SİYAH-BEYAZ Oyuncular: Shin, Ken, Young, Seung, HyeBölüm Sayısı: 4Yazar: Berna Ercan 1.BÖLÜM "Ne kadar kötü?" diye sordu gözlerini kapatarak. Duyacaklarından korkar gibiydi."Berbat
halde, öbürleri gibi.." Ah tanrım diye geçirdi içinden. "Tamam ben
gelene kadar bekle" diyerek kapattı telefonu. Derin bir nefes alarak
birazdan olacaklara karşı hazırlandı. İçeri girdiğinde sevgilisinin
beline doladı kollarını, boynuna dudaklarını değdirerek "Aşkım şey..""Yine
mi?" Hye' nin sitem dolu sesi Shin' in içine işlemişti. Onun bir suçu
yoktu.Hepsi lanet olası Ken lakaplı herif yüzündendi. Hye aniden Shin'
in kollarından kurtuldu."Yeter artık Shin. Bıktım! birlikte yemek bile yiyemiyoruz. İşin benden kıymetli, o herife takmış durumdasın.""Sevgilim
anlıyorum seni, onu bulacağım ve uzun bir tatile çıkacağız sen ve
ben.. Söz veriyorum. Lütfen sende beni anla " içinden onu anlaması için
dua ediyordu. Hye ona doğru bir adım atıcakken aklına birşey gelmiş ve
vazgeçmişti. "Beni anlamıyorsun Shin. Beni anladığın falan yok."
Gözünden yaşlar gelerek söylediği bu sözler Shin' in içindeki son umut
kırıntılarını da sonbahar rüzgarı gibi darmaduman etmişti. "Şimdi
gidiyorum ama aklım sende. İşim biter bitmez geleceğim." eğilip
sevgilisini öpecekkenHye "dokunma bana" diye bağırdı. Derin bir
iç çekip evden dışarı attı kendini. Kızdırdığı sevgilisinin arkasından
defol dediğini duymamıştı. ___________ "Adı
Merve. Anne, baba ve iki kardeşiyle yaşıyor. Sarışın, mavi gözlü, 1.68
civarı, çok sıska değil. Diğerleri gibi.. Ama tek farkı adından da
anlaşılacağın gibi Türk asıllı olması." Bir yandan eldivenlerini
giyiyor bir yandan Shin' e bilgileri veriyordu. "Barbie katili Ken iş
başında desene""Aynen öyle adamım" iç çekti Young. İçeri adım
atar atmaz ağır koku başlarını döndürmüştü. Olay yeri inceleme,
çalışkan karıncalar gibi titizlikle işlerini yapıyorlardı. Yanlarına
ağzında maske beyazlar giymiş olay yeri inceleme ekibinden bir adam
yanaştı. "Evet beyler burası eskiden depo olarak kullanılırmış.
Dediklerine göre adam kessen kimse duymazmış. Gerçekten öyle he?" Shin
alay eder gibi konuşan bu adamın "yeni gelmiş çaylak olduğunu" düşündü,
hemen ardından "öldürsem kaç yıl yerim acaba? " diye sordu kendi
kendine..Young, Shin' in sinirlendiğini anlamış "Hadi Shin" demişti. "Evet buyrun, göreceklerinize kendinizi hazırlasanız iyi olur"Shin
ellerini yumruk yapmış tırnaklarını avuçlarına batırarak duyduğu
acıyla öfkesini kontrol etmeye çalışıyordu. Tam 2 senedir bu adamın
peşindeydi. Biri son kum taneleri dökülürken kum saatini tekrar
döndürüyormuş gibi. Kısır döngü.. Olduğu yerde sayıyordu. Bu yetmezmiş
gibi birde çaylaklarla uğraşıyordu. Neyse ki ortağı Young öyle değildi.
Aynı onun gibi çalışkan ve zekiydi. Tabi bir de Hye vardı. Bir zamanlar
deli gibi aşık olduğu. Şimdiyse..."Hey adamım uyan. Maktulü
kaldırcaklar bilirsin adli tıp beklemeyi sevmez" diyip koridorun sonuna
doğru yürümeye başladı. Attıkları her adımda kan, idrar, dışkı ve bir
sürü iğrenç esans karışımı daha çok hissediliyordu. Ama onlar bu kokuya
alışmışlardı. Ken sayesinde..Koridoru döndüklerinde ilk dikkati
çeken ortada kanlar içinde yatan anadan doğma cesetti. İsanın çarmıha
gerildiği pozisyonda, kollar iki yana açık, bacaklar bitişik..Sarı
saçları kendi kanında yüzüyordu. Kıpkırmızı.. Gözleri açık, korkmuş,
diğerleri gibi acı çekerken öldüğünü belli ediyordu. Tavana dikilmiş
mavi bir çift göz..İki adam gözlerini kızın baktığı yere çevirdi.
Gördüklerine şaşırmamışlardı. Diğer olay mahallerinde olduğu gibi kan
ile "Black" yazısı.Young "her geçen gün daha bir düzeltti
yazısını" diye mırıldanırken Shin kızın başına eğilmiş "ne kadar güzel"
diye düşünüyordu. "Barbie bebek gibi..Boşuna Ken lakabını haketmiyor
pislik herif" _____1.bölüm sonu______