Kore Hikayeleri
Kore Hikayeleri
Kore Hikayeleri
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

.
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Ömrümün Geri Kalani

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Cassie
Admin & Yazar & Okur
Cassie


Mesaj Sayısı : 3310
Kayıt tarihi : 29/01/11

Ömrümün Geri Kalani Empty
MesajKonu: Ömrümün Geri Kalani   Ömrümün Geri Kalani Icon_minitimeSalı Kas. 22, 2011 7:17 pm

Ömrümün Geri Kalanı

Yazar: Sinem Yurt
Tür:Dram & Romantik


‘’Sen
başkasın, ben ise bambaşkayım. Bu yaşadığımız bir hayatın parçalara
ayrılması değil, dağılan hayatımızın bütünleşmesi. Sen nerde isen ben
oradayım. Sen yaşayacaksan ben senin nefesinim. Öleceksen, yine
beraberindeyim. Senden bir şey istemiyorum sadece seninleyim ben. Sen de
benimlesin. Hep öyle kal sonsuza dek.’’

Gözlerinden
devrilen inci taneleri yolunu bulamıyordu Mi Ho’nun. Kalbine mi akıyordu
bunlar, yoksa kalbine akan bu yaşlar değil de sözler miydi?
Anlayamıyordu. Kalbindekinin yansımasıydı karşısındaki sözler. Belki de
bundan ağlıyordu.
Yaşadıkları sadece kısacık bir zamandı. Ama her
şey göze alınmıştı. Aşktı ya hani.. Acıya şikayetsiz katlanmaktı ya..
Her şeyden vazgeçip onun nefesi olmaktı ya.. Onlarda bunu yapıyordu
işte. İki bedende tek ruh olup sonsuzluğa karışmaktı onların yaptıkları.
Bu hayal değildi gerçekti işte. Capcanlı duruyorlardı karşı karşıya.
Bir adım ötesi onlarındı. Yarınlara, güzelliklere, aşkla dolu ömre
sadece bir adım vardı. Gözlerini sildi ve konuşmaya başladı Mi Ho.

‘’Ben
başkayım ama sen hayatsın. Bu yaşadığımız bizim ömrümüz. Sen nerde isen
beni görmesen de tam kalbindeyim. O sol yanında atacak olan
kalbindeyim, delirircesine. Öleceksen, ruhunum. Senden hiçbir şey
istemiyorum. Sen benimsin ben de seninim, ötesi yok.’’

Artık
ikisi de ağlıyordu. Bir alkışı ritim tutuyordu kalpleri ve gözleri
birbirlerini kutsarcasına kalplerine hapsoluyordu. Bundan rahatsız olan
da yoktu zaten. Birbirlerine dokunmuyorlardı ellerini tutmuyordu elleri.
Sadece gözleri buluşuyordu bu soğuk kaldırımlarda. Etraftaki hiçbir şey
önemli değildi. Neden önemli olsun ki?

İnsan kalbinin
geri kalanını bulduğunda ömrünün nasıl geçeceğini değil, onunla nasıl
hayat bulacağını düşünürmüş. Birbirlerini tamamlayan şeyler vardır.
Kilit ve anahtar misali. Onlarda öyleydi işte. Gözlerinden akan yaşlar
yüreklerine karıştığında Mi Ho yavaşça, ürkekçe ve heyecan içinde
adımlarını atmaya başladı. Delicesine bağırdığı ve delicesine sevdiği
adam tam karşısındaydı ona sarılmak dudaklarını doyasıya öpmek kokusunu
içine çekmek istiyordu. Gözleri sevdiğinin gözlerini bir dua gibi
okurken, elleri heyecandan titriyordu. Adımlarını hızlandırmak istedi..


Hani
bazı zamanlar tek bir saniyenin bile önemi büyük olur ya. Bu da öyle
bir andı işte. Ne olduğunu kimse kavrayamamıştı ama herkes ne olduğunu
sonra anlamıştı. Acı içinde gelen siren sesi aradaki mesafeyi sonsuza
dek kapatmıştı.

Siren sesiyle olduğu yerde kalan Mi Ho
karşısındaki manzarayla kalbinin delicesine yandığını hissetti. Biraz
önce ölümüne söz verdiği insan şimdi yerde sonsuzluğa adım atmak için
savaş veriyordu.
Mi Ho kalbini hissetmiyordu her yeri uyuşmuştu. Duyduğu sesle kendine geldi.

‘’Ölecek, ambulans!’’

Mi Ho bir çırpıda sevdiğinin yanına gitti. Başını ellerinin arasına aldı, gözleri açıktı.

‘’Gitmeyeceksin
değil mi? Beni bırakmayacaksın. Öleceksen ruhundum biliyorsun, yine
bensiz olamayacaksın. Sakın üzüleyim deme ruhun olacağım biliyorsun. Ama
gözlerini kapatma, yalvarırım.’’

‘’Ruhumsun, nefesimsin,
ömrümün geri kalanısın. Gözlerimi kapatacağım belki ama sen de bir gün
geleceksin ama o gün bugün değil. Ömrümün geri kalanını güzelce tamamla
ve sonra yanıma gel. Mızıkçılık yapmak yok söz mü?’’

Mi Ho
titriyordu. Ağlayamıyordu bile, dili tutulmuştu sanki. Sadece onun
gözlerine bakmak istiyordu, bakıyordu da. Ne yapacaktı ne diyecekti?
Sevdiği ondan karşılık bekliyordu ve acı gerçek, fazla zaman yoktu.
Mi Ho düşüncelere dalmıştı.

‘’Düşünecek
çok zamanın olacak gidiyorum.. Söz verdin kabul ediyorum sözünü tut
olur mu? Sen benim ruhumsun. Hep öyle kalacaksın. Sakın ağlama bunun
içinde söz alıyorum senden. Ve unutma.. Seni Seviyorum..’’

Bu
sözlerin ardından son bir solukla sonsuzluğa karışan gözler kaldı
geriye. Mi Ho hiçbir şey diyemiyordu. Herkes bir telaşe içinde bir
şeyler söylüyordu. Ambulans sonunda gelebilmişti. Neden geldiyse artık..
Mi Ho gücünü toparlamaya çalıştı. Sevdiği adamın ellerini sıkı sıkı
tuttu ve artık gözlerini hakimiyeti altına alıp göz yaşlarını yavaş
yavaş bıraktı..

‘’ Söz veriyorum en güzel şekilde
tamamlayacağım! Ama çok özleyeceğim seni! Çok çok çok! Ben senin
ruhunum, sen ölmedin! Sadece birbirimizi biraz özleyeceğiz! Bunu
biliyorum. Ama ağlamamaya söz veremem. Ağlıyorum. Ağlayacağım. Affet
beni. Ama seninle tekrar buluşacağız. Bekle beni olur mu? ‘’

Mi
Ho’nun güçsüz kalmış bedeni yavaşça yere düşerken kimse onu fark
edemiyordu. Herkes ambulansa taşınan genç adamın derdine düşmüştü. Ama
bu iki genç birbirlerine verdiği söz sayesinde rahatlardı. Sadece
birbirlerini özleyeceklerdi. Sadece biraz.. Bir ömrün yarısı kadar…

Ömrümün Geri Kalani 315744_241573412565470_169201539802658_650791_1274140119_n
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Ömrümün Geri Kalani
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Ömrümün Sahibi
» Ömrümün Virgülü

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Kore Hikayeleri :: Hanguk Iyagi :: Tek Bölümlük Hikayeler-
Buraya geçin: