Kore Hikayeleri
Kore Hikayeleri
Kore Hikayeleri
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

.
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Kum Sandigi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Cassie
Admin & Yazar & Okur
Cassie


Mesaj Sayısı : 3310
Kayıt tarihi : 29/01/11

Kum Sandigi Empty
MesajKonu: Kum Sandigi   Kum Sandigi Icon_minitimeSalı Kas. 22, 2011 6:55 pm

Adı: Kum Sandığı
Oyuncular: TOP, BoA
NOT: Bu bölüm BoA’nın bakış açısından yazıldı. Diger bölüm TOPun bakis acisindan olcak.


---
(BoA’nın bakış açısı)

Seni gördüğüm ilk
gün, bana kum sandığından siktirip gitmemi söyledin. Sana küfür etmenin
günah olduğunu söyledim, ama sen gözüme kum attın ve güldün.
Hatırlıyor musun?

Seni gördüğüm ikinci gün, kum
sandığından hala siktirip gitmediğim için parmağını gözüme soktun. O
kadar ağladım ki, beni susturmak için ağzıma kum doldurdun. Bunu
hatırlıyor musun?

Seni gördüğüm üçüncü gün beni
kaygandan aşağı ittirdin ve bileğimi burktum. Bu sefer ağlamadım ama
sen yinede ağzıma kum doldurdun. Hatırlıyor musun? Annem kimin
yaptığını sordu, ama söylemedim.

Seni gördüğüm dördüncü
gün beni bisikletimden aşağı kaktırdın ve ben dizimi yaraladım. Sonra
sen güldün ve en sevdiğim bisikletimi benden çalıp gittin. Ama yüzüme
kum atmadığın için mutluydum. Hatırlıyor musun?

Seni gördüğüm beşinci gün, sınıfıma girdin ve inadına arkamdaki boş yere oturdun. Bütün gün bana kağıt topu atıyordun. Hatırlıyor musun?

Seni gördüğüm altıncı gün sana sigara içmenin zararlı olduğunu söyledim. Bunun üzerine gözümü morarttın. Hatırlıyor musun?

Seni gördüğüm yedinci
gün yeni saç şeklime güldün. HyunJoong ve Yunho kafamı tuvalete soktu
ve Jaejoong suyunu saldı. Sende izliyordun. Hatırlıyor musun?

Seni gördüğüm sekizinci
gün sana kollarındaki yaraları sorunca beni tepme tokat dövdün. Sonra
bana eğer seninle birdaha konuşursam beni öldüreceğini söyledin.
Ardından ağlayarak kayboldun. Bunu hatırlıyor musun?

Seni gördüğüm dokuzuncu
gün arkadaşların beni giyinme odasının dolabına kilitledi ve sen beni
ordan kurtardın. Sonra kafamı çöp kutusuna soktun. Hatırlıyor musun? O
gün karnımdaki kelebekleri fark ettim.

Seni gördüğüm onuncu
gün beni kızların giyinme odasının tuvaletinde öptün. Neden ordaydık
hatırlamiyorum, ama nefesin sigara ve alkol kokuyordu. Sarhoş olduğun
belliydi, çünkü beni öptükten sonra üstüme kustun. Bunu hatırladığını
sanmıyorum.

Seni gördüğüm onbirinci gün, sınıfta
sana baktığım halde birşey yapmadın. Ama Jaejoong benim ona baktığımı
sanıp, az kalsın burnumu kırıyordu. Bunu hatırlamanı istemem.

Seni gördüğüm onikinci
gün, dışarıda soğukta oturuyordun ve ben sana ceketimi verdim. Hiçbir
şey söylemedik, ama bir süre sonra ağlamaya başladın ve bana hayatının
ne kadar berbat olduğunu anlattın. Sonra omzumda uyuya kaldın. Elini
tuttum ve bende bir süre sonra uyudum senin yanında. Lütfen bana bunu
hatırladığını söyle.

Seni gördüğüm onüçüncü gün,
bana beni sevdiğini söyledin ve ben yüzüne güldüm. Sana ne kadar büyük
bir pislik olduğunu ve son 10 yıldır senin yüzünden işkence çektiğimi
söyledim. Ağzıma kum doldurduğunu, parmağını gözüme soktuğunu, beni
kaygandan ittiğini, en sevdiğim bisikletimi çaldığını, bana kağıt topu
attığını, gözümü morarttığını, arkadaşların kafamı tuvalete soktuğunu,
beni dövdüğünü, kafamı çöp kutusuna soktuğunu. Sana kum sandığımdan (ve
kalbimden) siktirip gitmeni söyledim. Tabiki bir yalandi. Bunu
hatırlıyor musun? Yüzündeki ifade herşeyi söylüyordu. Sen olmasan
başkası olamazdı.

Seni gördüğüm ondördüncü gün
kum sandığında kullanılmamış sigaralardan bir saray kuruyordun. Pis
sarayına ayağımı bastım ve yine dövüşmeye başladık, senin gıcık kum
sandığında yuvarlandık iki deli gibi. Ama sonra birden gülmeye başladın
ve beni öptün – seni neden geri öptüm hala anlamıyorum – ve ben yine
ağlamaya başladım. Senden nefret ediyorum, pisliğin tekisin, senden
nefret, nefret, nefret ediyorum. Yüzüne bakinca karnımdaki kelebekler
beni hasta ediyor.

Neden sen olmalıydın? Sen kötüsün, cok kötü.

Ama seni seviyorum işte. Bunu hatırla.

---
Kum Sandigi 380202_242573332465478_169201539802658_654076_605957046_n
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cassie
Admin & Yazar & Okur
Cassie


Mesaj Sayısı : 3310
Kayıt tarihi : 29/01/11

Kum Sandigi Empty
MesajKonu: Geri: Kum Sandigi   Kum Sandigi Icon_minitimeSalı Kas. 22, 2011 6:56 pm

Adı: Kum Sandığı
Oyuncular: TOP, BoA
NOT: Bu bölüm TOP’un bakış açısından yazıldı.

---

(TOP’un bakış açısı)

Seni gördüğüm ilk gün
o kum sandığı zaten benimdi bile. Kenarına ismimi yazmıştım, ama
sanırım gözlerine kum attığım için göremedin. Benim suçum değilki. Sana
siktirip gitmeni söylediğimde gitseydin. Evet, o günü hatırlıyorum.

Seni gördügüm ikinci gün
sana git dediğim halde yine kum sandığımda oynuyordun. Ayrıca, bilerek
parmağımı gözüne sokmadım. Bir kazaydı. Ağzına kum doldurdum, çünkü
cırtlak sesinle ağlaman kulaklarımı acıtıyodu. Evet, onuda hatırlıyorum.

Seni gördüğüm üçüncü gün,
durmadan kayganda kayıyordun ve bana hiç kayma imkanı vermedin. Annen
sana paylaşmasını öğretmedi mi? Elli dört kere kaydın o salak kaygandan
– evet saydım, nolmus? – o yüzden seni ittirmek komik olur diye
düşündüm. Evet, hatırlıyorum. (Bu arada, o yeni ışıldaklı elbisenin
içinde bok gibi görünüyodun.)

Seni gördüğüm dördüncü gün
o yeni püsküllü tekerleri olan bisikleti sürüyodun. Neden hep en güzel
şeyler kızlar için yapılıyor? Bende o bisikleti hep istemiştim, ama
gıcık babam luzumsuz olduğunu söyledi. Hem neden benim olamayan şey
senin olsun ki? En azından bu sefer yüzüne kum atmadım. Evet,
hatırlıyorum.

Seni gördüğüm beşinci gün, sınıfın
üçüncü sırasında oturuyordun. O günden itibaren kulağımdaki o tuhaf
sesleri duymaya başladım. Nedense bu sesleri sadece sana bakarken
duyuyorum. Belki kafana kağıt topu atarsam kulağımdaki sesler gider diye
düşündüm. Evet, o günüde hatırlıyorum.

Seni gördüğüm altıncı gün
bana sigaranın sağlığıma zararlı olduğunu söyledin. Bunu babam bile
söylemezdi. Zaten babamla sadece kavga ediyoduk. Neyse. Bana sigaranın
zararlı olduğunu söylemeseydin sanki daha çabuk ölcektim. Sonra bana
meşhur ‘böyle-davranmasan-hayatın-daha-güzel-olurdu’ bakışınla baktın.
Yüzünden o ifadeyi silmek için aklıma gelen tek şey sana yumruk atmaktı.
Gözünün morarcağını nerden bilebilirdim? Evet, onuda hatırlıyorum.

Seni gördüğüm yedinci gün
kafanı tuvalette görmek beni saşırttı doğrusu. Sanırım yeni saç
şeklini tek beğenmeyen kişi ben değildim. Evet, hatırlıyorum. (Bu
arada, eski saç şeklin daha güzeldi.)

Seni gördüğüm sekizinci gün
bana kollarımdaki yaraların nerden geldiğini sordun. Neden bu kadar
ilgileniyorsun benimle? O aptal suratına kaç yumruk daha vurmamı
istiyosun? … Babamın beni dövdüğü seni ilgilendirmez. …Tabiki
hatırlıyorum o günü. Yaralarımı iyi sakladığımı sanıyordum ama
yanılmışım.

Seni gördüğüm dokuzuncu gün
arkadaşlarım seni dolaba kilitlediler. Seni ordan çıkardım çünkü… o
dolap benim giyinme dolabımdı. Sonra sen bana teşekkür ettin ve karnım
birden ağrımaya başladı. Aptal. Tabiki kafanı çöp kutusuna sokarım,
yoksa gülümsediğimi görürdün. Evet, hatırlıyorum.

Seni gördüğüm onuncu gün… Tanrım, neden Jaejoong’un evinde uyandım? Ve neden HyunJoong bana seni öptüğümü söyledi? Ah, o günü bi hatırlayabilsem...

Seni gördüğüm onbirinci gün
sınıfta bana baktığını fark ettim. Nerdeyse bakışlarınla kafama bir
delik açacaktın. O gün şanslıydın, çünkü evelsi akşam babamla kavga
etmekten sesim kısılmıştı. Ama Jaejoong… burnun için özür dilerim.
Gerçekten.

Seni gördüğüm onikinci gün limitime
gelmiştim. Babama öfkemden birini çok dövesim vardı ve sen bunun için
uygundun, çünkü hiç tepki vermiyordun. Neden seni dövdüğümde hiç bir ses
çıkarmıyorsun? Neden bana kızmıyorsun? Neden bana karşı bu kadar
iyisin? Seni bir türlü dövemedim o gün. Daha önce hiç kimsenin önünde
ağlamamıştım. Bunu hatırlamak istemiyorum, ama bir türlü aklımdan
çıkmıyor.

Seni gördüğüm onüçüncü gün, seni
sevdiğimi söyledim ve sen yüzüme güldün. Ha. Demek ben seni tersleyince
kendini böyle hissediyordun. Seni biraz anlayabildim.
Diyorum ya,
o gün kum sandığımdan gitseydin şimdi benimle başın belada olmazdı.
Ama kader işte… sevgili kum sandığıma giren sen olmalıydın.

Seni gördüğüm ondördüncü gün
saatlerdir kurduğum sigara sarayımı yere yıktın. Eminim kum sandığında
boğuşurken iki aptala benziyorduk. Sonra kalbim yine ağrımaya başladı
ve kendimi tutamayıp seni öptüm işte – sende beni geri öptün, hiç inkar
etme – ve sonra kız olduğun için tabi ağlamaya başladın.
Biliyorum benden nefret ediyorsun. (Bu arada, ağlayınca çok çirkin görünüyosun.)

Neden sen olmalıydın?
Kötüyüm, biliyorum. Çok kötüyüm.

Ama seni seviyorum.
Bunu hep hatırlarım.

---
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kum Sandigi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Kore Hikayeleri :: Hanguk Iyagi :: Bitmiş Hikayeler-
Buraya geçin: