Kore Hikayeleri
Kore Hikayeleri
Kore Hikayeleri
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

.
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Kafe Hapsi [

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Cassie
Admin & Yazar & Okur
Cassie


Mesaj Sayısı : 3310
Kayıt tarihi : 29/01/11

Kafe Hapsi [ Empty
MesajKonu: Kafe Hapsi [   Kafe Hapsi [ Icon_minitimePtsi Eyl. 05, 2011 8:38 pm

Kafe Hapsi [One-Shot]


Not: Bu one-shot birazcık eski,bayramda sayfa gözüme çok sakin görününce
sizin için altlardan bulup çıkardım.Ödül olarak yazdığım ilk one-shot'du. Birkaç acemilik
örneği görebilirsiniz,iyi okumalar!


Bu arada bayramınız kutlu olsun! Smile


Kafasını koyduğu masadan duyduğu kapı sesiyle irkilerek uyandı Yoon Hee,
hala üstünde olan önlüğe derin bir iç çekerek baktıktan sonra saatin gece
yarısı olmak üzere olduğunu fark ederek, derin bir oh çekti.








Kafe genelde bu saatlerde boşalırdı, ama bugün normale kıyasla çok fazla
müşterileri vardı.





Etraf yeni yeni sakinleşmeye başlayınca, başını masaya koymuş derin bir
uykuya yelken açmıştı ki, şimdi gelen müşterisi bu uykusunu başarılı bir kapı
çarpışı ile bölmüştü.








Yoon Hee önlüğünü düzeltip, genç kadının olduğu masaya doğru ilerledi bu
saatte genç bir kadının kafe de yalnız olması ilginç olabilirdi ama onun bu
saatte çalışması çok daha berbat bir durum olduğu için bu ayrıntın üzerinde
durmadı.








“Buyurun hanım efendi, ne isterdiniz?”





Genç kadın saçı başı dağınık uykudan yeni kalkmış olan Yoon Hee’yi küçümser
bakışlarla süzdükten sonra,


“Şekersiz ve sütsüz bir kahve.”





Yoon Hee,ezici bakışlara içinden küfür etse de itaatkar bir şekilde
mutfağa doğru ilerledi.





Kahveyi el çabukluğu ile yapıp kadını bir an önce buradan yollamak tek
dileğiydi, suyu ısıtmak için ısıtıcıyı çalıştıracakken birinin erkekler
tuvaletinde garip sesler çıkarttığını fark etti, arkasını döndüğünde kadının
masada olmadığını gördü.





Telaşla erkekler tuvaletine doğru ilerledi, 5 dakika öncesine kadar kafe de
tek başına olduğuna emindi tuvaletteki ses onu ürkütse de bakmaya gitti.





Tuvalet boş görünüyordu,sadece bir kapı kapalıydı Yoon Hee içeri girip sesin
nerden geldiğini anlamaya çalıştı ama görünürde kimse yoktu.





Yoon Hee içeri girer girmez az önce kahve isteyen kadın kapıda belirdi.





Yoon Hee’nin ne oldu demesine kalmadan kadın kapıyı üzerine kapatıp onu
kilitledi.





“Bayan bayan! Durun ne yapıyorsunuz! “





Yoon Hee’nin feryatları boşunaydı kadın çoktan kasayı boşaltmış kafeden
çıkıyordu.





Genç kız sinirden kıpkırmızı olmuş tuvaletin içinde tur atıp
duruyordu,tur atmasını durduran şey yine bir mırıldanma sesi oldu.





Yoon Hee,korkuyla kapalı olan kapıya doğru ilerledi.





Bir kere yavaşça tıklattı ama içeriden bu seferde sadece bir inleme duydu.








“İçeride kimse var mı?”





Yoon Hee soruyu tekrarladı ama cevap gelmiyordu.





Artık kapıyı açmaktan başka bir çaresi yoktu,yavaşça kapıyı açtı.








İçeride genç bir adam dünyadan habersiz, kulağında kulaklık müzik dinliyordu
o kadar umursamazdı ki kapıyı açan Yoon Hee’yi bile fark etmemişti.





Yoon Hee buraya kilitlenmesini sağlayan mırıltıların sahibine hırs ile
bakıp,kulaklığına çekip adamın ayılmasını sağladı.





Genç bir adam kendini biraz silkeleyip,Yoon Hee’yi baştan aşağı süzdü.





Sanki hiç bir şey olmamış gibi ters bakışlar ile genç kızı hafifçe itikleyip
kapıya doğru yöneldi.





Kapıyı açmaya çalıştı,ilk denemesinin başarısız olmasının ardından tekrar
tekrar denedi ama olmuyordu.





Çaresiz bakışlar ile Yoon Hee’ye döndü,





“Bu kapı kilitli.”





Yoon Hee iki saattir kendisini yok sayan bu adama çok sinirlenmişti,zaten
hırsı vardı.





“Gerçekten mi? Çok zekisin!”





Genç adam alaycı bakışlarla onu süzen Yoon Hee’ye dik dik baktı.





“Neden kilitli?”





“Az önce kafemi senin kendi kendine mırıldanmaların yüzünden soydurdum,bu
yüzden kilitli!”





Genç adam bu sefer kıkırdamaya başladı,





“Bana bakmak için gelip kafeni mi soydurdun?”





Yoon Hee hırsla adama doğru ilerledi normal şartlarda adamın geri çekilmesi
gerekirken adam hiç bir geri çekilme belirtisi göstermedi.





Bu sefer Yoon Hee duraksayıp bağırmaya başladı.





“Senin burada ne işin vardı,bu saatte bay ukala!”





Adam derin bir nefes alıp 2 adım uzağındaki Yoon Hee’yi süzdü.





“Adım Gong Chan, kız arkadaşımdan kaçıyordum ki burada uyuya kalmışım,hem ne
var burası erkekler tuvaleti asıl sana sormak gerek her duyduğun sesin peşinden
her yere girer misin?”





Yoon Hee bu sefer utançtan kıpkırmızı olmuştu.





“Aslında genelde girmem de…”





Sonra Gong Chan’e safça açıklama yaptığını fark edip sustu.





“Neyse neyse buradan çıkmamız lazım.”





Gong Chan, genç kızın bu utangaç haline tebessüm etmekten kendini
alamıyordu.





“Sabaha kadar burada duramayız değil mi? Senden başka çalışanı yok mu
buranın?”





Yoon Hee, sevinçle gülümsedi.





“Evet elbette var birazdan gelir.”





Gong Chan,çocuk gibi stresten parmakları ile oynayan Yoon Hee’ye bakıp
gülümsedi.





“Burada dikilmek zor olacak,konforlu klozetlerinizden başka oturacak
yerimizde yok.”





Yoon Hee,şaşkın bir şekilde çok rahat olan genç adama baktı.





Gong Chan,onun bakışlarını görmezden gelerek üstündeki ceketini çıkartıp
yere serdi sanki rahat bir koltuktaymışçasına yayıldı.





Yoon Hee’ye yanına gelmesi için işaret etti.





Genç kız, kapının ardındaki klozet kapağına bakıp derin bir iç çekti
ardından da Gong Chan’in yanına oturdu.





Gong Chan,az önce Yoon Hee’nin sinirlenip çıkardığı kulaklıklarından birini
onun kulağına diğerinide kendisine taktı.





Yoon Hee onun nasıl bu kadar rahat olabildiğine çok şaşırmıştı,ama yinede
sesini çıkarmadan onunla beraber müzik dinledi.





Yoon Hee göz kapaklarını hafifçe araladı yine uyuya kalmıştı ama bu
sefer yanında ne Gong Chan vardı ne de başka biri ve tuvalette olmadığını fark
etti,hepsinin bir rüya olduğunu düşünüp üzülecekken üstündeki montu fark
etti,montun ceplerinde her hangi bir şey bulmayı umut edip cepleri kurcalamaya
başladı.





“Başkasının özel eşyasını kurcalamak yanlıştır.”





Bu sözlerin sahibi Yoon Hee’nin arkasında, elleri ceplerinde neşe ile
ona gülümseyen Gong Chan’di.


Yazar,admin:Minhae
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kafe Hapsi [
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Kore Hikayeleri :: Hanguk Iyagi :: Tek Bölümlük Hikayeler-
Buraya geçin: