Sevgili Günlük

Sevgili Günlük(One-shot) Karakterler: Kim Jaejoong, Yoon Eun Ji. Tür: Romantik. Biricik Turp’um, Ebrar Kuran’a ithaf edilmiştir. Adidas
spor ayakkabının altında ezilen çimlerin çıkardığı sese, ya da onların
üzerlerini kaplayan çiğ damlalarının pantolonunu ıslatacak olmasını
umursamadan, olduğu yere çöktü genç adam. Bağdaş kurmadan önce elinde
tuttuğu defter ve kalemi hemen yanına bıraktı. Kollarını geri atıp
ellerini arkasına, çimlerin üzerine dayadı. Hissettiği ıslaklık ellerini
serinletirken başını güneşe doğru kaldırarak, güzel teninin güneşi
kıskandıracak kadar parıldamasına izin verdi. Gözlerini kapadı büyük bir
huzurla. Yüzünü yalayıp geçtikten sonra defterin açılmış sayfalarını
hışırdatan rüzgarı büyük bir sevinçle kucakladı kalbi. Gürül gürül alan
nehrin soğuk sularından çıkan ses kulağını doldururken, gözlerini açıp
bulutlara baktı. Bembeyaz, kocaman iki pamuk yığınının
birbirlerine doğru yavaşça ilerlemesi, güzel kızların gelinlikleriyle
beraber salına salına yürürken arkalarında bıraktıkları görüntüden pek
de farklı sayılmazdı aslında. Tatlı suyun ferahlatıcı kokusunu içine çekti. Koku öylesine yoğundu ki, sanki suyu içmiş gibi rahatlamış hissetti kendini. Gözlerini
nehre çevirdi bu defa. Dalgalanan yüzeyinde arada bir ona göz kırpan
parıltılar, aynı gece gökyüzünü aydınlatan yıldızlar gibiydi. Yeşil
çimlerin üzerine yayılan defteriyle kalemini eline aldı ve defterin en
son açılmış sayfasını açıp dikkatle kucağına yerleştirdi. Sanki çok
önemli birine yazıyormuş gibi en güzel el yazısıyla yazmaya başladı,
kimseye okutmayacağını bile bile. 'Sevgili günlük... Artık
sana 'sevgili günlük' demeyeceğim. Çünkü 'sevgili' sözcüğünü senden
daha çok hak eden birini buldum. Yoon Eun Ji... Gözlerine baktıkça,
kendimi denizin en derin noktasında kuma saplanmış gibi hissediyorum.
Çırpınsam da daha çok batacağımı biliyorum, nefes alamıyorum. Güneş,
ışınlarını onun saçlarına gönderdikçe, uzun, dalgalı saçlarının
güzelliğinden ve parlaklığından gözlerim kamaşıyor. Pembe,
güzel yanaklarını gördükçe, dünyadaki bütün çiçeklerin onu kıskandığını
düşünüyorum, renkleri asla onun yanaklarının rengi kadar güzel
olmayacağı için. En çok da kalbinin karşısında çaresiz hissediyorum
kendimi. Çünkü biliyorum, bir gün mavi gözlerine bakmaktan sıkılsam da,
yanaklarını görmekten bıksam da, kalbim, onun kalbinin karşısında
erimeye devam edecek... Ona sevgili demeye bile
kıyamıyorum. Sen basit defter, sen benimsin, ama o benim değil. Sana
dediğim gibi ona da 'sevgili' diyemem ben...'' Yeşil
çimlerin üzerini gökkuşağı gibi renklendiren çiçeklerden birini kopardı
Jaejoong, yazmayı bitirince. Kadife gibi taç yapraklarını okşadıktan
sonra defterin üzerine bıraktı pembe renkli güzel çiçeği. İşte böcekleri
nasıl çekiyorsa bu güzel renk, Jaejoong'u da öyle çekiyordu Eun Ji. Defterin
köşesine yayılan bir damlayla irkildi birden. Yağmur mu başlıyordu? Az
önce açık maviye boyanmış olan gökyüzünden böyle bir şey beklemezdi ama
artık gökyüzüne de güven olmuyordu anlaşılan. Başını
kaldırdığında güzel mavi rengin üzerinde kol gezen bulutları ve
damlaları gördü. Ama gökyüzü değildi bu. Sevdiği kızın gözleriydi! Onun
'sevgili' demeye kıyamadığı kızdı, Eun Ji'ydi! Genç kızın
mavi gözlerinden bir damla daha süzüldü, pembe yanağına. Daha sonra da
kendi gibi rengarek elbisesini savura savura, koşarak uzaklaştı,
arkasına bile bakmadan. Jaejoong olduğu yerde kalakaldı. Ne yapacağını bile bilmiyordu ki! ''Lanet
olsun!'' diye haykırıp, sevdiği kızı sonsuza dek kaybetmesine neden
olan defteri yere fırlattı. 'Sevgili' günlüğünü yırtıp atabiliyordu
belki, ama sevgi yüklü kalbini değil. *** ''Nehre gel.'' dedi Eun Ji ilk dersin teneffüsünde, mavi gözlerini ona dikerek. ''Okul çıkışı.'' Jaejoong
sevdiği kızı reddedecek değildi, ama genç kız onu bir güzel
reddedecekti yüzüne bakılırsa. Umutsuzca başını salladı sadece. *** Aynı
Adidas ayakkabılar bir kez daha çimleri ezdi. Oysa ki o Adidas
ayakkabılara sahip kişinin kalbi, çimlerden daha da ezilmiş
vaziyetteydi. Alacağı cevabı çok iyi biliyordu. Karşısında,
önceki gün defterinin arasına koyduğu çiçeğin renginde bir elbise
giymiş olan mavi gözlü kızı görünce, bir kardelen gibi canlandı yüreği.
Üzerindeki yüklere aldırmadan tekrar güneşine kavuşmuştu. Eun
Ji arkasını dönüp, gökyüzünü kıskandıracak parlaklıktaki mavi
gözlerini, üzerinde hala okul forması olan gence dikti. Kendi
üniformasondan kurtulduğu için mutluydu, o formaların içinde rahat
hissetmiyordu. Yakışıklı genç yanına gelene kadar tek
kelime bile etmedi. En sonunda Jaejoong onun yanına ulaştığında, genç
oğlanın daha önce hiç fark etmediği, elinde tuttuğu güzel defteri buz
gibi sularıyla çağıldayan nehre fırlattı. Ardından Jaejoong'a
gülümseyerek baktı. ''Ben günlüğüme bile 'sevgili' diye hitap edemezken, kalbim sevgilisini çoktan bulmuş...'' Yazan: Rukiye Yüce Betimlemelerim
seninki kadar güzel olmasa da böyle bir şey yazdım işte! Sayın ve
sevgili Ebrar Kuran! Lütfen yorum yapın, eksik gördüğünüz ne kadar yer
varsa yüzüme vurun yani Sena Öztürk! Okuyup buna yorum yaptı, ona da
çoook teşekkür ederim! Sanırım biraz fazla devrik cümle kullandım,
ama değiştirecek vaktim olmadı ne yazık ki T.T Okuduğunuz için
teşekkürleeeer!!!