Kore Hikayeleri
Kore Hikayeleri
Kore Hikayeleri
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

.
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Final Goodbye

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Cassie
Admin & Yazar & Okur
Cassie


Mesaj Sayısı : 3310
Kayıt tarihi : 29/01/11

Final Goodbye Empty
MesajKonu: Final Goodbye   Final Goodbye Icon_minitimePerş. Şub. 02, 2012 7:46 pm

Final Goodbye ~ One-Shot (Gamze Min'oz)


"Hayır
diyorum, girmeyeceğim tamam mı, girmeyeceğim !" Min Su'ya sonunda
'yeter artık' çıkışımı yapmıştım. Oh , umarım bu onu üzmez.

"Peki
girme tamam mı ? Ama ben gireceğim , Hyung'un kardeşi Yoora da girecek
ve sen de burada böylece bekleyeceksin. O kupasını havaya kaldırdıktan
sonra albümünü çıkaracak ve sen yine bekleyeceksin. O çıkan
albümlerinin ardından yüzlerce konser verirken sen her zamanki gibi
bekleyeceksin. Belki seni konserine davet eder hı ? Koca poposunu
kıvıra kıvıra, saçlarını savura savura elinde kim bilir kaçıncı
konserinin biletini sana doğru uzatacak ve 'Al Yorin, bu da senin için.
Aslında vermeyecektim ama o muhteşem sesimi orkestra eşliğinden duymak
isteyeceğini düşündüm. Bu iyiliğimi unutma , aslında... Unutmasan da
bana bir yararın olmayacak , senin bana ne gibi bir yararın dokunabilir
ki?' diyerek muhteşem ve lüks hayatına devam edecek. Ve sen... Sen
burada, böylecek bekleyeceksin. Sanki insanlar seni duymadan sesini
keşfedebilirlermiş gibi."

Nefes almadan yaptığı konuşmayı nihayet sonlandırmıştı Min Su. Hep böyle yapardı, Hep Yoora'yla beni karşı karşıya getirirdi.

"Anlamıyorsun Mi Sun. O yarışmaya 59 kilo olarak mı katılacağım söylesene ! "

"Saçmalıyorsun Yoorin. Bu ses yarışması , güzellik değil. Ayrıca sen ideal kilodasın. "

"Pekala
söyler misin bana? Yoora'nın hem sesi hem vücudu güzelken sadece sesi
güzel olan ben -ki böyle olduğunu bile düşünmüyorum.- mi kazanacağım.
Ayrıca bu yarışmaya binlerce kişi başvuruyor. Yoora kazanamasa bile
diğerlerinden biri kazanabilir."

"Yanılıyorsun Yoorin,
eminim senin sesiz en az onlarınki kadar güzeldir. 16 yaşındasın ve bu
tek şansın. Bu yarışmaya bir daha asla giremezsin."

"Umrumda değil."

"İleride keşke girseydim diye pişman olacağına, elindeki fırsatı değerlendirip girsen daha iyi olmaz mı?"

"Pişman olacağımı sanmıyorum..."

"Peki
öyleyse ben gidip prova yapacağım. Yarın 15:30'da son şon elemeler
var. Ben 15:30'da orada olacağım ve umarım senin , en yakın arkadaşımın
elini tutuyor olurum." dedikten sonra cevap vermemi beklemeden
gitmişti.Ne yani , şimdi beni ve kararsızlığımı birlikte bırakarak mı
gitmişti? Of Min Su! Senden nefret ediyorum ve ne kadar nefret
ediyorsam da o kadar çok seviyorum !


***
(Ertesi Gün - 15:29)


"Ah yetişeceğimi sanmıyorum. 1 dakikam kaldı ve asla yetişemem." diyerek mırıldanıyordu Yoorin.

"Geldik küçük hanım." diyerek araçtan inen taksiciye şaşkınlıkla baktı.

"Ne geldik mi? Hani çok uzaktı? " dedikten sonra hızla kapıyı açtı ve dışarıya çıktı.

"Eğer hemen gitmezseniz yetişemezsiniz."

"Ah pekala, ne kadar tuttu?"

"Ah
hayır. Bu da gelecekteki süperstarımıza küçük bir hediyemiz olsun.
Umarım şöhreti yakaladığınız zaman beni unutmazsınız." dedikten sonra
kapıyı kapattı ve "İyi şanlar küçük hanım." dedikten sonra yeniden
şoför koltuğuna geçti. Taksiyi çalıştırdıktan sonra arkasından
"Teşekkürler!" diye bağıran Yoorin'e kornasna basarak karşılık
vermişti.


Yoorin hızla sol kolundaki saatine bakarak koşmaya başladı.

"40,
39 , 38 , 37 ... Aman Tanrı'm yetiştim." dedikten sonra kapanmak üzere
olan kapıdan sıyrılarak geçti ve bilmeden yeni hayatına gülümsedi.


***

"Geleceğini düşünmemiştim. " diyen Min Su elindeki kola kutusunu Yoorin'e uzattı.

"Ah saçmalama. Şarkı söylemeden önce kola mı içmeyi düşünüyorsun?"

"Ne var bunda?"

"Asit boğazını yakar ve gıcık oluşturur. Bak ben de ne var?" dedikten sonra iri çantasından 2 tane termos bardak çıkardı ve

"Ahududu çayı, sese çok iyi gelir. Biri bana ve... Biri de sana. dedikten sonra bardaklardan birini Min Su'ya uzattı.

"Teşekkür ederim Yoorin , buraya geldiğin için çok teşekkür ederim." dedikten sonra sıkıca sarıldı en yakın arkadaşına...
Sahi
ya nasıl karar vermişti yarışmaya katılmaya? Nasıl olurdu da o
özgüvensiz kız binlerce kişinin başvurduğu yarışmaya katılıp
televizyona çıkmayı göze alırdı?

(Geriye Bakış)


Henüz
geceydi ve Yoorin'in gözleri usulca kapanmıştı. Düşüncelerinden
sıyrılıp güzelce uyumalıydı. Bunu hak ediyordu; çünkü gün boyunca başta
Min Su olmak üzere birçok arkadaşı tarafından azarlanmıştı. Ama o
kararlıydı, yarışmaya asla katılmayacaktı...

Birden konser
dönüşü trafik kazasında kaybettiği annesini gördü rüyasında. Dünyaca
tanınıyordu ve ölümünün sebebi bu yüzden olmuştu. Hayranlarından biri
imza alabilmek için birden arabasını durdurmuştu ve işte olanlar o
zaman olmuştu. Aniden duran arabaya çarpmamak adına direksiyonu sola
kıran babası arabayla başka bir arabaya çarpmış, böylelikle
zincirleneme kazalar çok geçmeden meydana gelmişti. Bu kazadan sonrada
annesini, babasını ve küçük kardeşini henüz 11 yaşındayken sonsuzluğa
uğurlamıştı Yoorin.

Ama neden şimdi? Neden 5 yıl önce
kaybettiği annesini, ilk defa yarışmadan bir gün önce görüyordu ki?
Belki de Tanrı'nın ona armağınıydı bu...

Yoorin'in
konuşmasına izin vermeden fısıldadı annesi. "Seni çok özledim meleğim."
Yoorin'in 'ben de' demesine fırsat vermeden devam etti . "Ve biliyorum
sen de beni özledin. Ne için geldiğimi merak ediyorsun değil mi? Ah
tabii ki yarışma için. Yarışmalardan nefret ettiğini biliyorum; ama
senin sonun benimki gibi olmayacak. Sen ölmeyeceksin ve mutlu bir hayat
yaşayacaksın. Ama bütün bunlardan önce kendine güven. Ah meleğim, az
kalsın unutuyordum, baban da seni çok özledi; fakat şu an küçük
kardeşinle ilgileniyor. Seni seviyoruz ve kendine güvenmeni istiyoruz."
dedikten sonra Yoorin'in yanağına usulca bir öpücük bırakmasıyla Yoorin
aniden uyandı. Belki de bu rüya... Bu rüya bir işaret olmalıydı ve o
yeni hayatı için hazırlanmalıydı. Gece olmasını aldırmadan, annesinin
"Hate That I Love You" şarkısını mırıldanmaya başladı. O zaman bu
yarışmaya katılıyor anlamına mı geliyordu ?


***
Jeo
Ji en kötü juri üyesiydi. Yani çok acımasızdı ve herkesi eleştirirdi.
Duruş, ümit, korku ya da birçok şeyden dolayı titreyen yarışmacıları
teker teker azarlamıştı.

"Biz Madonna arıyoruz, Michael
Jackson ya da Rihanna. Hangisi sahneye çıktığında titriyor söyleyin
bana? Siz! Hepiniz korkak tavuk gibi tir tir titriyorsunuz." gibi
yorumlar yapmıştı.

Yoorin'e ise sadece "Yanlış şarkı. Jin
Su -ruhu şad olsun- çok saygıdeğer bir sanatçımızdı. Bu şarkısında da
eşi ile düet yapıyordu. Yani tek başına söyleyebileceğin bir şarkı
değil bu. Cümlelerin yeterli kalmadı. Nefesin iyi; fakat şarkı senin
için değil. Benim oyum hayır." dedikten sonra arkasını döndü ve suyunu
içmeye devam etti. Yoorin ise istemsizce "Sinir adam!" diyerek
mırıldandı. Neyseki kimse onu duymamıştı. Ve o 2 evet ve 1 hayır ile
ilk 100'e girmeyi bekliyordu.


Günün sonunda
haftalardır yapılan elemeler bitmiş yirmi sekiz bin kişiden 100 kişi
seçilmişti. 11. sırada Yoora 23. sırada Min Su ve 99. sırada da
Yoorin'in ismi açıklanmıştı bu da demek oluyordu ki 1 hafta sonra
yapılacak olan illk 20 elemesine 3'ü birden katılıyordu. Yoorin ,
Yoorin'in en yakın arkadaşı ve Yoorin'in baş düşmanı.

***

(6 Gün Sonra)

Yoorin'in, Min Su'nun ve Yoora'nın okuldaki popülarıiteleri artmıştı. Sonuçta hafife alınacak bir yarışma değildi.

"Selam, nasıl gidiyor?" diyerek Hyung, her zamanki gibi Yoora'nın yanına oturdu.

Yoora elinde annesinin "Reha" adlı şarkısının sözlerini ezberlemeye çalışıyordu.

"İdare
eder işte, şarkıyı melodisine uydurabiliyorum; fakat ingilizce olduğu
için telaffuz etmek zor oluyor. Her ne kadar annemin şarkısı olsa da ."
diyerek elindeki kağıdı işaret etti. Hyung kağıdı aldı ve şarkıyı
söylemeye başladı.

"Bu şarkıyı biliyor muydun? " diye sordu merakla Yoorin.

"Annenin
bütün şarkılarını biliyorum. Sadece birkaç kelimesi aklımda değil."
dedikten sonra "Şimdi sen söyle. Telaffuzunda zorladığın zaman ben
devreye gireceğim." dedi ve kağıdı Yoorin'e uzattı.


Arada
sırada Hyung'la birlikte söylüyorlardı. Ve Yoorin'in belli etmese de
heyecanlanıyordu Sonuçta Hyung'a hoşlanmaktan öte bazı duygular
besliyordu.

Hyung 8 yıl New York'ta yaşamıştı ve sonra
annesi ile babası boşanmış, annesi ve Min Su ile tekrar Kore'ye
dönmüşlerdi. Min Su'nun da çemkirgen yapıya sahip olmasının nedeni de
buydu zaten. Sonuçta o bir kızdı ve aile sevgisine ihtiyaç duyuyordu

***

(Ertesi Gün Elemelerde)

Kusursuz
bir şekilde şarkısını söyledikten sonra yorumlarını bekledi Yoorin.
Yine Jeo Ji'den eleştiri bekliyordu ; fakat bu sefer hiçbir şey
dememişti. Ama olumlu bir yorum da yapmamıştı. Ama susması olumsuz bir
yorum yapmasından daha iyidir öyle değil mi?

3 Evet ile
birlikte ilk 20'ye 5. sırada girmişti Yoorin. Min Su elenmişti; ama çok
da üzgün değildi. Sonuçta olmasada denemişti,"İleride pişman olmaktan
iyidir." diyerek Yoorin' üzülmemesini söylüyordu. Ve Yoora... 2 hafta
sora yapılacak olan ilk 10 elemelerine 3. sırada katılacaktı.

***

(13 Gün Sonra)

13
gün boyunca Hyung ile birlikte çalışan Yoorin yarışmaya tam anlamıyla
hazırdı. Hyung'un, kardeşinden -Yoora'dan- aldığı bilgilerle Yoorin'
tüyolar veriyordu.
***

(Ertesi Gün Elemelerde)


Yine
annesinin "Unfaithful" adlı parçasıyla finalden önceki son elemeye
katılmıştı ve bu sefer Jeo Ji'den de olumlu eleştiri almıştı.

"Tam
sesine göre bir şarkı oldu bu Yoorin. Annenden sonra ilk defa bu
şarkıyı bu kadar güzel okuyabilen birini gördüm. Yılmadın ve çalıştın,
inanılmazsın." diyerek gülümsedi." Ben evet diyorum, bu sefer gerçekten
inanarak ve kalpten evet diyorum. Umarım beni hayal kırıklığına
uğratmazsın." diyerek gülümsedi. Ve 4 hafta sonra yapılacak olan finale
gidecek 10 kişi arasından 2. sıradaydı. Yoora ise 3. sırada geçmenin
üzüntüsüyle mutsuz olarak yarışmaya katılacaktı.

***

Okulda
adını duyurmayı başarmıştı Yoorin. Gelen geçen herkes onu işaret
ediyor "Aaaa bak, bu o kız. Şu yarışmada ilk 10'a giren." diyerek içten
içe kıskansalar da bunu belli etmemeye çalışıyorlardı. Hatta bir üst
sınıfta ve basketbol takımının kaptanı ona sinemaya gitmeyi teklif
etmiş, Yoorin'de çalışması gerektiğini söyleyerek sinemaya
gelemeyeceğini söylemişti.

Finalde, istediği bir kişiyle
düet yapabilme imkanları vardı. Herkes buna sevinse de Yoorin'in mutlu
olduğu söylenemezdi. Hyung'u mu seçecekti yoksa Min Su'yu mu ? Ayrıca
Hyung'a teklif etse bile o büyük ihtimalle kardeşinin yanında yarışmaya
katılacaktı. Reddedilmeyi kabul edemezdi.

O bunları düşünürken Min Su onu dürtükledi. "Eee Hyung'la ne zaman provalara başlayacaksınız?

"Huh?"

"4 haftan var. Başlamayacak mısınız provalara?"

"Bilmiyorum. Henüz kiminle katılacağımı bile bilmiyorum. Aslında sana teklif edebilirim."

"Ah
hayır hayır. Ben zaten elendim. Bu kötü olur. Ama Hyung'la düete
başladığınızda bütün sınıf sessizleşiyor ve sizi dinlemeye başlıyor.
Alt ve üst sınıflar bile sizi dinlemek için sınıfa geliyorlar."

"Saçmalama."

"Ben ciddiyim. Siz ikiniz harikasınız."

"Harika olsak bile o bunu kabul eder mi bilmiyorum."

"Sormayı denedin mi?"

"Hayır!"

"Ah cidden! Pekala şimdi gidip somalısın." diyerek arkasına geçip Yoorin'i itelemeye başladı Min Su.

***

(Final)

"Hazır mısın?" diye sordu meraklı gözlerle Hyung.

"Imm... Biraz, sanırım. Ahh peki, hazırım." diyerek önüne düşen saçlarını kulağının arkasına iliştirdi "Peki ya sen? "


"Gitarın
akordunu yaptım mı tamamdır." diyerek gitarını akort etmeye başladı.
"Ve işte tamam, ben de hazır olduğuma göre ikimiz de hazırız. "
dedikten sonra gitarının askısını boynundan geçirdi. İsimleri anons
edildikten sonra

"Sallayalım salonu, yıkalım ortalığı." diyen Hyung Yoorin'i çekiştirmeye başladı.


***

Yine Yoor'in annesinin şarkısı olan Final Goodbye şarkısının son sözlerini mırıldanıyorlardı.

It's you that I live for and for you I die
(Yaşama sebebim sensin ve senin için ölürüm ben)

So I'll lay here with you, till the final goodbye, goodbye
(O yüzden son vedaya kadar burada seninle uzanacağım ben)


Şarkının
bitmesi üzerine alkış sesleri kulakları çınlatacak kadar fazlaydı.
İkisi de bunun üzerine gülümseyerek birbirlerine sarılmışlardı.

Bitmek bilmeyen sürenin ardından bilgisayar sistemi devreye girmişti. Ekrana harf harf açılan isimler yansıtılıyordu.


10,
9, 8, 7, 6, 5, 4 ve 3. yarışmacılar açıklanmıştı. 1. ve 2. henüz belli
değildi. Ve isimleri açıklanmaya Yoora ve Yoorin kalmıştı. Yoorin'in
yanında Hyung, Yoona'nın yanında ise basketbol takımının kaptanı vardı.
El ele tutuşmuşlar sonuçları bekliyorlardı. Hem jüri hem de sunucu
olan Jae Ji elindeki karta bakarak konuşmaya başladı. "O azimle çalıştı
ve bunu hak etti. Şimdiden onu tebrik ediyorum ve harflerini yavaş
yavaş söylüyorum. Aslında bunu yapmamız biraz garip olacak, çünkü iki
yarışmacımızın da ilk dört harfi aynı. Ama formatımız bu ve biz bunu
yapmak zorundayız." dedikten sonra "Öhöm öhöm." diyerek yavaşça
öksürdü. "İl harfimiz Y. " dedikten sonra ekranda Y harfi açıldı.
"Sonraki harfimiz O sonra yeniden O ve Sonra R. Ve şimdiki harfimizde
birincimizin kim olduğunu anlayacağız." dedi ve elindeki kartı
bırakarak ekraa geldi ve harfi söylemeye başladı.

"Ve son harfimiz...


***

(17 Yıl Sonra)


"Anne bu nedir? " diyerek sordu minik kız.

"O mu, ah o şey... " diyerek kızının elindeki CD'yi aldı ve DVD'ye koyarak play tuşuna bastı.

"Şimdi anlayacaksın." diyerek gülümsedi Yoorin.

"Aaa
orada halam var. Ama..." diyerek duraksadı minik kız. Sonra gözlerini
ovuşturdu ve yenidenn konuştu. "Bu babam ve sensin." diyerek
şaşkınlıkla gülümsedi minik kız.

"Evet meleğim." dedikten
sonra Hyung'un dudaklarına usulca bir öpücük koydu ve "Orada gördüğün
kızım... İlk albümlerinin çıkacağını 10 dakika sonra öğrenecek olan
Hyung ve Yoorin." diyerek gülümsedi.


Unutmayın! Yapmak istediğiniz her şeyi yapabilecek güç içinizde vardır.


Not:
Yılların ya da zamanların hızlı ilerlediğinin farkındayım. Aslında
okuduğum bir kitaptan esinlenerek yazdığım için böyle oldu. Aynısı
değil tabii ki. Birçok olay değişikti tabii ki . Neyse , umarım
sevmişsinizdir!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Final Goodbye
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Kore Hikayeleri :: Hanguk Iyagi :: Tek Bölümlük Hikayeler-
Buraya geçin: