Kore Hikayeleri
Kore Hikayeleri
Kore Hikayeleri
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

.
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Tatlı Gerçek

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Cassie
Admin & Yazar & Okur
Cassie


Mesaj Sayısı : 3310
Kayıt tarihi : 29/01/11

Tatlı Gerçek Empty
MesajKonu: Tatlı Gerçek   Tatlı Gerçek Icon_minitimeCuma Tem. 08, 2011 2:56 pm

Yazar:Tuğba AYDIN

Karakterler : jung so min, park gae in, kim jeong hoon, lee min ho



Yehhu! Bugün süper ötesi bir gün. En yakın arkadaşım seul e geliyor. Çok
özledim onu. En son 3 ay önce görmüştüm. Egitimlerimiz yüzünden farklı
sehirlerdeydik. Liseyi beraber aynı şehirde okumuştuk. Aynı yurtta aynı odada
kalıyorduk. O zamanlar ne hayallerimiz vardı. Aynı yeri kazanıp birlikte eve
çıkacaktık ama maalesef ki öyle olmadı. Ayrı şehirlerde ayrı insanlarla arkadaş
olduk. Bu durum beni çok sinir ediyor. Gae in in benden başkalarıyla iyi
gecinmesi onlara dostum demesi beni çıldırtıyor. Biliyorum çok çocukça ama ne
yapayım ben çok kıskanç bir insanım. Eskiden bu kadar kıskanç değildim
üniversiteye başlayınca böyle oldum. Sanki arkadaşlarım elimden tek tek kayıp
gidecekmiş gibi geliyordu. Hep öyle olmaz mı zaten önce mesaj atmamaya başlarsınız
sonra konuşmamaya ve bir bakmışsınız iki yabancı olmuşsunuz. Galiba ben bu
sonun gelmesinden korkuyorum.



Buluşmamıza son 15 dakika kalmıştı seul caddelerinde hızlı hızlı yürüyordum.
Aa o da ne jeong hoon bana doğru geliyor. Bu nerden çıktı böyle. Dur ona en son
ne yapmıştım. Buldum !! Facebookta engellemiştim. Aslında hep yaptığım şey. Ama
ne yapayım sınavına bir ay kaldı çok ders çalışması gerek ve ben kendimi
durduramadığım için ona sürekli mesaj atıyorum.



Size kim jeong hoon u anlatmayı unuttum. O benim lisede sınıf arkadaşımdı.
Eskiden pek takılmazdık ama son yıl baya iyi geçiniyorduk. Benim yan sıra
arkadaşım olunca çenemden nasibini alıyordu. Liseyi bitirdikten sonra onunla
bir daha görüşmeyeceğimi düşünmüştüm ama yanılmışım asıl her şey yeni
başlıyormuş. Ne tesadüftür ki onun memleketi olan seul de bir üniversite
öğrencisiydim. O üniversiteyi kazanamamıştı ve bu yıl seul de yeniden
hazırlanıyordu. Yani onunla sürekli buluşuyorduk. Buluşunca birlikte sinemaya
cafe ye filan gidiyorduk kardeşçe. Maalesef ki kardeşçe. Nasıl oldu bilmiyorum
ama ona aşık olmaya başlamıştım o yüzden onun her yaptığına sinir olup
facebooktan engelliyordum. Ondan uzak durmak istiyordum ama olmuyordu. Bir
hafta geçmeden o özür bile dilemeden affediyordum. Hep ben özür diliyordum
çocuk gibi davrandığım için. Tamam abisi seni de anlıyorum küçük çocuk derdi
bana hep. Benden bir yaş büyük diye bana çocuk diyor aslında alışığım buna
yaşıtlarımdan bir yıl erken okula başlamıştım. O yüzden hep çocuk damgası
yemeye alışkınım ben.



Yanıma geldi ve omzuma bir tane indirip " naber lan kardeş " dedi.
Sinirli sinirli baktım. Şimdi buna minho dan aldığım taktikleri uygulamak vardı
ama neyse.



_aa yapma ama so min. Niye bu kadar sinirlisin asıl benim sana sinirli olmam
gerek.



Dudaklarını uzatarak konuşuyordu. Odun yontulmamış odun.



_neyse neyse jeong hadi kendine iyi bak görüşmek üzere şimdi önemli
birisiyle görüşmem gerek.

_dur bir dakika önemli mi kiminle?

_aisshh sanane

_kiminle buluşacağını biliyorum ki.



Bana sinsi sinsi gülüyordu. Pislik ya



_aferin alkış. Benim gerçekten gitmem gerek



Kolumdan tuttu. Beni kendine doğru çevirdi. Ne yaptığını sanıyor bu odun ?



_gae in le buluşacaktın. Ama o buluşma iptal edildi artık benimle
buluşacaksın.

_vah vah yazık kardeşim sana tamam deliydin ama iyice delirmişsin sen

_ne delisi be. Gae in le konuştum bu buluşmayı o ayarladı zaten. Aramızdaki
problemleri çözmeden seni bırakmamamı söyledi.



Gae in seni var ya dövmek istiyorum. Aramızdaki problemler mi yoksa gae in
ona herşeyi anlattı mı? Anlatmış olamaz dimi.



_bana öyle beni öldürecekmiş gibi bakmayı kes. Hadi bir yerlere oturalım.



Acaba gae in bu oduna ne anlatmış olabilir. Yol boyunca bunu düşünüyordum.
Kafamı yere eğmiş dudaklarımı kemiriyordum. Vah benim zavallı dudaklarım zaten
küçücük şeylerdi. Şimdi hiç kalmayacaklar. Ne bildiğini bilsem ona göre
davranacağım ama ne bildiğini bilmiyorum ki. Gae in niye böyle birşey yaptın ki
?



Her zamanki mekanımıza gelip oturduk. Kafamı önüme eğdim parmaklarımla
oynuyordum. Utancımdan yüzüne bile bakamıyorum. Of ya. Sen bu hallere düşecek
kız mıydın so min .



_so min artık yüzüme bakar mısın? Seninle konuşmam gerek.



Mecburen bakışlarımı ona doğru çevirdim. En sinirli halimle" ne
konuşmak istiyorsun? Ben en son aramızdaki herşeyi çözdüğümü sanıyordum "
dedim.



_sen ona çözüm yolu mu diyorsun. Bir sabah uyanıyorum ve telefonumda şu
mesaj ' bu yıl senin ve min ho nun sınavını unutarak davrandığım için üzgünüm
ama artık sizi rahat bırakacağım. Eğer ben sizi engellersem engeli hemen
kaldırırım bu yüzden beni facebook tan engeller misin ? ' şok olmuş gözlerle
telefona bakıyordum. Bu nerden çıkmıştı. Sana kim bizi rahatsız ettiğini
söyledi. Ben mi min ho mu hangimiz söyledi ?



Bana çok sinirli bakıyordu. Üzgün bir şekilde ona bakıyordum.



_hmm... Şey ...

_cevap versene so min. Hiçbirimiz değil mi ? Tamam bunu da geçtim ben sana
facebooktan olur mu lan öyle şey deyince beni engelledin. Şaka gibi ya bu
mesajın ardından senden cevap bekledim ama yok sonra bir daha mesaj atayım
dedim bir baktım ki so min hanım beni engellemiş. O an gidip kontör alıp seni
arayacaktım ama sen o inatla telefonlarımada cevap vermezdin dimi ?
Yanılmıyorum. Niye böylesin so min niye sürekli benden kaçmaya çalışıyorsun?



Gözlerinde acı görmüştüm yada bana öyle gelmişti. Insanların gözlerinde ne
yazdığını anlayamam da genelde.



_ama jeong senin ders çalışman gerek ve ben seni rahatsız ediyordum. Ben
çocuk olabilirim ama aptal değilim senin rahatsız olduğunu anlayabiliyordum.
Başka ne yapabilirdim ki ?

_so min ben sana hiç bir zaman beni rahatsız ediyorsun demedim demem de.

_söylemedin ama öyle davranıyordun.



Derin bir nefes aldı sanki söylediklerimden sıkılmış gibi.



_bak so min aynı şeyi bende sende hissediyordum. Sanki ben de seni rahatsız
ediyormuşum gibi. Min ho ile arana giriyormuşum gibi.

_cidden mi ?



Şok olmuştum nasıl böyle bir şey düşünür ki ? Gözlerini devirdi ve bana
gülümseyerek baktı.



_cidden sen çocuksun.



_hah bana diyene bak topu topu bir yaş 14 gün büyüksün benden. Ayrıca ben
çocuk olmaktan mutluyum. Hiç büyümeyecegım işte.

_bence de büyüme zaten ben senin bu halini seviyorum.



Gözlerimi irileştirebildiğim kadar irileştirdim.



_hani sana hayalimdeki sevgilimi anlatırdım ya olgun bir kişilik ama aynı
zaman da çocuk gibi beni mutlu etmeyi bilen biri diye o kişi sendin so min.

_ben mi olgun kişilik mi ne alaka ya ? O kişinin ben olduğunu hiç
düşünmemiştim.

_safsın işte herşeyi kendi kafana göre algılıyorsun.

_pislik odun

_off so min burda daha farkı şeyler soylemelisin bende seni seviyorum gibi
mesela.



Yanaklarım niye bu kadar kızardınız. Ben size ne söylemiştim. Ve kalbim niye
bu kadar hızlı atıyorsun. Eve gidince cezalandıracağım sizi.



O anda telefonum çaldı ve ortamın içine etti. Aynı filmlerdeki gibi. Minho
mesaj atmış. Bugün mesaj hakkı yapmış ve bunu haber vermek istemiş. Ve işte o
an aklıma minho geldi. Ona bunu yapamazdım ki. O beni çok seviyordu ve bana
geçen yıl aşkını itiraf etmişti ama ben onu reddetmiştim kardeşler arasında
böyle şeyler olmaz diye. Onu çok seviyordum gae in den bile daha çok seviyordum
ama kardeş olarak. Eğer şimdi jeong ile çıkarsam ona ihanet etmiş olurdum.Jeong
a üzgünce baktım.



_sorun minho mu ? Eminim seni anlar so min onun için herkesten vazgeçemezsın
ya. Hem o çok anlayışlı biri bence bu durumu da anlayışla karşılar.

_ama ya onu kaybedersem. Ben onu kaybetmeyi göze alamam jeong.



Jeong kırılmıştı bunu anlayabiliyorum. Bunu pat diye yüzüne söylememeliydim.
Ama o yinede gülümseyerek bana baktı.



_kaybetmeyeceksin merak etme. Eğer onun için duygularından vazgeçtiğini
öğrenseydi asıl o zaman kırılırdı sana



Gözlerinde kaybolmak üzereydim beni ikna etmişti ama ya minho yu kaybedersem
ne yapardım ben.



_şştt so min kızma ama ben minho ile konuştum. Sana açılmadan önce ondan
izin aldım. Senin böyle yapacağını biliyordum. Ve de o bana izin verdi.



_ne yani sen beni min ho dan mı istedin.

_eh öyle de denilebilir

_gel buraya odun

_ne yapacaksın bana bu yakışıklı yüze vurmayacaksın dimi.

_hah yakışıklı mı sen mi komik çocuk.

_sen var ya



Deyip beni kovalamaya başladı. Cafedeki herkes bize bakıyordu. En sonunda
beni yakaladı kendine doğru çekti ve dudaklarımız birleşti .



10 YIL SONRA



_efendim so min ne oldu

_ben senden boşanmak istiyorum jeong

_ne boşanmak mı ne boşanması so min nerden çıktı bu ?

_çünkü sen beni artık sevmiyorsun

_seni çok seviyorum

_sus yalancı o zaman niye hiç bebeğimiz nasıl diye sormuyorsun. Sen ne kadar
ilgisiz bir koca ve babasın.



Gözleri ışık saçarak bana döndü.



_so min yoksa sen hamilemisin



Kocaman gülümsedim.Beni kucağına alıp sıkıca döndürmeye başladı. "ben
baba oluyorum" diye bağırıp duruyordu. Cafedekiler bunlar hiç mi adam
olmayacak dercesine bakıyordu. Cafedekiler artık bizi tanıyordu. 10 yıldır
buraya takılıyorduk eşimle birlikte. En sonunda durdu ve bana bakarak



_desene artık iki çocuğa bakmam gerek biri sen ve biri çocuğumuz.



İçimden kızmak geldi ama onun yerine yakasından tutup kendime çektim.
"seni seviyorum " deyip sıkıca öptüm.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Tatlı Gerçek
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Tatlı Cadı
» Acı Gerçek
» Gercek Ask Var Midir Ki?
» GERÇEK KALBİMİZDE SAKLI
» [YARIŞMA] GERÇEK HAYALDEN ÖTE, TRİPLE’S HAYATI BUDUR İŞTE

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Kore Hikayeleri :: Dream Stories of Korea :: Tek Bölümlük Hikayeler-
Buraya geçin: