Kore Hikayeleri
Kore Hikayeleri
Kore Hikayeleri
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

.
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 G.O.O.D Luv

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Cassie
Admin & Yazar & Okur
Cassie


Mesaj Sayısı : 3310
Kayıt tarihi : 29/01/11

G.O.O.D Luv Empty
MesajKonu: G.O.O.D Luv   G.O.O.D Luv Icon_minitimePtsi Eyl. 05, 2011 8:37 pm

G.O.O.D Luv [One-Shot]





*Bu bir MinRa hikayesidir.^^








"Nasıl bu kadar emin konuşabiliyorsun?"





Mira ses tonunu ayarlamakta zorlanıyordu, gergindi ama Minhae'yi peluş
pandasına sarılmış,


pandanın kulağını ısırırken görünce gerginliği karnına ağrılar saplayan
kahkahalara


dönüşmeye çalışıyordu.





20 Yaşında bir genç kız nasıl olurda oyuncak bir ayıya işkence edip bundan
zevk alırdı ki?


Ama Minhae bundan sadistçe zevk alıyordu.








"Aslında emin değilim Mira."


Minhae saçından çıkardığı kırmızı kurdelasını pandanın boynuna bağlayıp
oyuncağı boğmak ile o kadar meşguldü ki


Mira'yı tamamen görmezden gelerek konuşuyordu.





"Şunu bırak artık!"


Mira artık sinirlenmeye başlıyordu, iki adımda Minhae'nin yanına gelmiş
pandayı almak için


hamle yapacakken telefon sesi ile duraksamak zorunda kaldı.





Minhae pandaya sıkıca sarılıp güvende olduğundan emin olduktan sonra çalan
telefonuna baktı.





"Efendim?"





"Ciddi misin? Tamam tamam geliyoruz."





Telefonu telaşla kapatan Minhae, Mira'nın şaşkın bakışları ile başbaşa
kalmıştı.





"Kim aradı, ne olmuş?"





Minhae, çoktan koltuktan fırlamış özenle yığdığı (!) giysi yığınını deşmeye
başlamıştı.





"Sana bunu şimdi söylersem hayatta benimle gelmezsin."





Mira, giysi dağından aldığı kırmızı eşarp ile bakışan Minhae'ye akıl hastası
muamelesi yapmaya karar vermişti.





"Bana o eşarbı takacağını falan söyleme sakın!"





Minhae yüzünde imalı bir gülümseme ile eşarbı Mira'ya doğru salladı.





"Ben değil sen takacaksın kardeşim!"





Mira kirpiklerini zorlayacak derecede kocaman açtığı gözleri ile Minhae'yi
ürkütmeye çalışsada pes edip eşarbı


takarken pek de korkutucu görünmüyordu.





+++





"Neden benim bu berbat eşarbı taktığımı senin ise SeungHo'nun
şapkalarından birini takıp zaten kısacık olan saçlarını


sakladığını bana açıklar mısın? Üstelik neden koşturup durduğumuzu merak
ediyorum! Ve bir dakika


sen az önce o taksiye durması için işaret mi ettin?"





Minhae, Mira'ya cevap vermeyi kendini taksinin arka koltuğuna atmaya
yeğledi.





Mira'da söylenerek taksiye binmek zorunda kalmıştı.





"Şu adrese gidebilir miyiz?"





Minhae evden çıkmadan karaladığı kağıdı taksiciye uzatmıştı.





Taksici kağıda ve taksimetreye bir süre baktıktan sonra Minhae'ye emin
olmayan gözler ile döndü.





"Bayan burası çok uzak bir adres, yani size biraz pahalı gelebilir
malum öğleden sonra tarifesi var..."





Minhae, kendinden emin bir tavırla taksicinin sözünü kesti.





"Para önemli değil."





Mira, Minhae'nin kolunu cimdiklemenin zevkini yaşıyordu.





"Ne zamandır para önemli değil hayatım?"





Minhae, Mira'nın cimdiklediği kolunu ovalayıp devamlı sızlanıp duruyordu.





"Of sessiz ol duyacak şimdi adam."





Mira, bu kızın bir iş çevirdiğine yemin edebilirdi ama zaten yeterince
bunaldığından daha fazla çenesini yormak yerine


susup rezil olmayı beklemeye karar verdi.


Minhae istikrarlı bir şekilde fazladan 20 dakika sustu hatta bunu öyle güzel
becerdi ki bu süre içinde taksiden dışarıyı izleyen


masum bir genç kız gibi görünmüştü.





Ama asıl kıyametin kopması çok yakındı.





25 sıkıcı dakikanın saniyeler ile düellosunun ardından doyumsuz taksi
yolculuğu sona ermişti,


taksi son derece şık bir kafenin önünde durmuştu.








Taksici parayı istemek için olağan şekilde arkasını döndüğünde Minhae
çantasından çıkardığı kartı adama uzattı.





"Bu kartta ki isim size parayı fazlası ile ödeyecektir, bakın telefon
numarasıda var orada lütfen bahşişinizi de isteyin."





Mira ağzı bir karış açık SeungHo'nun telefon numarasını kuşku dahi duymadan
taksiciye veren üstelik parayı SeungHo'nun


ödeyeceğini söyleyen Minhae'yi izliyordu.





Bu kız delirmiş olmalıydı, SeungHo bu parayı öderse hele de üstüne bahşiş
verirse Minhae için mezarlık masraflarını


ayarlamak Mira'ya düşecekti.








Kafeye girdiklerinde Minhae, Mira'yı hemen tezgahın arkasına sürükledi.








"Şimdi sana anlatacağım ne olduğunu ve keşke odununu
hazırlasaydın."





Mira taksinin şokunu yeni atlattığı için saf saf Minhae'yi onaylıyordu.





"Odun derken? Anlat hadi?"





Minhae, şapkasının ardına gizlediği saçı ile oynayarak Mira'ya izaha
başladı.





"SeungHo'nun beni aldattığından şüphe duyduğumu söylemiştim ya
sana?"





Mira sabah ayıyı boğan Minhae'yi gözünde canlandırdı.





"Evet hatta pandayı bu yüzden boğuyordun?"





Minhae şapkanın ardından dik dik bakışlar ile çevreyi kontrol etti.





"İşte ben o konuda haklıymışım! Seungho ve Joon bu kafede iki kızla
buluşmaya gelmişler!"





Mira, kırmızı eşarbıyla uyacak şekilde renk değiştirdiğinde, kırmızının
beyaz tende


ne kadar hoş durduğunu düşünebilirdiniz.





"İyi halt etmişler geberticem o Joon'u! Boyu devrilsin! Nerede bu
kızlar tutma beni Minhae!"





Minhae zaten hiç de Mira'yı tutacak biri olmadığından Mira otokontrol
sistemini kullanıp kendini tuttu.





"Kocakarı beddualarını gerçekleştirmenin zamanı geldi! Kızlar şu masada
oturanlar olsa gerek bizim iki


saf heralde bir yere gittiler, ama burada olduklarından eminim."





Mira, sağ kaşını havaya kaldırmış sorar bakışlarını Minhae'ye yönlendirdi.





"Nasıl bu kadar eminsin?"





Minhae sırıtarak yanıtladı.





"SeungHo'nun bugün taktığı şapkaya bak masada duruyor!"





Mira iki kızın oturduğu masaya doğru delici bakışlar attı.





"Hadi gidelim Minhae!"





Minhae zaten kapı gıcırtısına hareket edecek kadar hazırdı.





Kendilerinden son derece emin olarak attıkları 3 adımın sonunda iki kızın
oturduğu masanın dibindeydiler.





Mira da Minhae de şaşkınlıktan tutulup kalmıştı çünkü bu iki kızdan biri
Dara'ydı.





"Hadi ama!"





Minhae istemeden bağırmıştı, Dara ve yanındaki genç kız merakla Minhae'ye
bakıyordu.





"Efendim?"





Mira küçük dilini yutmuştu bir Dara'ya bir de yanında oturan şirin görünümlü
kıza bakıp duruyordu.





"İyi de sen Dara'sın, Thunder'ın ablası."





Dara tebessüm etti.





"Hatırlattığın için sağol da siz kimsiniz?"





Minhae biz diye başlayacakken Mira cümlenin ortasında onu susturup hırsla
başladı.





"Zaten 2NE1'da hiç sevmezdim, hiç bir şarkınızı da dinlemiyoruz değil
mi Minhae?"





Minhae başıyla onayladı.





"Evet şarkılarınızı hiç sevmiyorum, dinlemem bile ben şeyim şey
Sane!"





Mira, Minhae'yi cimdikleyip kulağına fısıldadı.


"Salak 'Sane' diye bir şey yok 'Sone' diyeceksin, anladık SNSD
dinlemiyorsun


ama bari yalan söylerken çaktırma!"





Dara gülümsemesinden hiç taviz vermiyordu fakat yanında ki kız kahkayı
patlatmıştı.





Olması gereken en son şey oldu Minhae'nin telefonu son derece yüksek bir
sesle çalmaya başladı.





"naega jeil jal naga


naega jeil jal naga


naega jeil jal naga


naega jeil jal naga


je je jeil jal naga





Bam Ratatata Tatatatata


Bam Ratatata Tatatatata


Bam Ratatata Tatatatata


Bam Ratatata Tatatatata


Oh my god"





Dara içinde tuttuğu kahkahayı patlatırken yanında oturan şirin kız gülmekten
yere yapışmış seramik desenli tabanı inceliyormuş


gibi yapıyordu.








Minhae utancından telefonu 30 saniye geç açarken Mira deve kuşu olup
kafasını kuma gömmeyi diliyordu.








SeungHo ve Joon kahkahalar atarak arka taraftan geldiklerinde Minhae onu
arayanın SeungHo olduğunu fark etti.





Ve son derece yüzsüz bir şekilde SeungHo'ya döndü.





"Utanmadan bir de beni arıyorsun ha Yang SeungHo!"





SeungHo sağ eliyle Minhae'yi dürttü, Joon ise umursamazca Mira'yı kolundan
çekip sandalyelerden birine oturmasını sağladı.





Mira, Joon'a kızmak yerine Minhae'yi izlemeyi tercih etti, Joon'u daha sonra
kovalardı.





"Asıl sen utan Minhae! Benden şüphe duydun ha?"





Minhae hala utanmıyordu, bir genç kız olarak şu anda utanmasa bile utanmış
numarası yapması gerekirdi.





"Tamam masumsan bana bunu açıkla!"





SeungHo iç çekerek Minhae'ye bakarken Dara ve diğerleri merakla sabırlı genç
adamın ne yapacağını bekliyordu.





"Dara'nın yanında oturan Mir'in ablası Eun Ah oluyor, buraya da Mir'in
doğum günü için bir şeyler ayarlamak amacı


ile geldiler aslına bakarsan şu anda seni arayıp bize fikir vermek için
buraya gelmeni isteyecektim.


Ama sen zaten çok zeki olduğundan çoktan gelmişsin, bu arada I am The Best
albümünü istemiştin ya onu da aldım arabada."








Minhae bu sefer gerçekten renk değiştirmişti beceriksizce şapkanın ardına
saklanmaya çalışıyordu. Yani en


azından SeungHo albümü Dara'nın yanında söyleyip onu rezil etmese ne iyi
olurdu.





Dara'nın önünde durup kibarca eğilmeye çalıştı.





"Özür dilerim."





Mira'da gülümseyerek güzelce tüm rezilliği Minhae'nin üstlenmesini
izliyordu.





Herkes anlaşmış ortam durulmuştu, SeungHo hesabı ödemiş kafeden çıkmışlardı
ki bu sefer çalan telefon onun telefonu oldu.





SeungHo büyük bir ciddiyetle telefonda ki sesi onayladı ardından oldukça
delici bakışlarını arabada masumca


oturan Minhae'ye dikti.





"Bana bu taksi parasını nasıl açıklayacağını çok merak ediyorum!"





Minhae oturduğu koltuktaki beyaz panda desenlerine uyacak şekilde bembeyaz
kesildi.





"Önemsiz bir miktar canım. Hem ona buna para harcayıp her gördüğün
şapkaya milyonlar ödeyeceğine


benim taksi paramı öde."





SeungHo,Minhae'nin kafasında ki şapkasına dik dik baktı.





"Evet o milyonlarımı takıyorsun farkındasın değil mi?"





Minhae şapkanın halen kafasında olduğunu hatırlayıp istemsizce sırıttı.


SeungHo ise hırsla arabayı çalıştırıp söylenmeye başlayacakken vazgeçti eve
gidince ona yemek yapacakken birine ihtiyacı vardı,


karnı doyduktan sonra da söylenebilirdi.





Minhae ise onları bulmak için dedektife verdiği paraların faturasının eve
gitmemiş olduğunu diliyordu.








*Efendim bu hikaye Word olmadan yazılmıştır, yani orada-şurada-burada
kusurlar olabilir, yorum istiyorum! ♥️


Kendimi ancak bu kadar rezil edebilirdim,ben yazarken çok eğlendim umarım
eğlendiniz? Smile


*Bu arada Mira resim senin yaptığın shop.Very Happy Üyelere rezil olduk galiba.Very Happy


Yazar: Minhae
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
G.O.O.D Luv
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Kore Hikayeleri :: Hanguk Iyagi :: Tek Bölümlük Hikayeler-
Buraya geçin: