Kore Hikayeleri
Kore Hikayeleri
Kore Hikayeleri
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

.
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 [YARIŞMA] GERÇEK HAYALDEN ÖTE, TRİPLE’S HAYATI BUDUR İŞTE

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Cassie
Admin & Yazar & Okur
Cassie


Mesaj Sayısı : 3310
Kayıt tarihi : 29/01/11

[YARIŞMA] GERÇEK HAYALDEN ÖTE, TRİPLE’S HAYATI BUDUR İŞTE Empty
MesajKonu: [YARIŞMA] GERÇEK HAYALDEN ÖTE, TRİPLE’S HAYATI BUDUR İŞTE   [YARIŞMA] GERÇEK HAYALDEN ÖTE, TRİPLE’S HAYATI BUDUR İŞTE Icon_minitimeCuma Haz. 03, 2011 6:30 pm

GERÇEK
HAYALDEN ÖTE, TRİPLE’S HAYATI BUDUR İŞTE




Güney
Koredeyim !! Hayal ettiğim ülkenin başkenti SEUL’dayım. Sanki rüya
gibi.Baktığım yer, gördüğüm Koreliler, mağazalar … hepsi gerçek değil gibi.
Eğer gerçek değilse, rüya ise bile uyanmak istemiyorum.




---GEÇMİŞE
DÖNÜŞ---




Bu sabah
erkenden uyandım. İçim içime sığmıyordu.
Her şey
hazırdı ve yola koyulduk. Hava alanına geldik. Annem beni uğurlarken ağlamamak
için kendini zor tuttu. Herkesle vedalaştım. Uçağa bindiğimde düşüncelere
daldım. Her zaman Kore’ye gidip SS501’i ve oppamı görmek isterdim. Bunları
düşünürken kalbim yerinden çıkacak gibi hissediyordum. Onları görmeden böyle
isem onları görünce nasıl olurdum. Uçak havalanmıştı bile ama yanıma kimin
oturduğunu fark etmemiştim. Kafamı çevirip baktığımda Keni amcayı görmeyeyim mi?
O da hemen beni tanıdı. Keni amca benim Korece kursundaki öğretmenimdi. Biraz
sohbet ettik. Daha sonra Mp4’ümü çıkarıp SS501’den az hareketli bir parça
dinlemeye başladım. Bu şarkı beni kötü hissettiriyor, oppamı hatırlatıyordu.


Güney Kore’deydik artık. Keni amca ile vedalaştık. Arkadaşımı aramaya
başladım. Elinde ki pankartta ‘’KORELİ KIZ HOŞGELDİN’’ yazıyordu. Beni mutlu
etmeyi çok iyi biliyordu. Hemen yanına gittim birbirimize sarıldık. Sonrada
evine doğru yol almaya başladık.




---GEÇMİŞE DÖNÜŞ BİTTİ---



Arkadaşım Yumi beni cimcikledi ve ‘’Rüyada
değilsin.
Kendine gel
herkes bize bakıyor. Bağırmasan iyi olur. Deli gibi görünüyorsun.’’ O anda fark
ettim ki sesli düşünüyordum.


Evine
geldik. Gerçekten kendisi gibi güzel bir evi vardı. Bana odamı gösterip
‘’uyuyup dinlenmelisin. ‘’ dedi. Ama uyumaya hiç niyetim yoktu. Güney
Kore’deyim ve uyuyacağım, çok zor.


Yuminin
yanına gidip ‘’ama şimdi nasıl uyuyum’’ dedim. Yumi de bana bakıp güldü.
‘’tahmin etmiştim zaten gel rahatlatıcı bir çay iç hem de sana vermem gereken
bir şey var.’’ Gidip yanına oturdum önündeki kutuyu bana uzattı ‘’ ama önce bir
sorum olacak. Madem kendine Triple’s diyorsun söyle bakalım SS501’deki harfler
ve sayılar ne anlama geliyor. ‘’Hemen söyleyeyim sevgili arkadaşım ilk (S) süper,
ikinci (s) star=yıldız, (5)beşimiz, (0)sonsuza kadar, (1)beraberiz anlamına
geliyor. Vay canına şimdi bu hediyeyi hak ettin al bakalım . Hemen kutuyu açtım
ve bir çığlık attım ki boğazım acıdı. SS501 konserine iki bilet Yumi’ye hemen
sarıldım.


Günler çok çabuk
geçiyordu. Sonunda konser günü geldi çattı. Hazırlanmaya saatler önce
başlamıştık. Yumi gerçekten güzel kızdı. Hafif makyaj ve kıyafet benim için
yeterliydi. Konser yerine iki saat önce gitmiştik. Çok heyecanlıydım SS501’i
görmek benim hayalimdi, ama bu kadar yakından görmek benim için nasıl olur
bilemiyorum. Umarım düşüp bayılmam. Bunları düşünürken dalıp gitmişim. Kendime
‘’bayan burada durmak yasak ‘’sesi ile geldim. Görevliymiş. Etrafıma baktığımda
Yumi’yi göremedim. Onu kaybetmiştim. Ne yapacağımı bilemedim. Koşmaya başladım.
Sonunda yoruldum ve durdum. Ne yöne gittiğimden bile haberim yoktu. Kafamı
kaldırdığım da kalabalık bir grup bana bakıyordu. Tekin bir ortam değildi.
Hemen yürümeye başladım, onlarda etrafımı sarmaya başladılar. Sarhoş gibiydiler.
Konsere gelmedikleri belliydi. Üzerime gelmeye başladılar. O anda ‘’oh ‘’deyip,
orada bir şey dercesine elimle gösterip kaçmaya başladım. Topuklularla koşmak
çok zordu. Durdum ve ayakkabıları çıkarıp arkaya fırlattım. Birine gelmiş olsa
ki ‘’ah’’ diye ses geldi. Önümde beyaz bir kapı vardı. Tek çözüm yolunun bu
olduğunu düşünüp, kapıyı açıp içeri girdim. Arkama baktığımda kimseler yoktu.
Koridorda ilerlerken dinlenme odası yazısını gördüm. Şu anda tek istediğimin bu
olduğunu düşünüp içeri girdim. Etrafa bakmadan gördüğüm ilk kanepeye uzandım.
Zaten o anda da uyuya kalmışım.




----GRUP
ODAYA GİRER---




‘’Hey bu kız
da kim’’, ‘’sence güvenliği çağırmalı mıyız?’’,’’ Koreli değil gibi.
Ayakkabısını gördün mü?’’,’’ Aaaa uyanıyor işte’’


---

‘’Çok fazla
parfüm kokusu var. Bacaklarım neden bu kadar çok ağrıyor. Ah gözlerimi açacak
dermanım yok.’’


---

‘’Dur bir
dakika ben koşuyordum, sonra sonra oda, kanepe…’’ O anda gözlerimi açtım ve
hemen kalktım. Hızlı kalktığım için başım döndü. Düşmek üzereydim ki birini beni
tuttuğunu hissettim. Gözlerimi açınca karşımdakinin kim olduğunu anlamaya
çalışıyordum ki kollarından çekilip geri geri giderken duvara çarptım. Onlar
bana ben onlara bakıyordum. Yutkunamıyordum bile karşımdakiler SS501’di. Galiba
korkmuş görünüyordum ki ‘’seni yemeyiz merak etme’’ diye bir ses geldi. Kim
olduğuna bakınca Jung Min olduğunu gördüm. İnanamıyordum. Benimle konuşuyordu.
Tabi ben cevap verseydim. Yaklaşık beş dakika konuşamadım. Daha sonra ‘’aaa….
Şey … ben …. ‘’Diyebildim Kyu jong ‘’aaa konuşabiliyormuş’’ dedi. Bana sorular
sormaya başladılar. Daha da rahatlamıştım. Kendimi tanıtmaya başlayacaktım ki
Hyun Joong ‘’seni tanımamız gerekiyor mu? Ya da sence de gitmen gerekmiyor
mu?’’ dedi lafım ağzımda kaldı. Kalbimin acıdığını hissettim. SS501’i çok
seviyordum ama Hyun Joong benim için ayrıydı. Çok şaşırmıştım ve sinirlendim
de. Hatta gözlerim doldu. Hemen kapıya yöneldim. Tam çıkacakken Joon ‘’bekle’’
dedi. Bana spor ayakkabısı uzatıp ‘’buna ihtiyacın olabilir’’ dedi. Kendimi o
kadar kötü hissediyordum ki ayakkabılarımın olmadığını bile fark etmemiştim.


Dalgın
dalgın yürüken arkadaşım bana sarıldı, ağlıyordu. Bende ağlıyordum ama
kaybolduğum için değildi. Yumi’ye her şeyi anlattım. Önce inanmadı. Ama sonra
ayakkabıları görünce anladı. Yinede grup liderin öyle olduğuna inanmıyordu.
Bende böyle düşünmek istiyordum zaten. Eve gidiyorduk artık, bizim için zor bir
gündü.




--GRUP KENDİ
ARASINDA---




‘’İlginç bir
gündü.’’,’’ evet Young Saeng’’,’’ dinlenme odasındaki kızdan mı bahsediyoruz’’,
‘’evet ondan. İlginçti ama eğlenceliydi.’’,’’ hey Hyun Joong niye bu kadar kaba
davrandın. Bence çok tatlı bir kızdı değil mi? Kyu Jong’’,’’ katılıyorum ama ne
yapmalıydım ki. O kadar güvenliği aşıp gelmiş bizden de farklı
görünüyordu.’’,’’ Zarar verecek gibi değildi ama’’,’’ neyse ne bende kendim
gibi davranmadığımın farkındayım. Hey Joon dalgın görünüyorsun. Joon sana
diyorum!’’,’’ hıh …aa evet dalmışım.’’ Joon kendi kendine ‘’(garip hissediyorum
kalbim neden bu kadar hızlı atıyor)’’




---GRUP
SON---




Günlerdir evde
oturuyorduk. Canım sıkılmıştı. Yumi’ye gidip ‘’bir şeyler yapalım.’’ dedim. Ama
çok yorgun olduğunu söyledi. Ben odama gittim. Otururken dolabın altındaki spor
ayakkabılarını gördüm ve elime alıp ‘’geri vermeli miyim’’ dedim. SS501’den bir
hediye almıştım ve geri vermek istemiyordum. Ama vermeliydim. Bilgisayara geçip
bir daha ki konser tarihlerini araştırmaya başladım. Bu akşam konser olduğunu
gördüm önce sevindim ama sadece bir buçuk saatimin kalmıştı. Hemen taksi
çağırdım. Taksi gelene kadar hazırlandım. Aşağı inip taksiye bindim. Bir
biletim yoktu. İstesem de bu saatte nerden bulabilirdim. Önemli olan içeri
nasıl girecektim. Geçen sefer şans eseri ordaydım. Bunları düşünürken gelmiştik
Ücreti ödeyip indim. Etraf kalabalık ve güvenlik doluydu.


----





Kendimi bir
anda içerde buldum. Nasıl olduğunu düşününce şanslı bir kızdım. Kimseye
görünmemek için canım çıktı. Odayı buldum. Tam içeri girecektim ki arkamdan bir
ses ‘’hey sen!! orda ki’’ nasıl korktuğumu anlatamam. Adam bana doğru gelmeye
başladı. ‘’hayranların burada olması yasak’’ dedi. Tam bir şey diyecektim ki ,
ama bana değil de arkamda ki kıza sesleniyormuş. Beni görmemiş olması mümkün
değildi. Tam giderken döndü ve ‘’makyaj işiniz bittiyse lobiye geçebilirsiniz’’
dedi. İçimden ne makyajı …..haaa beni grubun makyözü sanmıştı. Bozuntuya
vermeden ‘’evet bitti teşekkürler’’ dedim. Kendimle gurur duyuyordum. Yani o
kızda çok saftı her halde. Tam bir hayran gibi görünüyordu. Elinde yeşil balon,
pankartlar filan … İçeri geçtim. Konserin başlamasına on beş dakika kalmıştı.
Veremeyeceğimi düşündüm ve etrafı incelemeye başladım. O sırada masada duran
Love Like şarkısının sözlerini gördüm. Bu şarkıyı iyi biliyordum ve dansını da
yapabiliyordum. Elimde kağıtlar gezinmeye başladım ve dans odasını gördüm. Kendimi
tutamadım ve içeri girdin. Galiba fazla risk alıyordum


Yerde bir
müzik çalar duruyordu. Düğmeye basınca Love Like çalmaya başladı. Önce dinledim
ama daha sonra söylemeye ve dansını yapmaya başlamıştım.




--GRUP
BAŞKANI ARASINDA---




‘’Nasıl gelmeyecek.
Biz mahvolduk. Bu şimdi mi haber verilir. Hayranlar farklı şeyler istiyor diye
bu sefer bir kız katalım dedik. Ama ortalarda kız yok ‘’,’’ başkan Kim Lee’’
,’’ne var Key. Düşünüyorum.’’,’’ başkan Kim Lee, sese bakın dans odasından
geliyor.’’,’’ aa evet yürü Key koş gidelim.’’




---



Şarkı
bitmişti ama bende bittim. Saate baktım ve konserin başlamasına beş dakika
kalmıştı. Hiç şansım kalmadı diye düşündüm. Tam gidecektim iki adam beni
alkışlamaya başladılar. Daha sonra beni tuttukları gibi içinde aynaların,
kostümlerin, makyajların bulunduğu odaya götürdüler. Galiba bunlarda beni
makyöz sanmıştı. Ama makyajın kendime yapıldığını anlayınca şaşırdım. ‘’neler
oluyor’’ diye sordum. Onlarda ‘’rahat ol sadece sahneye çıkıyorsun’’ dedi. O
anda ‘’Neeee’’ diye bağırdım.




---SS501
SAHNEYE ÇIKMADAN ÖNCE ----




‘’Hazır
mısınız beyler. Hadi sahneye çıkın’’ ,’’hey bir dakika. Kız solistin bize eşlik
etmesi gerekmiyor mu?’’,’’ aaa oo şey bir değişiklik oldu siz çıkınca sahneye
gelecek. Hadi hadi çabuk olun.’’




----



‘’Aaa ben
sahneye çıkmak istemiyorum. Şaka mı bu? Bakın buraya sadece …’’ ,’’tamam tamam
anlıyoruz. Bir kerecik lütfen ‘’dedikleri gibi beni sahneye itiverdiler. Bir
anda ışıkların üzerimde olduğunu gördüm. Ne yapacağımı şaşırdım. Spikerde
şaşırdı. Daha sonra kulaklığında bir şey söylenmiş olsa ki durumu toparladı.
Herkes çok şaşkın görünüyordu. Bende daha fazla saf davranmayı bırakıp,
doğruldum. İzlediklerimden yararlanarak grubun yanına yürüdüm ve selam verip
kendimi tanıttım. Kısa bir sessizlikten sonra konser başladı. Ne yapacağımı ne
söyleyeceğimi bilmiyordum. Sadece sahnede kırmızı ışık yanınca ben girecektim
şarkıya. Yanımda kimin olduğunu bilmiyordum ama sesinden Joon olduğunu
anlamıştım. Bana ‘’şarkıcı olduğunu bilmiyorduk’’ dedi. Değilim zaten sana
ayakkabılarını vermeye gelmiştim ama kendimi burada buldum. Hep bir ağızdan
‘’ne şarkı söylemiyor musun?’’ dediler. Çok sesli konuştum herhalde. ‘’sen şu
geçen konserdeki yabancı kız değil misin? ‘’dedi. ‘’Kyu Jong sunbei tam üstüne
bastın kaldır ayagını’’ dedim. Yeterince gergindim. ‘’Ne ayağımı mı kaldırayım?
‘’dedi. Sonra ışıklar açıldı. Hyun Joong şarkıya girdi. Yanıma baktığında
Joon’un bana garip bir şekilde baktığını gördüm. O öyle bakınca kendimi garip
hissettim. Sahnede birden fazla şarkı söyledik. Bir SS501 hayranı ve de
Triple’s olarak bütün şarkılarını ezbere biliyordum. Sıra bana gelmişti.
Gözlerimi kapadım ve sadece şarkıya odaklandım, söylemeye başladım. Şarkı
bittiğinde herkes bana bakıyordu ve büyük alkış aldık. Konser bitmişti. Dinlenme
odasına geçtiler. Ben ne yapacağımı bilmiyordum. Gitmeli miydim? diye
düşünürken Joon elimden tutup beni içeri götürdü. İçeri girince herkes
alkışlamaya başladı. Hatta Hyun Joong bile. Bana gülüyordu. Şaşırmıştım. Onun
bana gülümsemesi beni mutlu etti ve ben de karşılık verdim. Beyza’nın kime
gülümsediğini merak eden Joon etrafına baktı ve Hyun Joong’a gülümsediğini
görünce sinirlendi. Neden böyle hissediyordu ki iki kez gördüğü bir kıza aşık
olamazdı demi ‘’hayır hayır olamam!’’


‘’Bravo
gerçekten harikaydın tebrik ederim’’ dedi Young Saeng bir süre sohbet ettik.
Ama artık eve gitmem gerekiyordu. Arkadaşıma haber vermemiştim. ‘’Ama Beyza
bunu kutlamalıydık’’ . ‘’Kusura bakmayın. Gerçekten benim için zor bir gündü.
Eve gitmem lazım Kyu Sunbei’’,’’ evet çocuklar bugünlük kalsın’’,’’ sağ olun
başkan Kim Lee. Üzerimi değiştirmem gerek’’,’’ burayı kullanabilirsin’’




Üzerimi
değiştirip kapıyı açtım. Karşımda Hyun Joong duruyordu. ‘’ Aaa Hyun Joong
sunbei’’, ‘’seni eve bırakmam gerekiyormuş’’ ,’’yok gerek yok ben kendim
giderim.’’ ,’’Artık ünlüsün unutma. Tek başına gidemezsin’’,’’ ah doğru,
kendimi kötü hissediyorum’’ ,’’hadi gidelim’’ (Joong o muhteşem gülüşüyle
güler)




---



‘’İşte
burası teşekkürler’’ dedim ve arabadan indim. Üzgündüm. Kendimi kötü hissediyordum.
Hyun Joong da indi.’’ Hey neden bu kadar üzgünsün. Ah doğru ilk karşılaşmamızda
sana kaba davrandım.’’,’’ hıh oo hayır sadece hayatımın bir anda değişmesi
hoşuma gitmedi.’’,’’ anladım.İlk zamanlar hoşuna gitmeyebilir ama güzel yönleri
de var. Onları da düşün.’’ ,’’denerim. Hoşça kal Hyun Joong sunbei’’,’’
görüşürüz’’




---



Kapıyı açtım
içeri girecektim ki arkadan biri ‘’Beyza shi’’ dedi. Arkamı dönüp baktım. ‘’
ahh Joon Sunbei’’ ,’’bunu almayı unutmuşsun’’,’’ ohh hayır onlar sana ait.
Onları vermek için gelmiştim zaten.’’ ,’’bende onları sana vermiştim. Tamam mı
al bakalım ……Hey sen ağlıyormusun? ahhh ne oldu. İyi misin? gel gel şuraya
oturalım’’Joon Beyza’nın elini tutup ‘’neden ağlıyorsun söyle bakalım’’,’’
kendimi kötü hissediyorum’’,’’ hmm bugünkü yaşadıklarından olsa gerek’’ elini
daha sıkı tutar ve ‘’sakin ol ağlama. Sen ağlayınca kalbim … Ah neyse’’ der.
Ben ise ona şaşkın şaşkın bakıyordum. Sonra birden ‘’gel benimle’’,’’ nereye
Joon Sunbei’’,’’ hadi kendini kötü hissetmiyor musun?’’, ‘’ evet’’,’’’ o zaman
gel benimle’’ Beyza'nın elinden tutarak Seul kulelerinin en yükseğinin çatı
katına çıkarlar. ‘İşte geldik. Şansımıza hava çok güzel.’’,’’ vay canına
yıldızlara bak. Sanki tutabilirim gibi’’ Joon dalmış kızı seyrediyordur. Sadece
bir adım gerisinde durup onu seyrediyordu. Gerçekten ona aşık olmuştu. Kalbi
yerinden çıkacak gibi atmaktaydı.


---



‘’ Joon
Sunbei! Bak buradan yıldızlar daha yakın görü… Ahh’’ derken ayağı kayar ve tam
düşmek üzereyken Joon onu sımsıkı kucaklar ‘’sen ne yaptığının farkında mısın?
Beni nasıl korkuttun ahh’’, ‘’Sunbei seni korkutmak istemedim’’,’’ ya sana bir
şey olsaydı’’ Gözlerim dolmuştu ne yapacağımı bilemedim. Bu tepkisine
şaşırmıştım. ‘’ahh tamam özür dilerim. Hadi aşağı inelim. Tamam mı? Hadi gel’’
dedi ve elinden tutup aşağı indirdi. Daha sonra arabaya bindiler. Kısa bir
sessizlik olmuştu. Ama Joon ortamı yumuşatmıştı.




---



Hyun joong
arabasına düşürdüğü fları Beyza vermek için gelmişti ki.. Joon ile Beyza’nın
beraber mutlu geldiklerini görünce çok şaşırdı. Fları sakladı. Joon, Hyun
joong’u görünce ‘’ah Hyun Joong’’ Beyza ‘’ne kim ‘’dedi ve karşında Hyun
Joong’u görünce şaşırdı ‘’ah Hyun Joong Sunbei’’ dedi. Hyun joong sinirlenmişti
ve ‘’siz beraber miydiniz?’2 dedi Joon’’ evet bir sorun mu var?’’,’’ hayır
sadece şaşırdım. İyi devam edin’’ der ve arkasını dönüp gider Beyza ise ‘’Hyun
Joong Sunbei Hyun Joong Sunbe’’ diye bağırır. Hyun Joong arabaya biner.
Sinirlidir. Onları beraber görünce sinirlenmiştir. Kendi kendine düşünür ‘’Joon
ve Beyza hıh güzel. Devam edin’’ der ve son gaz gider




Joon ise
Hyun Joong’un burada olmasına şaşırmıştır. Joon ‘’hadi git de dinlen’’ dedi ve
dalgın görünen kıza bakakaldı. Beyza da olaylar karşısında şaşırmış görünüyor.
Üzgün duruyordu. Sonra arkasını dönüp’’Joon Sunbei teşekkürler’’ dedi. Joon
arabasına binmek üzereydi ‘’hadi git dinlen. Sonra teşekkür edersin’’ dedi




Joon arabaya
bindi ve kendi kendine düşünüp durdu.’’( Hyun Joong oraya niçin gelmişti ki. Ah
onu sevmesi mümkün değil değil mi? peki Beyza o niye gittikten sonra öylece
kaldı. Şimdi delirecem)’’




---



‘’Oh Beyza
nerdeydin tatlım iyi misin?’’,’’ Neler olduğunu anlatsam inanmazsın Yumi’’




---



Sabah
erkenden kalktım. Balkona çıkıp ‘’bugün güzel bir gün’’ dedim. ‘’Miss gibi
temiz hava’’ Sonra aşağı indim. ‘’Ah Yumi erkencisin’’,’’ hm uyandınız mı bayan
Beyza? Çayınızı nasıl alırdınız?’’,’’ hey yapma ya’’,’’ sizin alışverişe
gitmeniz gerekmiyor mu ?’’;’’ne alışverişi…’’,’’Aahh yıldızımızı şimdide unutkanlık
tuttu’’ ,’’ahhh evet sana kahvaltı hazırlayacaktım. Hemen çıktım’’






---



‘’Hm bundan
alalım. Aaa bu da varmış. Biraz peynir ,yağ…. Süper olacak. Acaba ne yapsam
Türk usulü güzel bir melemen mi yapsam ki Very Happy’’ Alışveriş yaparken insanların
bana baktığını fark etmedim. Sonra kafamı kaldırıp etrafa baktığımda herkes
beni izliyordu. ‘’Ah merhaba’’ dedim. Ben yürüyordum onlar yürüyordu. Sonra
marketten çıktım. İnsanlarda çıktı. Bir anda koşmaya başladım ve içimden ‘’ne
oluyor bu insanların nesi var’’ dedim korkmaya başlamıştım




---



O sırada
Hyun Joong arabasıyla ordan geçmekteydi. Ve kalabalığı görünce merak etti ve
durdu. ‘’Ah bu Beyza değil mi? Orada öyle ne yapmaya çalışıyor. Bu kız delirdi
mi? Hayranlarının ne kadar olduğunu mu sayıyor. Ah ortam kalabalıklaşıyor.’’




---



‘’(Artık
keser misiniz şunu. Of ne yapıcam şimdi ben)’’ diye düşünürken Beyza’nın
kafasına şapkayı takan hyun joong onu götürüp arabaya bindirdi. Beyza ‘’hey sen
de kims.. oh Hyun Joong Sunbei’’ dedi. hyun joong sinirli bir şekilde ‘’sen
deli misin? Hayranların sayısına mı bakıyosun? Kaç çıktı bari’’ Beyza şaşırır.
Normal hayatının olmadığını unutur ve ‘’ne hayranı’’der. ‘’Ah çok aptalsın
ölmek istiyorsun herhalde’’. Beyza Hyun Joong’un bu davranışa sinirlenmiştir ve
‘’durdur arabayı’’ der. ‘’Ne’’,’’ lütfen arabayı durdur’’ Hyun Joong arabayı
durdurur. Beyza ‘’neden hep böylesin. Kaba olmak zorunda mısın?’’ der ve
arabadan iner. Hyun Joong ‘’aish hey sen böyle etrafta gezebileceğini mi?
Sanıyorsun hey sana diyorum’’. Beyza ağlayarak taksiye biner. Hyun Joong
kendini suçlu hisseder ve sinirlenir. Arabanın tekerine bir tekme atar ve
arabasına binerek gider.




Beyza ise
gerçekten üzgündür. Kalbi acıyor, sanki nefes alamıyordur. Çünkü gerçekten Hyun
Joong’a aşıktır. Fakat bunun hayal olması onu üzüyordur. Beyza bunları
düşünürken telefonu çalar ve ‘’alo, buyurun Kim Lee….’’




---



‘’Teşekkürler.
Buyurun ücretiniz’’ der ve taksiden iner. Binaya girip toplantı odasını bulmaya
çalışır.’’ Ah işte toplantı odası ‘’kapıyı çalar ve içeri girer. Bütün grubun
orada olduğunu görünce şaşırır. Başkan Kim Lee ‘’tatlım, hoş geldin. Geç otur.
Burada senin için toplandık. Dünkü sahne performansın çok iyiydi. Bu yüzden bir
sürü teklif aldım; dizi, reklam, grup … filan. Herkes seni çok beğenmiş. Senin
fikirlerini öğrenmek istiyorum.’’ Beyza olaya hem şaşırmış hem de bu
toplantının olmasına sevinmiştir. ‘’Bu toplantı benim içinde iyi oldu. Bazı
kararlar aldım. Bunları sizlerle paylaşmam gerekli.’’ Joon şaşırmış ‘’ne
kararı?’’ Beyza Joon’a bakar ve gülümser o da ona aynı şekilde Hyun Joong ise
gerçekten sinirlenmektedir.’’ Evet öncelikle her şey için teşekkür ederim. Ama
ünlü olmak benim kararım değildi. Dün güzel bir anı oldu benim için, ama o
kadar ünlü olmak istemiyorum. Başkan ‘’ünlü olmak istemiyor musun? Bu da ne
demek oluyor’’.’’Evet istemiyorum. İki gün sonra Türkiye’ye dönücem. Böylesi
benim için daha iyi. Saklanmadan rahatça yasamak istiyorum. Üzgünüm başkan Kim
Lee ben aradığınız kız değilim. Dünkü performansım yapmam gerektiği içindi.’’
Başkan ‘’gerçekten şaşırdım. Bunun olmasını isteyen ne kadar çok Triple’s var
biliyor musun? Farkındayım ama kararım bu’’ herkes şaşırmıştır Joon kendini zor
tutmaktadır. Gitmesini istemiyor ama ne yapacağını da bilmiyordur. Hyun Joong
ise bu kararı hiç beğenmemiştir Very Happy Başkan ise böyle bir yeteneği kaçırmak
istemiyor.’’Madem öyle istiyorsun elimden ne gelir. Seni zorla sahneye
çıkaramam ya degil mi? ‘’Joon ise yerinde duramıyordur. Gitmesine izin vermek
istemiyor. ‘’Başkan Kim Lee ne kadar yetenekli görmüyor musun ?’’,’’sakin ol
Joon yeteneğini görüyorum veee bugün bizim için bir konser daha vermesi
gerekiyor. Teşekkür amaçlı.’’ Beyza bunu beklemiyordur. Şaşırmıştır ‘’başkan
Kim Lee ama ama…’’ Başkan ‘’üzgünüm tatlım. Bizi böyle ortada bırakamazsın.
Akşama hazır olun çocuklar. Beyza shi’ye yardım edelim.’’ Grup hep bir ağızdan
‘’evet başkan Kim Lee’’ derler. Joon bu olaya çok sevinmiş. Beyza’yı
kucaklamamak için kendini zor tutuyordur. Hyun Joong ise çok sevinmiş. Ama
belli etmemek için sürekli su içiyordur Very Happy ‘’Hey Sunbei gülmeyin ya ,zorla
çıkaracak hali yok değil mi?’’,’’ Hyun Joong ‘’sen öyle san’’ der ve Beyza’ya
bakar. Beyza Hyun Joong’a kırılmıştır ve hiçbir tepki vermez. Hyun Joong bunu
fark eder. Tam bir şey diyecekken, başkan içeri girip ‘’Ha ayrıca bugünkü
konser düet olacak şanslı kişi sensin Hyun Joong’’ Beyza ve Hyun Joong ‘’ ne’’
diye bağırırlar. Joon ‘’ama patron’’,’’ itiraz istemiyorum’’




FİGHTİNG
ÇOCUKLAR


---



Hyun Joong
‘’hadi hazırlanmaya gitmeliyiz. Çok vaktimiz yok zaten’’ Joon onları yalnız
bırakmak istemiyordur ve ‘’bizde size yardıma gelmeliyiz’’ Young Seang ‘’evet
gitmeliyiz’’ Jung Min ‘’kesinlikle gitmeliyiz’’ Beyza herkesin gelmesinin onun
için iyi olduğunu düşünüyordur. ‘’Evet bence de gelmelisiniz. Diğer sahneye
çıkışımdan farklı olacak O yüzden hep beraber olmamız iyi olur’’Joon ‘’hadi
gidelim o zaman gel’’ diyip Beyza’nın elinden tutar ve grup arabasına götürür
Park Jung Min ‘’Joon’un davranışların da bir değişiklik var’’,’’ aşık mı ne?’’
Kyu Jong ‘’yoksa Beyza’ya mı?’’Young Saeng ‘’başka seçenek var mı?’’ Hyun Joong
bu konuşmalara sinirlenir ve ‘’Saçmalamayın. Ha hah çok komik. Öyle bir şey
olmaz. Yürüyün’’,’’ hey neden sinirlendi ki şimdi bu’’,’’ hadi yürü Kyu Jung
asabi bugün’’




---



‘’Önce prova
yapalım. Dans salonuna gidelim.’’ Beyza Hyun Joong’a cevap vermez. Joon ‘’hadi
git. Provadan sonra görüşürüz.’’ Beyza Joon’a cevap verir ‘’görüşürüz ‘’der.
Hyun Joong gerçekten sinirlenmeye başlamaktadır. Dans salonuna doğru ilerlerler
‘’çok iyi anlaşıyorsunuz’’ cevap gelmez ‘’ne oldu sevgilin benimle konuşmanı
istemedi mi?’’ Beyza bu soruya şaşkınlıkla cevap verir ‘’ne sevgilim mi?’’,’’
evet Joon ve sen. ‘’Ah gerçekten komiksin. O benim arkadaşım. Ayrıca çokta iyi
biri.’’Hyun Joong ‘’olabilir her zaman arkadaştan sevgiliye olur zaten’’ Beyza
sinirlenerek ‘’senin sorunun ne? Alamıyorum. Bak şunda anlaşalım. Birincisi
bugün sahne performansımız var o yüzden bu saçma sapan konuşmayı bitirelim.
İkincisi Joon çok iyi biri ve biz sadece arkadaşız. Üçüncüsü neden hep böyle
olmak zorundasın. Neyse ne hadi hadi başlayalım artık.’’ Hyun Joong içinden
düşünür ‘’(Sevgili değillermiş. Peki ama neden bu kadar yakınlar. Hmm neyse
önemli olan sevgili olmamaları)’’




----



‘’Hazırız
galiba ne dersin Hyun Joong Sunbei?’’ ,’’evet, hazırız. Zaten az bir zaman
kaldı giymeliyiz’’.’’ Hadi gidelim’’ Beyza spor çantasını yerden alacaktı ki
Hyun Joong geldi ve Beyza’nın elini tutup ‘’bırak bana ben alırım’’ dedi. Beyza
şaşırmıştı. Elini hemen çekti. Neden böyle yapmıştı. Kalbi çok hızlı atmaya
başladı. Sonra olayı bozuntuya vermemek için’’istediğinde kibar
olabiliyormuşsun bak’’ dedi ve güldü. Hyun Joong da ona gülümsedi. Sonra kapıya
yöneldiler. Kapıda Joon’u görünce şaşırdılar. Joon ise olayları görmüş ve
kaskatı kesilmişti. Beyza’nın sesiyle kendine geldi. ‘’Joon Sunbei’’ dedi. Joon
ona gülümsedi ve Beyza da koşarak yanına gitti. ‘’Bizde tam çıkıyorduk’’ dedi.
Joon, Hyun Jong’a baktı ve ikisinin de bakışları çok sertti. Beyza ‘’eee hadi
gitmiyor muyuz?’’ dedi Joon ‘’oh evet gitmeliyiz’’ Joon kapıyı açıp ‘’buyurun
matmazel’’ dedi. Beyza da’’ mersi tatlım’’ deyip güldeler.




Hyun joong,
joon’a ‘’gerçekten bu kadar kibar olduğunu bilmiyordum’’ Joon ise ‘’bilmediğin
daha çok şey var’’ dedi






---BEYZA
HAZIRLANMAK İÇİN KOSTÜM ODASINA GEÇER---




Kyu Jung ‘’
kadınlar neden bu kadar geç hazırlanırlar ki’’ dedi. Park Jung Min ise ‘’hala
hazırlanamadın mı’’ dedi. ‘’Hey Hyun Joong heyecanlı görünüyorsun. İlk sahne
performansın değil ya’’ Hyun Joong ‘’öyle mi? hiç farkında değilim’’ der ve
Joon’a bakar. Joon ise bu hareketi anlayamaz o sırada kapı açılır ve Beyza
hazır olarak çıkar. Beyza’’ neden öyle bakıyorsunuz . Çok kötü olmuş değil mi?
Buradaki etekleri de hep eksik dikmişler’’ Kyu Jong ‘’ama sen bir harika
olmuşsun’’ Park Jung Min ve Young Saeng de ‘’gerçekten muhteşem’’ Beyza ‘’hey
dalga geçmeyin’’ der ve joon’a bakar. Joon ‘’dalga geçmiyorlar harika
görünüyorsun’’ Hyun Joong ise şaşkınlıktan konuşmamayı tercih etmiştir.
Beyzan‘dan da gözlerini alamıyordur. Beyza’’ tamam bakmayı keser misiniz. Hadi
gidelim’’ Joon ‘’ size eşlik edebilir miyim bayan?’’ der. Beyza gülümser. Fakat
Hyun Joong ‘’galiba bayana benim eşlik etmem gerekir değil mi Joon? ‘’Young
Saeng ‘’ooo evet Joon’’ Park Jung Min ‘’artık şansımıza küselim’’ der Joon ve
Hyun Joong birbirlerine bakarlar. Joon sinirden elini yumruk yapar. Ama ortamı
bozmamak için ‘’bence de şansımıza küselim’’ der. Beyza çok heyecanlıdır. Neler
oluyor farkında bile değildir. Kyu Jong ‘’bizde gidiyoruz artık iyi şanslar
çocuklar’’ Park Jung Min ‘’hadi Joon gidelim. Fighting çocuklar’'




Hyun Joong ,
joon ve Beyza hariç odada kimse kalmaz. Beyza ‘’ah çok heyecanlıyım Joon’’Joon
kızın elinden tutup ‘’heyecanlanacak bir şey yok. Sadece ne yapmak istiyorsan
ona odaklan.’’ Beyza ‘’tamam, teşekkürler’’ Hyun Joong , Joon’un bu
davranışlarına sinir olmaktadır. ‘’Merak etme Joon onun yanında ben varım
‘’dedi. Joon, Hyun Joong’un hareketlerine artık şaşıramıyordur bile. Beyza da
bu sözden sonra bakakaldı. Hyun Joong Beyza’nın elini tuttu ve ‘’ben sana
güveniyorum’’ deyip gösteri yapacakları yere geldiler. Joon öylece kalmış ne
yapması gerektiğini bilmiyordur. Ama şunu iyi biliyordur ki Hyun Joong Beyza’ya
aşık olmuştu.




---



‘’Elimi
bırakır mısın ? ‘’dedi Beyza. Ama Hyun Joong daha sıkı tuttu. Beyza Hyun
Joong’un bu davranışlarına anlam veremiyordu. Joon’un dediği gibi sadece
yapacağı şeyi düşündü. Gösteri başladı. Beyza kendi kendine ‘’(sorun ne? Neden
kendimi bu kadar kötü hissediyorum. Hyun Joong neden bana öyle bakıyor. Sanki
şarkı sözlerini bana söylermiş gibi davranıyor.’’ Hyun Joon ‘’ne kadar inkar
etsem de SENİ SEVİYORUM ‘’




----



Gösteri
bitmişti. Hyun Joong ve Beyza hayranları selamladı ve sahneden indiler. Beyza
gösterinin başından beri elini bırakmayan Hyun Joong’a bakarak ‘’dalga mı
geçiyorsun?’’ dedi ve elini hızlıca çekti. ‘’Neden böyle davranıyorsun’’ Hyun
Joong ‘’ben ..’’,’’ beni aptal yerine mi koyuyorsun?’’ , ‘’Beyza ben seni
…’’,’’ önce bana kötü davrandın. Şimdi çok iyisin. Gördüğün gibi burada olmayı
istemedim. Ama olaylar çok hızlı gelişti. Ah gerçekten …’’ dedi. Ama
gözlerinden de yaşlar dökülmeye başlamıştı. Beyza ‘’kahretsin senin gibi birine
aşık oldum’’ bu son sözleri olup koşmaya başlardı ve bir anda durdu . Çünkü
Hyun Joong ‘’SANA AŞIK OLDUM. BU NASIL OLDU BİLMİYORUM AMA SENİ SEVİYORUM’’
Beyza çok şaşırmış ne yapacağını bilemez bir halde olduğu yerde kalakalmıştır.
Nefes alamıyordur. Hyun Joong ise koşarak yanına gelir ve kızı kendine doğru
çevirip hızlıca kucaklar (o muhteşem kucaklamalardan). Hyun Joong ‘’SENİ SEVİYORUM’’
Beyza ne diyeceğini bilemez hayalleri şimdi gerçekti. Ya da hala rüyamıydı.
Rüyaysa bile uyanmak istemiyor sadece yapmak istediği şeyi yapmak o da onu
kucaklamak istiyordu ve kollarını kaldırdı. Bunu hisseden Hyun Joong onu daha
da sıkı kucakladı. Beyza o an anladı ki bu rüya değildi gerçeğin ta kendisiydi.
İkisi de çok mutluydular. Beyza yaşlı gözlerle gülüyordu.




Yalnızca
biri ağlıyordu. Bütün gösteri boyunca beklemiş ve tebrik etmek istemişti .o
Joon’du Gösterinden sonra ona sürpriz yapmak. İlk gittikleri kuleye onu
götürüp, yıldızların altında ‘’SENİ SEVİYORUM’’ demekti




Yumi o
sırada Beyza’nın yanına geliyordu. Ama Joon Oppa’yı gördü ve yanına gidip ‘’iyi
misin Oppa. Mendile ihtiyacın olabilir. Al’’dedi. Joon sadece şaşkın şaşkın
bakıyordu .






SENİN
SEVDİĞİN SENİ


SENİ SEVENİ
SEN FARKETMEZSİN



AMA İKİ TARAF İÇİN HER ZAMAN BİR UMUT VARDIR !!

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
[YARIŞMA] GERÇEK HAYALDEN ÖTE, TRİPLE’S HAYATI BUDUR İŞTE
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» [YARIŞMA] BEKLENEN GÜN
» Acı Gerçek
» Gercek Ask Var Midir Ki?
» [YARIŞMA] <3 SONSUZA DEK SS501 <3
» [YARIŞMA] SESSİZLİĞİN BESTESİYDİ

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Kore Hikayeleri :: Hanguk Iyagi :: Tek Bölümlük Hikayeler-
Buraya geçin: