunca sağ ayağının üzerine basmaması gerektiğini söyleyip, doktor odadan çıkar.
Kiera yavaş yavaş gözlerini aralayarak etrafa bakar. Kendi odasında olmadığını anlayınca birden çığlık atar ve ayağı kalkar. Çığlıkları duyan Minho, hemen odaya girer ve Kiera’yı bacağını tutmuş, yerde oturur bir vaziyette görür. Kiera hem söylenip hem de bacağını ovuşturuyordur. Minho, Kiera’nın yanına doğru gider ve yanına oturur.
‘’ İyi misin? ‘’ bu soru Minho’dan gelmiştir. Kiera, yüzünü Minho’ya çevirerek dolu gözlerle cevap verir.
‘’ Sence iyi gibi mi duruyorum. Şu halime bak canım ne kadar yanıyor şuan. ‘’ diyerek oflamaya başlar. Minho elini Kiera’nın omzuna koyar. Kiera bir hışımla Minho’nun elini iter ve ona bağırmaya başlar.
‘’ Bana dokunma. Kim sana bu izni verdi söyler misin? Kime dokunmak istiyorsan dokun, kiminle arkadaşlık kurmaya çalışıyorsan çalış, kiminle konuşmak istiyorsan konuş. Ama bana yaklaşma. Hatta bunu diğer aptal erkeklere de söyle. ‘’
Minho oturduğu yerden kalkar ve kapıyı çarpıp gider. Kiera ise ağlayarak ve yatağa tutunarak kalkmaya çalışır.
_^^_
Ji Yeon eve gelmiştir ve odasına çıkıp kitap okumaya başlamıştır. Ama aklı hala bugün gördüğü genç oğlandadır ve gördüğü o tatlı rüyada… Rüyasında gördüğü o görkemli şato ona bir şeyler hatırlatıyordur. Nedenini bilmese bile mutlu oluyordur. Ji Yeon birden küçüklük fotoğraflarına bakmak ister ve dolabın üstünden tozlu resim albümünü alır. İlk önce elleri ile tozları temizler. Bu tozlar onun öksürmesine neden olur. Tam albümün kapağını açacakken telefonu çalar. Ji Yeon, albümü aldığı yere geri koyar ve telefonu açar.
‘’ Alo ‘’ telefonun diğer ucunda ki ses titrek ve cılız bir sesle cevap verir.
‘’ Benim Kiera. ‘’
‘’ İyi misin? ‘’ bu soru Ji Yeon’dan gelmiştir ve Kiera için endişelenmeye başlamıştır.
‘’ Hayır değilim. Şuan hastanedeyim gelip beni alır mısın? ‘’
‘’ Tamam hangi hastanedesin? ‘’
Kiera bulunduğu hastanenin adresini verir. Ji Yeon hızlıca evden çıkar. Yaklaşık 1 saat sonra hastaneye gider ve danışmaya Kiera’nın hangi odada kaldığını sorar. Oda numarasını öğrenip Kiera’nın yanına gider. Odadan içeri girdiğinde Kiera’yı koltuğa oturmuş ve ayağını ovuşturur bir şekilde görür. Yanına yaklaşır ve ona sorular sormaya başlar.
‘’ Nasıl oldu? Kim yaptı? Seni buraya kim getirdi? Neden hemen beni aramadın? ‘’ Kiera daha dayanamaz ve ‘’ Yeter. ‘’ diye bağırır. Ji Yeon hemen susar ve Kiera’yı dinlemeye başlar.
‘’ Okulda -spor salonunda- dans ediyordum. Takla atmak isterken düştüm. Yani bunu ben yaptım. Beni buraya kim getirdi bilmiyorum. Seni aramak isterdim ama kusura bakma baygındım ve yeni uyandım. ‘’ evet Kiera, Ji Yeon’a yalan söylemişti çünkü gerçekte ne olduğunu bilmesini istemiyordu. Ji Yeon derin bir nefes alır ve ‘’ Peki ‘’ diyerek Kiera’nın koluna girer onu oturduğu koltuktan kaldırır ve yavaş yavaş yürütmeye başlar. Aslında buna yürümek değil de zıplamak denir. Kiera tek ayağının üzerinde zıplıyor, Ji Yeon ise onun bu haline gülümsüyordur.
_SON_
| |
| | | Cassie Admin & Yazar & Okur
Mesaj Sayısı : 3310 Kayıt tarihi : 29/01/11
| Konu: Geri: *.* Yasak İlişkiler *.* Cuma Tem. 08, 2011 3:48 pm | |
| *.* Yasak İlişkiler *.* (Bölüm 4)
Yazan: Sibel Çanak (sassy)
Tür: Romantik-Komedi-Aksiyon-Fantastik
Minho, Kiera’nın dediklerini aklından çıkaramıyor ve sinirini etraftaki her şeye zarar vermekle geçiştiriyordur. Her dakika, her saniye Kiera’yı düşünüyor. Gülüşü, sesi, gözleri ve ağlaması bir türlü aklından çıkmıyordur. İki sene boyunca onunla konuşmaya çalışmış ama Kiera ondan hep kaçmıştır. Minho ne zaman Kiera’ya yaklaşsa Kiera, onu görmezden geliyor ve onu hiç anlamaya çalışmıyordur. Bu Minho’yu üzüyor hatta onu derinden yaralıyordur. Minho sadece şunları sayıklıyordur.
‘’ Bu gece, bu gece benim olacaksın. ‘’
_^^_
Ji Yeon, Kiera’yı eve bırakıp, kendi evine gitti. Kiera, topallayarak banyoya gidip sıcak bir duş aldı ve ardından geceliklerini giyinip yatağa girdi. Eline bir kitap alıp okumaya başladı. Saat neredeyse 01:00 olacaktır ama Kiera’nın hiç uykusu yoktur. Kitabı yatağın yanında duran masaya koyup, yataktan kalkar ve balkona çıkar. Seul’un temiz havasını ciğerlerine doldurur ve gözlerini kapatarak Seul şehrini dinlemeye başlar. 5 dakika boyunca böyle kalır, daha sonra üşümeye başlar. Elleri ile kollarını sıvazlar ve odasına geri girer. Balkon kapısını iyice kapatır ve kilitler. Arkasına dönmesi ile çığlık atması bir olur.
‘’ Sen…’’
_^^_
Ji Yeon, tam uyuyacakken telefonu çalar. Yatağından kalkıp pofuduklu terliklerini ayağına geçirir. Masada ki telefonunu eline alıp, açar.
‘’ Efendim. ‘’
‘’ Unni. ‘’
Ji Yeon, birden yüzünü buruşturur. Daha sonra sıcak bir ses tonu ile telefonun diğer ucunda ki kişiye cevap verir.
‘’ Nasılsın Seo Ra? ‘’
‘’ İyiyim unni, ya sen? ‘’
Ji Yeon gülerek Seo Ra’ya cevap verir.
‘’ Sen arayana kadar evet. ‘’
‘’ Huh! Tamam görüşürüz. ‘’
‘’ Dur, dur kapatma. Seni çok özledim. ‘’
Telefonun diğer ucunda ki kişi gülerek.
‘’ Bende seni çok özledim Ji Yeon unni. ‘’ der.
Ji Yeon, yine o sıcak ses tonu ile Seo Ra’ya sorular sormaya başlar.
‘’ Kaç gündür aramıyorsun. Neden? Hiç mi özlemedin beni. Peki ablan Kiera’yı onu hiç aramıyorsun. Orada sana iyi bakıyorlar mı? Tokyo’nun yemekleri nasıl? Yediğin şeylere dikkat et. Lına nasıl? Oda bizi hiç aramıyor. ‘’
Seo Ra gülerek Ji Yeon’a cevap verir.
‘’ Hiç değişmeyeceksin değil mi? Artık bana annelik yapmayı bırak. Burada Luna bana çok iyi bakıyor. Yemekleri çok güzel. Yediğim şeylere dikkat ediyorum ve her sabah düzenli olarak koşu yapıyorum. Sizi aramadım çünkü sınavlarım vardı. Derslerime zaman ayırmam gerekliydi. Kiera’yı aramıyorum çünkü şu sıralar aramız pek iyi değil. Luna çok iyi. ‘’ bunların hepsini bir anda söylemişti. Ji Yeon artık konuşmuyordu. Sessizliği Seo Ra bozdu.
‘’ Belki…belki’’
‘’ Belki ne? ‘’
‘’ Belki şuan kapının önünde duruyoruzdur kim bilir. ‘’
‘’ Ne…’’
Ji Yeon telefonu kapatır ve yatağın üstüne atar. Hızlıca aşağıya iner, kapıyı açar. Kapıyı açtığında karşısında sırıtan iki profil ile karşılaşır.
‘’ Ne işiniz var burada? ‘’
_^^_
‘’ Ne işin var evimde? Nasıl geldin buraya?’’ diye bağıran Kiera bir yandan balkonun kapısını açmaya diğer yandan da sert bir şeyler bulmaya çalışıyordur. Karşısında ona doğru yürüyen Minho ise Kiera’nın bu tavırlarına gülüyordur. Kiera kapıyı açmaya çalışırken Minho, Kiera’nın kolundan tutar ve onu bir hışımla duvara fırlatır. Kiera ise tüm vücudunu bir anda soğuk duvarda bulur. Başı kanıyordur, fakat bu onun farkında bile değildir. Minho ise bu müthiş kokuyu içine çekip Kiera’ya bir şeyler söyler.
‘’ Kanın gerçekten cezp edici. Beni büyülüyor. ‘’
Bu söyler söylemez kendi vücudunu Kiera’nın vücuduna yaslar ve onu öpmeye başlar.
_SON_ | |
| | | Cassie Admin & Yazar & Okur
Mesaj Sayısı : 3310 Kayıt tarihi : 29/01/11
| Konu: Geri: *.* Yasak İlişkiler *.* Cuma Tem. 08, 2011 3:49 pm | |
| *.* Yasak İlişkiler *.* ( Bölüm 5 )
Yazar: Sibel Çanak (sassy)
Tür: Romantik-Komedi-Aksiyon-Fantastik
‘’ Ne işiniz var burada? ‘’
Seo Ra, Ji Yeon’u itekleyerek eve girer, peşinden de Luna… Seo Ra, Ji Yeon’a dönerek gülümser ve yanına gidip ona sıkıca sarılır.
‘’ Seni çok özledim. ‘’
‘’ Bende sizi çok özledim ama neden geldiniz? ‘’ diyerek Seo Ra’nın kollarından ayrılır Ji Yeon. Luna’da Ji Yeon’a sıkıca sarılır.
‘’ Bu Seo Ra varya, okulda kavga çıkardı ve okulundan atıldı. Bende işten çıkarıldım. Belki sen bize yardım edersin diye buraya geldik. ‘’ der ve salonda ki koltuklardan birine oturur. Seo Ra’da, Luna’nın peşinden gider ve oda koltuklardan birine yayılır.
‘’ Tabi seve seve yardım ederim kızlar. ‘’ diyerek, Ji Yeon kızların valizlerini alır ve içeri sokar. Daha sonra oda, salona girer ve konuşmaya başlarlar.
_^^_
Minho, bir yandan Kiera’yı öpüyor, diğer yandan ise Kiera’nın kokusunu içine çekiyordur. Kiera ise çok kan kaybedip, acı çekiyordur. Gözlerinden inci taneleri düşüyordur. Minho onun acı çekmesine dayanamaz ve Kiera’nın kanayan başını nefesi ile mühürler. Kan durmuştur ve Kiera artık acı çekmiyordur. Minho yavaş yavaş ellerini Kiera’nın geceliğinin düğmelerine götürür ve hepsini tek tek açmaya başlar. Kiera’yı kucağına alır ve yatağına yatırır. Vücuduna öpücükler kondurmaya başlar. Düğmelerini açtığı geceliği, Kiera’nın vücudundan çıkarır. Kiera’nın güzel vücudu artık Minho’yu bekliyordur. Minho, Kiera’nın gözlerine bakar. Ne korku, nede nefret, o gözlerde sadece kendini görüyordur. Oda Kiera’nın yanına yatar ve boş gözlerle tavanı izlemeye başlar. Birkaç dakika sonra tekrar Kiera’ya döner. Kiera ağlıyordur. Hemen yattığı yerden doğrulup Kiera’yı kollarının arasına alır ve ona sıkıca sarılır.
‘’ Lütfen ağlama. Sana yalvarıyorum. Senin akıttığın her inci tanesi, benim taşlaşmış, artık çalışmayan kalbimi çok acıtıyor. Ağlama, bana güven ve sıkıca sarıl. ‘’
‘’ Korkuyorum. Sadece korkuyorum. Diğer erkekler gibi olmandan çok korkuyorum. Biliyorum beni 2 yıl boyunca izledin ve hep benimle konuşmak istedin, bense hep senin yanından kaçtım çünkü senin tek gecelik avın olmak istemiyorum. ‘’
Minho, Kiera’ya daha sıkı sarılır ve saçlarının arasına öpücük kondurur.
‘’ Seni asla bırakmam, ben o aptal erkeklerden değilim. ‘’
‘’ Peki kimsin? ‘’
‘’ Minho. Senin son aşkın. ‘’
Kiera, Minho’nun yüzüne bakıp, gülmeye başlar. Minho ise şaşkın bir şekilde onu izliyordur.
‘’ Hey! Neden gülüyordun? ‘’ bu soru Minho’dan gelmiştir ve cevabı merak eiyordur.
‘’ Gülüyorum çünkü sana güvenmiyorum. Bu sözleri ben birinden daha duydum. Oda aynı sözleri tekrarlamıştı. Sonra ne yaptı biliyor musun? Beni bir sürtük ile aldattı. Bundan sonra hiçbir insana güvenmeyeceğim. ‘’
‘’ İyi de ben bir insan değilim ki..! ben bir vampirim… ‘’
‘’ Çapkın bir vampir. Peki benim kim olduğumu biliyor musun? 180 yıl önce dünyaya gelmiş bir iblis..! ‘’
Minho, bu sözleri duyduktan sonra olduğu yerde dona kalmıştı. Ne yani aşık olduğu kız en büyük düşmanlarından biri miydi? Bir iblis miydi?
_^^_
Jonghyun, bir türlü uyuyamıyordur. En sonunda yatağından kalkıp, telefonu eline aldı. Yatağına oturup, numaraları tuşlamaya başladı. Telefonu yavaşça kulağına götürdü. Birkaç dakika sonra telefonun diğer ucunda ki kişi cevap verdi.
‘’ Alo..! ‘’
Jonghyun hiç bir şey demiyordu. Sadece telefonun ucunda ki sesi dinliyordu.
‘’ Kimsiniz? ‘’
Jonghyun derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.
‘’ Rahatsız ettim. Kusura bakma. Ben Jonghyun. ‘’
‘’ Jonghyun? ‘’
Bugün hastaneye götürdüğün kişi. Seni aramam için numaranı bırakmışsın.’’
‘’ Merhaba ben Ji Yeon. Bir şey mi oldu? Niçin aradın? ‘’
‘’Ha..hayır sadece hastaneden çıktığımı ve iyi olduğumu söylemek için aramıştım ‘’
‘’ Buna sevindim. Neyse kapatmalıyım. İyi geceler. ‘’
‘’ İyi ge….’’
Henüz sözünü tamamlayamadan, telefon suratına kapanmıştı bile genç oğlanın.
Jonghyun ‘’ Of ‘’ layarak kendini yatağa attı ve uyumaya çalıştı.
_^^_
‘’ Bu gece ay ne kadarda güzel görünüyor öyle değil mi? ‘’
Genç iblis oturduğu yerden kalkarak, sevgilisinin yanına gider ve ona sarılır.
‘’ Evet çok güzel parlıyor. Bu gece çıkalım mı? Belki eğlenecek bir şeyler buluruz. ‘’
‘’ Neden olmasın. Hatta sadece biz değil bütün iblisler yeryüzüne çıksın. Bu gece avlanmaki insan öldürmek istiyorum. ‘’
‘’ Biliyor musun sevgilim. Her seferinde aklımı okuyorsun. ‘’
_^^_
‘’ Evet bir iblis olabilirim ama ben onların yaptıklarını yapmıyorum. Hatta kendi türümden iğreniyorum. Bu yüzden Ji Yeon’un yanındayım. ‘’ diyerek, Kiera yataktan kalkar ve geceliklerini giyinmeye başlar.
‘’ Bunun Ji Yeon’ la ne ilgisi var? ‘’
‘’ Bilmiyor musun? ‘’
‘’ Neyi bilmiyor muyum? ‘’
Kiera geceliklerini giyinir ve Minho’nun yanına oturur.
‘’ Ji Yeon’un acı dolu gizli geçmişini… Onun kim olduğunu… Bunların hiçbirini bilmiyor musun? ‘’
‘’ Hayır. Lütfen anlat bana. ‘’
Kiera derin bir nefes alır ve her şeyi anlatmaya başlar.
‘’ 10 yıl önce. Melekler ve iblislerin büyük savaşı. O savaşta bende vardım. Hatta Ji Yeon’un geçmişini silen bendim. Ben iblisler arasında irtibarımı koruyan tek kişiydim. İnsanların, meleklerin, iblislerin hatta vampirlerin bile tüm geçmişini silebilirdim. Ama şimdi Ji Yeon’un geçmişini sildiğim için büyük bir pişmanlık duyuyorum. Ji Yeon bir melek prensestir. Efsanevi, büyük savaşçı Ji Yeon. Onun sonsuz aşkı pren Jonghyun. Bu isim sana tanıdık geliyor mu? Vampirler yani sizler benim ırkıma ihanet edip, meleklere yardım etmiştiniz. Bu yüzden iblisler büyük bir yenilgiye uğradı. Melekler ve vampirler güçlerini birleştirdi. Bu akıl almaz ve unutulmaz bir olaydı. Felaket ve yıkımı getiren bir birleşme yapmıştınız. Ben Ji Yeon’un geçmişini silince, sırada Jonghyun kalmıştı. Jonghyun’u tuzağa çekmek kolaydı. Bunun için ise yemim Ji Yeon’du. Jonghyun, Ji Yeon’u kurtarmaya geldiği sırada onu uyuşturdum. Geçmişini silmeye başladım. Geçmişinin bir bölümünü silebilmiştim, çünkü o sırada iblisler yenilgiye uğramıştı ve yer altına geri dönüyorlardı. Bende Jonhyun’u orada bırakıp yer altına gittim. Ama başladığım işi yarım bırakamazdım. Bu yüzden 5 yıl sonra yeni yeryüzüne çıktım. Ji Yeon tam 5 yıl boyunca derin bir uykuya dalmıştı ama Jonghyun sadece geçmişinin bir kısmını unuttuğu için o ayaktaydı. Fakat Ji Yeon, kim olduğunu ve ne olduğunu tamamen unutmuştu. Ona gerçekten çok acımıştım. Normalde bir ibliste acıma duygusu olmaz. Fakat ben tam bir iblis değilim. Babam bir insandı. O çok iyi biriydi. Bende bu merhamet duygusunu ondan almış olmalıyım. Ji Yeon’u orada bırakmak istemedim ve yanında kaldım. Aradan yıllar geçti ve Ji Yeon uyandı. Ben ise yer altından sürgün edildim. Kralımız bana büyük bir ceza verdi. Tüm güçlerimi elimden aldı ve beni bir insan yaptı. Tekrar doğdum. Hayatın tüm kötülüklerini ve iyiliklerini tekrar tekrar yaşadım. Ji Yeon’un uyuduğu yıllarda ben çok hızlı bir şekilde büyüdüm. Evrim geçirdim. Ji Yeon uyndığında ben 18 yaşındaydım. Daha sonra Ji Yeon’la iyi bir arkadaşlık kurdum. Şimdi ise buradayım. ‘’
Minho duydukları karşısında şok olmuştu. Jonghyun’un ilk aşkı Ji Yeon muydu?
_SON_ | |
| | | Cassie Admin & Yazar & Okur
Mesaj Sayısı : 3310 Kayıt tarihi : 29/01/11
| Konu: Geri: *.* Yasak İlişkiler *.* Cuma Tem. 08, 2011 3:49 pm | |
| *.* Yasak İlişkiler *.*
Yazar: Sibel ÇANAK ( sassy )
Tür: Romantik-Komedi-Aksiyon-Fantastik
5. Bölümden Uzun Bir hatırlatma
‘’ Ji Yeon’un acı dolu gizli geçmişini… Onun kim olduğunu… Bunların hiçbirini bilmiyor musun? ‘’
‘’ Hayır. Lütfen anlat bana. ‘’
Kiera derin bir nefes alır ve her şeyi anlatmaya başlar.
‘’ 10 yıl önce. Melekler ve iblislerin büyük savaşı. O savaşta bende vardım. Hatta Ji Yeon’un geçmişini silen bendim. Ben iblisler arasında irtibarımı koruyan tek kişiydim. İnsanların, meleklerin, iblislerin hatta vampirlerin bile tüm geçmişini silebilirdim. Ama şimdi Ji Yeon’un geçmişini sildiğim için büyük bir pişmanlık duyuyorum. Ji Yeon bir melek prensestir. Efsanevi, büyük savaşçı Ji Yeon. Onun sonsuz aşkı prens Jonghyun. Bu isim sana tanıdık geliyor mu? Vampirler yani sizler benim ırkıma ihanet edip, meleklere yardım etmiştiniz. Bu yüzden iblisler büyük bir yenilgiye uğradı. Melekler ve vampirler güçlerini birleştirdi. Bu akıl almaz ve unutulmaz bir olaydı. Felaket ve yıkımı getiren bir birleşme yapmıştınız. Ben Ji Yeon’un geçmişini silince, sırada Jonghyun kalmıştı. Jonghyun’u tuzağa çekmek kolaydı. Bunun için ise yemim Ji Yeon’du. Jonghyun, Ji Yeon’u kurtarmaya geldiği sırada onu uyuşturdum. Geçmişini silmeye başladım. Geçmişinin bir bölümünü silebilmiştim, çünkü o sırada iblisler yenilgiye uğramıştı ve yer altına geri dönüyorlardı. Bende Jonhyun’u orada bırakıp yer altına gittim. Ama başladığım işi yarım bırakamazdım. Bu yüzden 5 yıl sonra yeni yeryüzüne çıktım. Ji Yeon tam 5 yıl boyunca derin bir uykuya dalmıştı ama Jonghyun sadece geçmişinin bir kısmını unuttuğu için o ayaktaydı. Fakat Ji Yeon, kim olduğunu ve ne olduğunu tamamen unutmuştu. Ona gerçekten çok acımıştım. Normalde bir ibliste acıma duygusu olmaz. Fakat ben tam bir iblis değilim. Babam bir insandı. O çok iyi biriydi. Bende bu merhamet duygusunu ondan almış olmalıyım. Ji Yeon’u orada bırakmak istemedim ve yanında kaldım. Aradan yıllar geçti ve Ji Yeon uyandı. Ben ise yer altından sürgün edildim. Kralımız bana büyük bir ceza verdi. Tüm güçlerimi elimden aldı ve beni bir insan yaptı. Tekrar doğdum. Hayatın tüm kötülüklerini ve iyiliklerini tekrar tekrar yaşadım. Ji Yeon’un uyuduğu yıllarda ben çok hızlı bir şekilde büyüdüm. Evrim geçirdim. Ji Yeon uyndığında ben 18 yaşındaydım. Daha sonra Ji Yeon’la iyi bir arkadaşlık kurdum. Şimdi ise buradayım. ‘’
Minho duydukları karşısında şok olmuştu. Jonghyun’un ilk aşkı Ji Yeon muydu?
6. Bölüm
Evet Kiera bir iblisti. Yeraltından sürgün edildi, çünkü öldürmesi gereken kişiyi öldürmemişti. İblisler bunu ihanet kabul ederek onu sürgün etti bütün iblis güçlerini ve özelliklerini kaybetti, insan gibi yaşamaya mahkum edildi. Tekrar doğdu bir insan gibi, tekrar büyüdü bir insan gibi ve ölecek tıpkı bir insan gibi… iblisler bunu bir ceza gibi görse bile, Kiera bunu ona verilen bir armağan olarak kabul ediyordu. İnsan gibi yaşamak, gözyaşı dökmek, yemek, içmek uyumak, aşık olmak ve kan akıtmak ona verilen en büyük armağandı. Şimdi hiç olmadığı kadar mutluydu. Üzüntü ve keder onu terk etmişti. Bu belki Minho sayesindeydi, belki de Ji Yeon. Hiçbir şey umurunda değildi.
_^^_
Minho, ağzı kulaklarında Kiera’yı dinlemişti. Anlattığı şeyler gerçekten üzücüydü ama Kiera’nın o iblislerden kurtulmuş olması onu mutlu ediyordu. Kiera’ya sıkıca sarıldı. Onu gerçekten seviyordu ve Kiera’nın da onu sevmesini çok istiyordu. Kiera’ya zarar gelmesini istemiyordu, onu korumak ve sıkıca sarılmak istiyordu. Sonsuzluk kadar yakın bir süre zarfında…
Minho, Kiera’yı geri çektiğinde onun eşsiz gözlerine baktı. Gözlerinin rengi maviydi. Hemde çok mavi. Ona, sonsuzluğu, içinde boğuldu uçsuz bucaksız okyanusu anımsatıyordu. Gözleri, Kiera’nın dudaklarına kaydı birden. Kırmızı dudakları, Minho’yu çağırıyordu. Minho’da ona itaat ediyordu. Kendini, örümcek ağına yakalanmış bir yem gibi görüyordu. Kendi dudaklarını Kiera’nın dudaklarına bastırdı ve onu acımasız bir şekilde öpmeye başladı. Kiera ise ona karşılık verdi.
_^^_
Kiera, Minho’ya güveniyodu, çünkü ona karşı beslediği güçlü duygular vardı. Hayatında ikinci defa bir erkeğe güveniyordu. Biraz korkuyordu, çünkü içinde ki güven duygusu bir erkek yüzünden yerle bir olmuştu. Kiera, o çocuktan intikam almak istiyordu fakat intikam almak kötülere yakışır bir şey olduğu için bu düşünceden vazgeçiyordu bazen…
_^^_
Ji Yeon, bu sabah erken kalkıp kızlar için güzel bir kahvaltı hazırlar ve masayı bahçeye hazırlar. Eve girip, kızların kaldığı odaya gider. Onları uyandırmaya çalışır.
‘’ Kızlar hadi uyanın. ‘’
‘’ Lütfen anne 5 dakika daha. ‘’ diye mırıldanır Luna.
‘’ Ne annesi ya, ben o kadar yaşlı mıyım? ‘’
Luna yataktan doğrularak Ji Yeon’a bakar.
‘’ Evet alnında kırışıklıklar çıkmış şekerim. ‘’ der ve tekrar yatar.
Ji Yeon, onların odasından çıkıp banyoya girer ve suratını inceler.
‘’ Hayır kırışıklık yok. Olmaz, olamaz. Benim cildim kusursuz. Sakin ol Ji Yeon, derin nefes al. Ben daha çok gencim. Bende kırışıklık olması imkansız. ‘’ diyerek kendini avutmaya başlar.
_^^_
Luna yataktan kalkıp, banyoya gider. Ji Yeon aynanın karşısında cildini inceliyor ve kendini avutuyordur. Luna gülmeye başlar.
‘’ Merak etme şekerim. Senin cildin kusursuz ve kırışıklıkların yok. ‘’
Ji Yeon, Luna’ya döner.
‘’ Yok dimi. ‘’
‘’ Hayır yok. ‘’
Ji Yeon, derin bir nefes alır.
‘’ Biran çok korktum. ‘’
‘’ Ama olabilir yani doğal bir şey. ‘’
Ji Yeon ‘’ ne ‘’ diyerek tekrar aynaya bakar ve cildini tekrar inceler…
_^^_
Jonghyun kalkıp duşa girer, daha sonra T.O.P&Taeyang: Friend (https://www.dailymotion.com/video/x9ppqn_t-o-p-tae-yang-big-bang-friend_music) şarkısını son ses açıp, hazırlanmaya başlar. Bir yandan şarkıya eşlik ediyor, diğer yandan ise saçını düzeltiyordur. Yarım saat içinde hazır olan Jonghyun dışarıya çıkıp, çok sevdiği BMW’sine biner. Seul sokaklarında birkaç tur atıp Minho’yu almaya gider.
_^^_
Minho kollarını, K,era’nın belinden çekip, yattığı yerde doğrulur. Yataktan kalkıp üzerini değiştirir ve Kiera’yı uyandırmaya çalışır.
‘’ Kiera, hadi uyan. ‘’
‘’ 5 dakika daha… ‘’
Minho, gülümser ve Kiera’nın yanağına öpücük kondurur, ama Kiera’nın uyanacağı yoktur. Minho, Kiera’ya tekrar seslenir.
‘’ Kiera, hadi ama neredeyse öğlen oldu. ‘’
‘’ Git başımdan. ‘’
Minho, çarpık bir şekilde gülümser.
‘’ Bunu sen istedin sevgilim. ‘’ diyerek, dişlerini çıkartır ve Kiera’nın vücudunda gezdirir. Kiera yine aynı şekildedir, hiç kıpırdamıyordur. Minho daha fazla dayanamaz ve Kiera’nın boynunu ısırır. Kiera birden yattığı yerden sıçrar.
‘’ Ne yaptığını sanıyorsun. ‘’ diyerek boynunu tutar.
‘’ Merak etme masum bir ısırıktı. ‘’ diyerek güler.
Kiera, aniden Minho’ya tokat atar.
‘’ Aptal..! ‘’ diyerek ,banyoya girer.
Minho, hala tokadın şokundan kurtulamamıştır, tek yaptığı yanağını tutmaktır.
Kiera, üzerini değiştirip, banyodan çıkar, çantasını alıp aşağıya iner. Minho ise hala yanağını tutmakla meşguldür. Aşağıdan sesler gelmeye başlar. Minho, ne olduğunu anlamaz, duyduğu ses onu kendine getirir.
‘’ Minho, yardım et. ‘’
Minho, hızla aşağıya iner ve merdivenin başında Kiera’yı görür. Yerde yatıyordur. Minho hemen Kiera’nın yanına iner.
‘’ Ki… Kiera ne oldu? İyi misin? ‘’
Kiera acı dolu sesle inlemeye başlar.
‘’ Bacağım çok acıyor. ‘’
Minho, Kiera’nın bacağına bakar. Bacağı kanıyordur. Minho, hemen gözlerini ve burnunu kapatır.
‘’ Ne oldu sana? ‘’
‘’ Merdivenlerden inerken ayağım takıldı, bende düşmemek için orada duran küçük dolaptan tutundum. Ama biranda dengemi kaybettim ve tutunduğum dolap ile birlikte aşağıya yuvarlandım. Sanırım içinde kırılacak bir şey vardı ve şuan ben onun üstündeyim. ‘’ diye acı bir çığlık atar.
Fakat Minho, hiçbir şey yapamıyordur, çünkü kan kokusunun onu esir almasından korkuyordur.
‘’ Ne… ne yapmalıyım. ‘’
‘’ Ji Yeon’u ara… ‘’
‘’ Ta… tamam. ‘’ der ve Kiera’nın çantasından, cep telefonunu çıkartır. Rehberde Ji Yeon’u aramaya başlar. Tam arayacakken kapı çalar, Minho telefonu yere bırakıp koşarak kapıyı açar.
‘’ Seni almaya geldim dostum. ‘’ diyerek içeriye giren Jonghyun, yerde kanlar içinde ki Kiera’yı görür. Sonra Minho’ya döner.
‘’ Burada neler oluyor. ‘’
‘’ Anlatacak zamanım yok. Şimdi Ji Yeon’u aramam lazım. ‘’ diyerek Kiera’nın yanına gider ve yerde ki telefonu alır. Hızlı bir şekilde rehberde dolanır. Ji Yeon’u bulur, bulmaz hemen arar. Ji Yeon ismini duyan Jonghyun nedensiz yere gülmeye başlar. Bu düşüncelerden onu Kiera’nın acı dolu inlemesi alır. Jongyun ona bakmamaya çalışıyordur. O sırada Minho, Ji Yeon’u aramıştır bile…
‘’Efendim Kiera. ‘’
‘’ Ben Minho. Kiera’nın sevgilisi, şuan Kiera’nın yardımına ihtiyacı var. ‘’
‘’ Kiera’ya ne oldu? ‘’
‘’ Şimdi anlatamam ama çok kan kaybediyor ve ben kandan korktuğum için ona yardım edemiyorum. ‘’
‘’ Adresi ver. ‘’
Minho ‘’ tamam ‘’ diyerek adresi Ji Yeon’a verir, daha sonra telefonu kapatır. Kiera’ya bakar. Kiera’nın gözleri kapanmıştır. Belki kısa bir süreliğine, belki sonsuza dek…
_SON_
| |
| | | Cassie Admin & Yazar & Okur
Mesaj Sayısı : 3310 Kayıt tarihi : 29/01/11
| Konu: Geri: *.* Yasak İlişkiler *.* Cuma Tem. 08, 2011 3:50 pm | |
| *.* Yasak İlişkiler *.* ( Bölüm 7 )
Yazar: Sibel Çanak
‘’ Baba bunu gerçekten yaptın mı? ‘’
‘’ Evet, yaptım. Ona zarar verdim. ‘’
‘’ Neden? ‘’
‘’Kiera önceden bir iblisti ama bize ihanet etti. O aptal meleği bir türlü yok edemedi. ‘’
‘’ Ama bu onun suçu değil. ‘’
‘’ Bu onun suçu. O meleği öldürmesi gerekirdi ama yapmadı. Şimdi ise onunla çok iyi arkadaşlar. Meleği yakalamak için bunu yapmak zorundaydım. ‘’
_^^_
Kiera odadan çıktığında merdivenlere doğru yürüdü. Merdivenin başında, tam önünde onu gördü. Eski efendisi Jae. Kiera hiçbir şey demeden, Jae’nin yüzüne bakıyordu. Kiera, kirpiklerini birkaç kez kırpıştırdı. Tekrar etrafına bakındı ama kimseler yoktu. Tam merdivenlerden inerken bacağına bir şey saplandı. Bacağına bakarken dengesini kaybetti. Merdivenin yanında duran masaya tutundu, fakat yinede dengesini sağlayamadı. Merdivenlerden aşağıya yuvarlandı. Düşmenin etkisi ile bacağına saplanan tılsım, daha da dibe kadar gitmeye başladı. En sonunda iblis tılsımı Kiera’nın kanı ile buluştu. Birkaç dakika içinde Kiera’nın gözleri kapandı.
_^^_
‘’ Jonghyun, lütfen Kiera ölmesin, ben onsuz ne yaparım? ‘’
‘’ Sakin ol dostum. Merak etme ölmeyecek. ‘’
‘’ Ölemez, beni bırakamaz, bunu yapamaz. ‘’
‘’ Tamam Minho kendine gel. ‘’
‘’ Hayır. Buna izin vermem. Şu lanet olası kız nerede kaldı? ‘’
‘’ Hey, hey. Ji Yeon hakkında düzgün komuş. ‘’
‘’ Neden? O senin neyin oluyor ki? ‘’
‘’ Bundan sanane, sadece bir arkadaş. ‘’
‘’ Arkadaş, o kadar emin misin? ‘’
Jonghyun ne diyeceğini bilemediği için sustu. Saniyeler sonra kapı çaldı. Jonghyun koşarak kapıyı açtı. Karşısında duran genç kızı inceledi bir süre.
‘’ Kiera nerede? ‘’
‘’ O….orada. ‘’ bunu güçlükle söylemişti.
Ji Yeon, koşarak Kiera’nın olduğu yere yöneldi. İlk önce gördüklerine inanamadı. Kiera yerde kanlar içinde yatıyordu.
‘’ Orada öyle dikileceğine yardım etsene. ‘’ Minho bunu bağırarak söylemişti. Ji Yeon ise sadece ‘’ Tamam ‘’ demekle yetindi.
Ji Yeon, Kiera’nın baş ucuna oturdu. İlk önce onu inceledi.
‘’ Kiera’ya ne oldu? ‘’
‘’ Merdivenlerden düştü. ‘’
‘’ İyide merdivenlerden düşmüş, bu kadar kanama nasıl olur ki? ‘’
‘’ Nereden bileyim. Sadece senin yardım edebileceğini söyledi. ‘’
_^^_
Bugün büyük bir zafer kazanmak üzereyim. Sonunda yıllar önce olması gereken şey oluyor. Melek, Kiera’ya dokunduğu an yok olacak. Zehirli tılsım sayesinde Kiera derin bir uykuya daldı. Onu uyandırabilecek tek şey günahkar aşıkların gözyaşları. Günahkar aşıklar ise birbirlerinden habersiz. Melek artık benim elimde olacak. Günahkar meleğin, kanatlarını kopardığım an, aşık vampir geçmişini hatırlayacak. Fakat kanatları kopmuş melek yaşayamaz. Ben iblislern efendisi Jae. Benden kurtuluş yok.
_SON_
Evet biliyorum çok kısa oldu. Ama olayları nasıl bağlayabiliri, bu bölümü nasıl bitirebilirim diye çok düşündüm. 1 aydır hikaye yazmıyorum. Haliyle olayların tümünü karıştırdım. =) | |
| | | Cassie Admin & Yazar & Okur
Mesaj Sayısı : 3310 Kayıt tarihi : 29/01/11
| Konu: Geri: *.* Yasak İlişkiler *.* Cuma Tem. 08, 2011 3:58 pm | |
| *.* Yasak İlişkiler *.* Bölüm 8 ( Şeytan Üçgeni )
Yazar: Sibel Çanak
Bugün büyük bir zafer kazanmak üzereyim. Sonunda yıllar önce olması gereken şey oluyor. Melek, Kiera’ya dokunduğu an yok olacak. Zehirli tılsım sayesinde Kiera derin bir uykuya daldı. Onu uyandırabilecek tek şey günahkar aşıkların gözyaşları. Günahkar aşıklar ise birbirlerinden habersiz. Melek artık benim elimde olacak. Günahkar meleğin, kanatlarını kopardığım an, aşık vampir geçmişini hatırlayacak. Fakat kanatları kopmuş melek yaşayamaz. Ben iblislern efendisi Jae. Benden kurtuluş yok.
Bölüm 8
‘’ Lee babanı durdurmalısın. Aptal bir yemin yüzünden başkalarına zarar verecek. ‘’
Lee elinde ki kadehi masaya bırakarak, sevgilisinin yanına yaklaşır ve onun yumuşak suratını okşamaya başlar.
‘’ Bunu yapamam Tia. Eğer bunu yaparsam babam beni affetmez. ‘’
Tia, Lee’yi hızla iterek ayağa kalkar ve balkona doğru yürümeye başlar. Bir yandan Lee’ye laf yetiştiriyor, diğer yandan ise gözyaşlarının akmasına izin veriyordur.
‘’ Eğer ona engel olmazsan, o zaman ben seni affetmem. Kiera, benim tek arkadaşım, onu ölüme terk etmenize izin veremem. ‘’
Kiera ismini duyan Lee bir hışımla Tia’nın boğazına yapışır.
‘’ O hainin adını bir daha anma. Sevgilim olman, benim ve babamın kararlarına karışacağın anlamına gelmez. Babam biz iblislerin kralı, o ne derse, o olur. ‘’
Tia titrek bir sesle Lee’ye cevap vermeye çalışır. Fakat Lee, Tia’nın boğazını çok sıktığı için bir türlü konuşamaz ve Lee’nin ellerini sıkıca tutup boğazından çekmeye başlar. Serbest kaldığında ise derin nefesler almaya başlar. Birkaç öksürükten sonra kendine gelir ve öfkeli bir şekilde Lee’ye cevap verir.
‘’ Sevgili öyle mi? Sadece sevgili. Ben ileride senin karın olacağım. Buna alışsan iyi olur. Yaptığın ve yapacağın her şey için bana hesap vermek zorundasın. Ben diğer iblis kızlarına benzemem. Benim erkek arkadaşım olmayı göze aldıysan, dediklerimi yaparsın. Unutma sevgilim, gülü seven dikenine katlanır. ‘’
Bu sözleri duyan Lee yutkunarak, Tia’ya bakar. Tia ise Lee’yi soğuk bir ifade ile süzüyordur. Lee, Tia’nın yanına yaklaşarak ona cevap verir.
‘’ Babama engel olmaya çalışacağım. ‘’ der ve odadan ayrılır. Tia’nın suratında ise zafer kazanmışcasına bir gülümseme vardır.
_^^_
‘’ İçimde kötü bir his var Seora, sanki bir şeyler ters gidecekmiş gibi hissediyorum. ‘’
Seora, oturduğu koltuktan kalkarak, cama doğru ilerler ve gökyüzünü inceler.
‘’ Yağmur yağacak gibi. Lütfen Luna iyi şeyler düşün. Unutma bizler güçlü iblisleriz. Bizler buraya Ji Yeon ve Kiera’yı korumak için gönderildik. ‘’
Luna, Seora’nın yanına yaklaşarak gökyüzünü incelemeye başlar.
‘’ Ama bulutlar öyle demiyor. Kötü şeyler olacak Seora hemde çok kötü şeyler. ‘’
‘’ Peki biz bir şeyler yapamaz mıyız? ‘’
Seora ve Luna hınzırca gülümseyerek, evin bodrumuna inerler. Bodrum katının tam ortasına Şeytan Üçgeni’ni çizerek ayine başlarlar. İkisi de aynı cümleleri tekrarlıyorlardır.
‘’ Kovulmuş ve kovulacak iblisler adına konuşuyoruz. Biz kötü iblisler, ilk kovulmuş iblis Kiera’nın izinden gidiyoruz, ona itaat ediyoruz. Onu ve diğer kovulmuşları saygı ile selamlıyoruz. Yüce efendimiz büyük iblis Hura, sen bizlerin koruyucusu ve lideri olan kovulmuş iblis Kiera’yı, Kral Jae’nin kötülüklerinden koru. Onu ileride yerini alacak ve sana sonsuz hizmet edecek bir iblis olarak kabul et. ‘’
Ayin bittikten sonra çizdikleri Şeytan Üçgeni’ni silen Seora ve Luna evden çıkarak, efendilerini takip etmeye başlarlar.
_^^_
‘’ Dayan Kiera, bak ben buradayım. ‘’ diyen Ji Yeon, bir yandan ağlıyor diğer yandan ise Minho’yu teselli etmeye çalışıyordur.
Ji Yeon tam Kiera’nın elini tutacakken gizemli bir bulut bütün odayı sarmaya başlar. Kiera’nın yattığı yer Şeytan Üçgeni ile donanır. Minho ve Jonghyun hemen yere eğilir ve efendilerini selamlarlar. Ji Yeon ise olanlara anlam veremez olduğu yerden kalkar ve etrafına bakınır ama kimseyi göremez. Saniyeler sonra kapı büyük bir hışımla açılır. Bütün odayı kırmızı bir bulut kaplamıştır. Kırmızı bulutların arkasından Seora ve Luna odaya girer.
‘’ Neler oluyor? ‘’ diyerek feryat yakan Ji Yeon, Kiera’ya yaklaşır ve elini tutmaya çalışır.
‘’ Dokunma..! ‘’ diyerek bağıran Luna, Ji Yeon’a engel olmuştur. Ji Yeon olduğu yerden tekrar kalkar ve kızlara yaklaşmaya başlar, fakat bir adım atması ile güçlü bir ışının onu tamamen değiştirmesi bir olur. Ji Yeon gerçekte olduğu kişiye, günahkar bir meleğe dönüşür…
SON
Biliyorum çok fazla beklettim. Ama bundan sonra yeni bölümler 3-4 günde bir gelecek. Bundan sonra öyle 1-2 haftayı bulmayacak. ^^ Lütfen yorum yapın. ^^ | |
| | | | *.* Yasak İlişkiler *.* | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|